Kanı,
M16’sından çıkmış mermi çekirdeklerinin ve “Carlo”nun başucunda, “Arap” adlı
bir derginin yanında yerde yatıyor.
Hayatta
tesadüfler yoktur. Tesadüf yoktur. Arap’ın kanı.
Bu
görüntü sabahtan beri aklımdan çıkmıyor ve ağlamamı durduramıyorum.
Bu
Basil Arac’ın kanı. Bir özgürlük savaşçısı ve bir şehit, gerçek bir
entelektüel: entelektüel böyle olur, elinde ne varsa ortaya koyarak mücadele
eden türden bir entelektüel… ta ki kendi hayatını ortaya koyarak mücadele
edeceği âna kadar.
Basil’in
saklandığı ev İsrailli işgal askerlerinin tarafından sarıldı.
Basil
tek başına, cephanesi bitene kadar iki uzun saat boyunca savaştı.
Sürekli
şunu düşünüyorum, bu ne zaman oldu? Bütün bunlar olurken ben ne yapıyordum? O
tek başına bir orduyla savaşırken… ülkesinin özgürlüğü için, halkının özgürlüğü
için, bizim gökyüzümüzü onların kargalarından kurtarmak için, çocuklarımızı
tekrar besleyebilmek için, bizim yazdığımız bir tarih.
Arap,
savaşçı, entelektüel, Basil, varlığın, sözlerin ve iraden kadar güçlü olsun ve
bize mücadele edecek ve bir gün senin olduğun şey olabilecek kuvveti versin.
Sabahtan
beri ağlamamı durduramıyorum.
Çünkü
topraklarımız, sularımız ve göklerimiz özgür olacak, çünkü çocuklarımızın
parmakları Basil gibi insanların özgürleştirdiği toprakla oynayacak, çünkü
işgal altındaki bütün topraklar ve sular, bir gün, çok yakında bir gün, tekrar
özgür olacak ki herkes kutsanabilsin.
Cena Yasmin Nahal
6 Mart 2017
[Lübnan
Komünist Partisi MYK üyesi Cena Yasmin Nahal’ın Facebook sayfasındaki İngilizce
orijinalinden BDS Türkiye tarafından çevrilmiştir.]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder