Pages

08 Nisan 2016

Filistin Yönetimi’nin Çelişkili İfadeleri


İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu bir numara daha çekerek, Mahmud Abbas’ın iki devletli çözüm konusunda yaltaklanıp durması ardından, onu müzakerelere yeniden başlama meselesini tartışmaya davet etti. İsrail’in açıktan alay eden tutumuna karşın Filistin Yönetimi içerisinde bu konuya hâlâ öncelik tanınıyor.

Bunun dışında müzakereci Saib Erekat, İsrail’i süreç konusunda kınadı ve Filistin Yönetimi’nin İsrail’le koşul öne sürmeden herhangi bir müzakereye başlamayı kabul etmemesi gerektiğini söyledi. Başbakanın davetine cevaben Erekat, “Netanyahu yerleşim siyasetinin durdurulduğunu, tutsakların serbest bırakılması konusunda hazırlanan dördüncü listenin yürürlüğe konulduğunu ve tüm önceki anlaşmaları tanıdığını ilân etmek zorundadır” dedi.

Geçen Pazartesi günü Erekat ayrıca İsrail’in Filistinlilere ait evlere yönelik yıkım faaliyetinin Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne bildirildiğini de söyledi. Önceki vakalarda olduğu gibi İsrail’in yıktığı binaların bir kısmı AB paraları ile inşa edilmişti. Filistin Haber Ağı’na göre, Erekat yıkımların “İsrail’in Filistin’deki sivil halka yönelik işlediği toplu bir cezalandırma eylemi olduğunu, uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve İsrail’in işgalci savaşın tarafı olan işgalci güç olarak yükümlülüklerini yerine getirmediğini” ifade etti. Erekat’ın kanaatine göre, İsrail’in aralıksız ve sistematik bir biçimde işlediği suçların cezasız kalması müzakerelerin kaldığı yerden başlamasına asla imkân veremez. “Aksine bu suçlar Filistin devletinin İsrail eliyle işgal edilmesine son verilmesine dair o gerçekçi politik ufkun katledilmesi demektir.”

Her zaman olduğu gibi Erekat’ın tutarlı yaklaşımı kendi içinde kimi çelişkiler barındırıyordu. Yorumları yarım yamalak okunduğunda insan şüpheye düşüyor, ilk analizde ifadelerindeki tutarsızlık açığa çıkıyor. İsrail on yıllar içerisinde manipülasyon yoluyla şiddete dayalı taktiklerinde giderek mükemmelleştikten sonra Erekat ve Filistin Yönetimi kendilerini Filistinlilere karşı yapılan insan hakları ihlalleri listelerini yeniden hazırlamakla sınırlıyor, böylelikle belki de politik şiddetin insanî yönüne biraz değiniyormuş izlenimi vermek istiyor. İsrail zulmünü belgeleyen insan hakları gruplarına ait sayısız rapor yeterince farkındalık sağlıyor. Erekat’ın diplomatik ajandasına başka bir rol ekleme girişimi, bilhassa İsrail ile “koşul öne sürmeden müzakere yürütülmesi”ne yönelik sözde itirazı riyakârca.

Koşulsuz müzakereler iddiasını gündeme getiren bir dizi faktör var. Filistin Yönetimi uzlaşma yolları arıyor. İsrailli yerleşimcileri o adı çıkmış güvenlik koordinasyonu anlaşması üzerinden Filistin halkı hilafına korumayı öngörüyor. Erekat birçok kez İsrail’in varlığını tanıdığını ifade etmiş bir isim ki bu, Filistin birlik hükümetinin oluşumuna ve işlevine imkân sağlamış olan bir tür teslimiyet biçimi.

Daha da önemlisi, iki devletli çözümün içerimleri düşünüldüğünde, yerleşim alanlarının genişletilmesi sürecinin sona erdirilmesine dönük çağrılar da anlamsızlaşıyor. Bundan sonra inşaat yapılmaması hoşça karşılanacak bir adım olsa da burada mesele, Filistin Yönetimi’nin 1967 sınırlarına rıza göstermesi İsrail’e ve yerleşim siyasetine hak etmediği bir meşruiyet kazandırıyor. Erekat’ın İsrail’in nihai amacının Filistin’in ortadan kaybolması olduğunu diline pelesenk etmesinin de bir anlamı yok. Filistin Yönetimi zaten İsrail’in illegal sömürgeci varlığını tanıyarak Filistin’in ölümüne bir biçimde katkı sunuyor.

Belki de Filistin Yönetimi’nin İsrail’in Filistin halkına yönelik toplu cezalandırma uygulama becerisine sahip tek güç olmadığını anlaması gerek. Bu noktada suçun üç ortağı var: İsrail, Filistin Yönetimi ve uluslararası toplum. Bunlar Filistinlileri ilgisizliğe mahkûm ederek, zulmün sadece kınanması ile sonuçlanan sürecin ardından sömürgeciliğin meşrulaştırıldığı bir program teşkil ettiler. Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne ne kadar belgenin teslim edildiğinin bir önemi yok, adalet diye kırıntıların peşinde koşmanın da. Filistin Dışişleri Bakanı Riad Maliki’nin geçen yıl söylediği gibi: ne olup bittiğine bakılacak. Filistin Yönetimi aşağılık bir konumda olduğu görülmesine karşın, biraz olsun bir şeyler başarılıyor hissi yaratılmış olunacak.

Ramona Wadi
7 Nisan 2016
Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder