Samidoun Filistinli Tutsaklarla Dayanışma Ağı, kurtuluş mücadelesini ömrü boyunca desteklemiş, Nazi karşıtı direnişin efsanevi savaşçısı ve özgür Filistin davasına bağlı bir isim olan Manolis Glezos’un 97 yaşında aramızdan ayrılışının yasını tutmaktadır.
Onu Avrupa Birliği’nin Yunan halkının kaynaklarını yağmalamasından işgal altındaki Filistin’de İsrail’in uyguladığı ırk ayrımcısı rejimine kadar sömürü ve zulmün tüm biçimlerine karşı sürdürülen direnişe gösterdiği bağlılıkla hatırlayacağız.
Onun halkın kurtuluşuna yönelik devrimci
bağlılığı hepimize örnek olmalı, devrimci değişim ve farklı iyi bir dünya için
mücadele eden herkese ilham vermeyi, örnek teşkil etmeyi sürdürmelidir.
Glezos,
yoldaşı Apostolis Santas ile birlikte Akropolis’e tırmanıp orada asılı Nazi
bayrağını yırtmasıyla Yunanlıların Nazi işgaline ve istilasına karşı
sürdürdükleri direnişin simgesi hâline geldi. Glezos, direnişe katıldığı için
birkaç kez tutuklanıp işkence gördü, Naziler onun kimliğini bilmediği döneminde
onu gıyabında ölüm cezasına çarptırdılar. Yunanistan Nazi işgalinden
kurtulduktan sonra ülkesine geri döndü ve burada önce sağcı hükümete ardından
diktatörlüğe karşı mücadelesini sürdürdü. Gazeteci ve eylemci olarak birçok kez
tutuklandı ve hapse atıldı, üç kez idam cezası aldı, en nihayetinde 1971’deki
genel afla tüm suçlamalardan aklandı. Politik faaliyetleri sebebiyle 28 kez
yargılanan Glezos, 11 yıl hapis yattı. Ayrıca Yunanistan’daki askerî cunta
esnasında dört buçuk yıl sürgünde kaldı.
Rizopastis gazetesinin
genel yayın yönetmenliğini yaptı, sonrasında Avgi gazetesini yönetti.
1974’te diktatörlüğün devrilmesi ardından Birleşik Demokratik Sol (ECHR)
başkanı, Panelenci Sosyalist Hareket (PASOK) milletvekili, ardından da
2014-2015 arası dönemde SYRIZA’nın Avrupa Parlamentosu milletvekili olarak
hizmet verdi. SYRIZA’nın Avrupa’nın başındaki sermaye yanlısı troykanın
taleplerine boyun eğmesi ardından partiden ayrıldı ve Yunan halkının haklarını
savunmak adına görevlerinden istifa etti.
Ömrü
boyunca Filistin halkını kucaklayan kurtuluşçu bir vizyonu benimsedi. İsrail
Gazze’ye saldırdığında, Filistin halkıyla dayanışmak için Avrupa
Parlamentosu’nda yapılan protesto eylemlerine katıldı, Halide Cerrar’ın ve
diğer Filistinli politik tutsakların serbest bırakılmasını talep etti. 2002’de
İsrail işgal güçleri, onu ve arkadaşlarının kuşatma altındaki Ramallah’a
yürümesine mani oldu.
20
Aralık 2017 günü, Filistin devrimci solunun ellinci yılı anısına Atina’da
Samidoun tarafından organize edilen etkinlikte iki Filistinli genç kendisini
kürsüye davet ettiğinde, omzuna attığı kefiyesi ve elindeki Filistin haritası
ile çıktı insanların huzuruna, burada amacı, onca yıl kavganın bağrında olmuş
bir insan olarak, ömrü boyunca kurtuluş mücadelesine bağlılığını ortaya
koymaktı.
Orada
Glezos bir konuşma yaptı. Konuşmasında Filistin’le dayanışma konusunda geçmişte
kendi yapıp ettiklerinden ve mevcut durumdan söz etti, Trump’ın Kudüs’ü
(Yeruşalim’i) İsrail’in başkenti kabul etmesi üzerinde durdu. Orada Glezos,
Trump’ın ABD halkını değil kendisini ve yönetici sınıfı temsil ettiğini söyledi
ve onun Kudüs’ün kime ait olduğuna karar verme hakkına sahip olmadığını,
Kudüs’ün Filistin halkının gerçek başkenti olduğunu ısrarla vurguladı.
Glezos
konuşması dâhilinde yaptığı analizde, Filistin liderliğinin yıllar içerisinde
önemli kimi yanlışlar yaptığını, ilk önemli yanlışın Filistin’i tanımak ikinci
yanlışın ise Filistin dışında silâhlı mücadeleyi sonlandırmak olduğunu söyledi.
Konuşmasının sonunda Glezos, Filistin’in topyekûn kurtuluşuna dek Filistin
halkıyla dayanışma içinde olmaya devam edilmesi, bu dayanışmanın kesintisiz
sürmesi gerektiği üzerinde durdu.
Samidoun
30 Mart 2020
Kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder