1979
Devrimi, İran’da demokratik bir hükümet kurulması amacıyla yirminci yüzyıl
boyunca ortaya konulan gayretlerin bir sonucudur. 1978-1979 arası dönemde
dünya, halkın İran kralı Muhammed Rıza Şah Pehlevi’ye karşı verdiği kitlesel
mücadeleyi şaşkınlıkla izlemiştir.
Pehlevi
rejiminin yıkılışı ve yeni İslamî cumhuriyetinin kurulması afişlerde de
karşılık bulmuştur. Devrimden hemen önce, devrim esnasında ve sonrasında
afişler, yaşanan veya anımsanmak istenen olayların görsel kaydını tutmuşlardır.
1979
sonrasında hükümetin hazırladığı afişler, devrimi ideolojik mânâda İslamî bir
devrim olarak tahayyül etmektedir. Oysa devrim, çok farklı politik kesimden
insanların iştirak ettikleri bir eylemdir. Rejim, bu afişlerde devrimin Şii
yönüne vurguda bulunmuştur. Burada amaç, yeni hükümetin dinî otoritesini ve
politik meşruiyetini ortaya koymaktır.
Ayetullah
Humeyni ve Ali Şeriati’yi içeren bir grafitti, 1981
Ortadoğu
Afiş Koleksiyonu
4. Kutu, 175. Afiş
Özel Koleksiyonlar Araştırma Merkezi
Şikago Üniversitesi Kütüphanesi
Bu
afişte İran’da kamuya ait bir binanın duvarı gösteriliyor. Bu da bize,
göstericilerin bu tip mekânları dinî ve politik muhalefete dair bir araç olarak
nasıl kullandıklarını ortaya koyuyor. İsmi bilinmeyen bir sanatçının çizdiği bu
grafitti, devrimin günlük medya çalışmalarının nasıl işlediğini gösteriyor.
Grafittide karşımıza Humeyni’nin bir resmi, Ali Şeriati’ye ait bir stensil ve
sloganlar çıkıyor. Grafitti, dil olarak Amerika, Rusya, İsrail ve Şah karşıtı.
O dönemde duvarlar, Pehlevi yanlıları ile göstericilerin kapıştıkları yerler.
Burada ilk yazılan sloganları diğer kesim beyaz boya ile kapatıyor. Gösteriler
esnasında yaralanan ya da ölen İranlıların kendi kanlarıyla “Şah’a ölüm”
yazdıklarına tanık olunuyor. Bu da o insanların Şah’ı yıkma kararlılığının bir
delili. Diğer göstericiler, ölü ya da yaralı arkadaşlarının kanlarını ellerine
sürüp duvarlara slogan yazıyorlar ya da afişin sol üst köşesinde görüldüğü
üzere, el işareti bırakıyorlar.
Kara
Cuma Katliamı, 1980
Ortadoğu
Afiş Koleksiyonu
1. Kutu, 8. Afiş
Özel Koleksiyonlar Araştırma Merkezi
Şikago Üniversitesi Kütüphanesi
Bu
afiş, İran Devrimi’ne doğru akan sürecin artık geriye döndürülemez olduğunu
düşündürten Kara Cuma katliamını anmak için hazırlanmış. 8 Eylül 1978 günü
güvenlik güçleri, Tahran’daki Jale Meydanı’nda toplanan göstericilere saldırdı.
Tahminen 84 kişi katledildi. Afişin arka planında Jale Meydanı’nın haritası
var. Kırmızı lekelerin olduğu yerler, insanların katledikleri noktaları
gösteriyor. Hem Farsça hem İngilizce olarak hazırlanan metin şehidleri
anlatıyor. Pehlevi rejimine karşı devrimci coşku için gerekli birer araç olarak
Şiilerdeki yas ritüellerinin önemine vurgu yapıyor. Afiş, saldırıda ölenlerin
gelecekte kurulacak İslamî cumhuriyetin şehidleri ve öncüleri olarak
yüceltiyor. Üzerinde, “Kara Cuma’nın şehidleri. Şehidler, ebediyen yaşayacak
ruhlar. Kanlı Cuma’nın (17 Şehrivar) kurbanları, mücahidler. İslamî adalet
devletinin öncüleri. Büyük şeytan Amerika’nın zulmüne tanık belagatli şehidler.
Ruhlarınız şad olsun, Hatıranız sonsuza dek yaşasın” yazıyor.
Çocuk
Çizimlerinin Montajlanması, 1980
Ortadoğu
Afiş Koleksiyonu
1. Kutu, 1. Afiş
Özel Koleksiyonlar Araştırma Merkezi
Şikago Üniversitesi Kütüphanesi
Devrimin
ikinci yıldönümünde hazırlanan bu afiş, devrime ve İran-Irak Savaşı’na dair
çizimlere yer veriyor. Bu çizimler, Şah heykelinin devriliş sahnesi,
“Amerika’ya Ölüm” yazılı bir pankartı taşıyan bir grup genç, İranlı
göstericilerle polis tankları arasındaki çatışmalar ve bir dizi devrimci
gösteri ile alakalı. Sağ alt köşedeki çizim, güneydeki bir şehrin (muhtemelen
Hürremşehr’in) bombalanmasını ele alıyor. Savaşın dinî alt metnini güvercin
üzerinden okumak mümkün. Ortadaki güvercin uçarken “şehid” ve “çocukların kanı”
yazıları oluşuyor. İran-Irak Savaşı’nın en fazla anımsanan yönlerinden biri de
çocukların, bilhassa genç erkeklerin savaşa katılması. Savaş sürecinde cepheye
(çoğu askere gönüllü yazılan) 12 yaşlarında gençlerin gittiği biliniyor. Savaş alanında
binlerce çocuk öldü. Onların bu fedakârlıkla cennetle ödüllendirildiklerine
inanılıyor. Bu afiş, devrime dair ilk anlatılardan biri. Üzerindeki çizimler,
İranlılara zarar vermeye başlayan savaşın fizikî ve psikolojik acısının
hissedilmesinden önce, çocuklar tarafından çizildi.
Büyük
Gün, 1984
Kazım
Çalipa
İranlı, doğum tarihi: 1957
Ortadoğu Afiş Koleksiyonu
3. Kutu, 117. Afiş
Özel Koleksiyonlar Araştırma Merkezi
Şikago Üniversitesi Kütüphanesi
Şah’ın
heykelinin yıkılışı, İran Devrimi’nin en önemli anlarından birisi. Sanatçı, bu
olayı canlı ve sıcak renklerin kullanıldığı yağlı boya ile çizilmiş bir resimle
anıyor ve burada Fransız romantizmine özgü tarza başvuruyor. Yaralı bir
göstericiye destek olan kitlenin üzerinde heykelin alt kısmını havada
görüyoruz. Arka planda yanan ateşleri ve devrimin bastırılması için Pehlevi
rejiminin kullandığı aşırı gücü görüyoruz.
Devrik
Bir Şah Heykelinin Etrafına Toplaşmış Kalabalık, 1980
Abbas
Attar
İranlı, doğum tarihi: 1944
Ortadoğu Afiş Koleksiyonu
2. Kutu, 20. Afiş
Özel Koleksiyonlar Araştırma Merkezi
Şikago Üniversitesi Kütüphanesi
Şah’ın
heykelinin yıkılışı, devrim esnasında fotoğraflara da yansıdı ve bu fotoğraflar
tüm İran’a, oradan da dünyaya yayıldı. Bu afişte kullanılan fotoğraf Abbas
Attar’a ait. Attar, halk ayaklanmasına doğru giden süreçte 1978’deki
gösterilerin ve olayların fotoğrafını çeken ünlü bir fotoğrafçı. Bu fotoğrafta
Attar, çalkantılı günlere ait hafızayı biçimlendiren ve devrime doğru giden
süreçte yavaş yavaş oluşan kaotik gerçekliği yansıtıyor.
Çığlık:
Muharrem’in İlk Gecesi, 1979
Ortadoğu
Afiş Koleksiyonu
3. Kutu, 95. Afiş
Özel Koleksiyonlar Araştırma Merkezi
Şikago Üniversitesi Kütüphanesi
Pehlevi
rejiminin yıkılması öncesi bir yıl boyunca Şiilere has yas törenleri
düzenlendi. Bu törenlerde ölen kişilerin kırk gün yası tutuldu. Bu dönem
boyunca devlet karşıtı gösterilere tanıklık edildi. Bu kartpostalda karşımıza
Muharrem ayı boyunca yas tutan kalabalıkları resmeden, Hüsrevcirdi’ye ait bir
resim çıkıyor. Grubun önünde gömleğini yırtan adam, İmam Hüseyin’in vefatı
karşısında duyduğu duygusal ızdırabı ifade ediyor. Bu türden kendini
cezalandırma eylemleri, Kerbela’daki yetmiş iki şehidin ızdırabını tekrardan
yaşamak üzerine kurulu. 1978 ve 1979’da Muharrem ayları süresince kalabalıklar
tüm öfkeleriyle sokaklara döküldüler ve nihayetinde bu olaylar Pehlevi rejimini
yıkan halk ayaklanmasına dönüştü.
Şah’ın
Sürgünü, Humeyni’nin Dönüşü, 1979
Hasan
İsmailzade
İranlı, doğum tarihi: 1922
Ortadoğu Afiş Koleksiyonu
1. Kutu, 11. Afiş
Özel Koleksiyonlar Araştırma Merkezi
Şikago Üniversitesi Kütüphanesi
Resimli
hikâye anlatımı geleneğine başvuran ve eskiden beri İran’daki kahvehanelerde
karşımıza çıkan resimleri taklit eden bu afiş, Şah’ın İran’dan sürgün
edilişini, devrimin sona erdiğini ve Humeyni’nin geri dönüşünü resmediyor. İdam
edilmekten korkup aceleyle kaçan Şah, Basra Körfezi üzerinden Mısır’a gitti.
Resimde ona siyah bir köpek ve kırmızıyla resmedilmiş bir şeytan eşlik ediyor.
Üzerinde Amerikan ve İngiliz bayraklarının bulunduğu bavulundan kâğıt paralar
ve altın liralar dökülüyor. Sağ üst kısmında Humeyni duruyor ve elinde Kur’an
bulunuyor. Alt kısmında devrim esnasında yapılan gösterilere ve idamlara yer
veriliyor. Arkada ise Eyfel Kulesi ve Necef’teki cami görülüyor. Bu ikisi,
Humeyni’nin geri dönüş öncesi kaldığı Irak’ı ve Fransa’yı temsil ediyor.
ABD
Bayrağını Yırtan Humeyni Resmi Altındaki Yaralı Gösterici, 1980
Ortadoğu
Afiş Koleksiyonu
2. Kutu, 59. Afiş
Özel Koleksiyonlar Araştırma Merkezi
Şikago Üniversitesi Kütüphanesi
İran
Devrimi’ni dramatik bir dille aktaran bu afiş, şah rejiminin çöküşüne ve
Humeyni’nin dönüşüne sebep olan gösterilerdeki şiddeti ve kaosu resmediyor.
Küba’daki devrimci sanata benzer biçimde, ekspresyonist tarzda çizilmiş bu
resimde yaralı bir göstericiyi görüyoruz. Gösterici, kan içerisinde yerde
uzanmış hâlde ve elinde yeşil bir bayrak var. Bayrağın üzerinde ise
“bağımsızlık, özgürlük, İslam Cumhuriyeti” yazıyor. Üst kısımda ise Humeyni’nin
sureti görünüyor. Bu suret, ABD bayrağını yırtıyor ve sembolik düzeyde İran’ın
ABD’nin nüfuzundan kurtarıldığı ifade ediliyor. Humeyni’nin yüzüne yer vermek
suretiyle bu afiş, devrime uzanan süreçte onun varlığına ve oynadığı role vurgu
yapıyor. Afişte Humeyni, halk ayaklanmasının lideri ve dinî önder olarak resmediliyor.
La
İlahe İllallah ve Kalabalıklar, 70’ler–1980’ler
Ortadoğu
Afiş Koleksiyonu
4. Kutu, 188. Afiş
Özel Koleksiyonlar Araştırma Merkezi
Şikago Üniversitesi Kütüphanesi
Afişte
La İlahe İllallah yazısı, yumrukları havaya kaldırmış göstericilerin
silueti üzerine yazılmış. Hat yazısı şeklinde yazılmış olan yazı kalabalıkların
hep birlikte kaldırdıkları kolları üzerinden yazılıyor. Bu afiş, İran halkının
devrimci coşkusunu ifade ederken dinî açıdan haklılığını ortaya koyuyor.
“ABD
Hiçbir Şey Yapamaz”, 1980
Ortadoğu
Afiş Koleksiyonu
2. Kutu, 39. Afiş
Özel Koleksiyonlar Araştırma Merkezi
Şikago Üniversitesi Kütüphanesi
Bu
afişte göstericilerin ardında duran Humeyni’nin portresini görüyoruz. Havaya
kaldırılmış yumruklar başkaldırıyı ve direnişi simgeliyor. Üzerinde hem Farsça
hem İngilizce olarak “ABD hiçbir şey yapamaz” yazıyor. Bu anlamda yazı, ABD’yi
karşıya atan ve ona saldıran bir içeriğe sahip, ama aynı zamanda iç siyasete de
müdahale etmeye çalışıyor. Burada ayrıca büyük olasılıkla Tahran’daki ABD
Büyükelçiliği’nde 444 gün rehin tutulan Amerikalılara dair de bir atıf söz
konusu.
İran
Devrimi’nin Birinci Yıldönümü, 1980
Ortadoğu
Afiş Koleksiyonu
4. Kutu, 171. Afiş
Özel Koleksiyonlar Araştırma Merkezi
Şikago Üniversitesi Kütüphanesi
Bu
afiş, İran Devrimi’nin birinci yıldönümü için hazırlanmış. Büyük bir yumruğun
içerisinde 1979’daki devrimci gösterilere ait siyah-beyaz bir fotoğraf var.
Humeyni’nin İran’a dönüşü, Şah’ın devrilişi ve sürgüne gönderilmesine atıfta
bulunan afişin üst kısımda İsrâ suresi 81. ayet bulunuyor: “Hak geldi batıl
zail oldu, muhakkak ki batıl yok olmaya mahkûmdur.” Bu hâliyle afiş, devrimi
iyiyle kötünün veya hakla batılın savaşına kendisini adayan bir devrim olarak
tanımlıyor. Burada gördüğümüz afiş, Tahran’daki ABBüyükelçiliği’nin ele
geçirilmesi ve sonuçta yaşanan rehine krizi üzerinden kapanmazdan önce ABD’deki
tüm İran elçilikleri ve konsolosluklar için hazırlanmış. Üzerinde ayrıca Farsça
ve İngilizce olarak, “11 Şubat 1980’de yaşanan İran İslam Devrimi’nin birinci
yıldönümünde tüm Müslümanları, dünyanın tüm mazlumlarını ve İranlı tüm erkek ve
kız kardeşlerimizi tebrik ediyoruz” yazıyor.
15 Ekim 2011
Kaynak
Ayrıca
bkz. Devrim İran’ında 1 Mayıs Afişleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder