Pages

07 Kasım 2018

Sovyet Hükümeti’nin Rusya’daki Halkların Hakları ile İlgili Tebliği



İşçi ve köylülerin Ekim Devrimi, “hürriyet” şiarı ile başlamıştır.

Büyük toprak sahipleri artık mevcut olmadığı, toprak serbest hâle geldiği için köylüler, toprak sahiplerinin hükmü altında olmaktan kurtulmuşlardır. Generaller, seçimle işbaşına geldikleri ve görevlerinden alınabilecekleri için askerler ve denizciler, despotik generallerin iktidarına karşı hürriyetlerini ilân etmişlerdir. Atölyelerin ve fabrikaların bundan böyle işçilerin denetimine geçmesi yönünde bir ilke belirlendiği için işçiler, kapitalistlerin zulmünden ve kaprislerinden kurtarılmışlardır. Yaşayan ve hayatî olan her şey, nefret edilen tüm prangalardan kurtulmuştur.

Şimdi geriye yalnızca Rusya halkları, yani baskı ve zulmün geçmiş ve bugündeki kurbanları kalmıştır. Onların hürriyeti bir an önce taahhüt altına alınmalı; hürriyetleri kesin surette ve geri alınamayacak biçimde gerçekleştirilmelidir.

Çarlık zamanında Rusya’daki milletler, sistematik olarak birbirine karşı kışkırtılmışlardır. Bu siyasetin sonuçları herkes tarafından bilinmektedir: bir yandan kıyımlar ve pogromlar, diğer yandan halkların köleleştirilmesi.

Bu utanç verici siyasete geri dönülemez. Bugünden itibaren bu siyasetin yerini Rusya halklarının gönüllü ve samimi birliğine dayalı siyaset almalıdır.

İktidarın burjuva Anayasacı Demokratlar’ın eline geçtiği Şubat Devrimi’ni takip eden emperyalist dönemde, açık kışkırtma siyasetinin yerini Rusya’daki halklara yönelik korkakça bir güvensizlik almış, sinsice gerçekleştirilen hile ve provokasyonlar üzerine kurulu bu siyaset, halkların “özgürlüğü” ve “eşitliği” ile ilgili sözlü beyanatlarla örtbas edilmiştir. Bu siyasetin sonuçları da aynı şekilde herkesçe bilinmektedir: milletlerarası öfkenin yoğunlaşması ve karşılıklı güvenin altının oyulması.

Yalanlar, güvensizlik, hile ve provokasyon üzerine kurulu, hiçbir değeri olmayan bu siyasete bir son vermek zorundayız. Bugünden itibaren bu siyasetin yerini, Rusya halkları arasında karşılıklı güveni tesis edecek açık ve samimi bir siyaset almalıdır. Rusya halklarının samimi ve sürekliliği olan birliği, ancak böylesi bir güven temeli üzerine kurulabilir.

Rusya halklarına mensup işçi ve köylüler, emperyalist ve ilhakçı burjuvazinin tüm saldırılarına karşı koyabilecek tek bir devrimci örgüt içinde ancak bu tarz bir birlik temelinde kaynaşabilir.

Geçtiğimiz Temmuz ayında Sovyetler Kongresi, Rusya halklarının kendi kaderlerini tayin hakkını kabul ettiğini ilân etmiştir.

Ekim ayındaki İkinci Sovyetler Kongresi, Rusya halklarının bu geri alınamaz hakkını kesin ve kat’i biçimde onaylamıştır.

Bu kongrelerin iradesine uyan Halk Komiserleri Konseyi, Rusya’daki millet meselesi ile ilgili faaliyetlerini aşağıdaki ilkeler üzerine temellendirmeyi kararlaştırmıştır:

1. Rusya halklarının eşitliği ve egemenliği.

2. Rusya halklarının, ayrılma ve bağımsız devlet kurma da dâhil, kendi kaderlerini serbestçe tayin hakkına sahip olmaları.

3. Millet ya da din temelli her türlü sınırlama ve imtiyazın kaldırılması.

4. Rus bölgesinde ikamet eden millî azınlıklar ve etnografik grupların sınırsız gelişimi.

Millet meseleleri ile ilgili bir komisyon kurulur kurulmaz, bu maddelere uygun özel hükümler üzerinde çalışılmaya başlanacaktır.

Joseph Cugaşvili (Stalin), Halkın Milletler Komiseri
V. Ulyanov (Lenin), Halk Komiserleri Konseyi Başkanı
15 Kasım 1917
Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder