Ecmelu’l Ümmehat [“Anaların En Güzeli”] şarkısı, savaşa gitmiş evladını bekleyen bir ananın hikâyesidir.
Oğlu ölmüş, savaş bitmeden evine dönmüştür. Ana, onun yasını tutmaz, hayat ve
hürriyet için dövüşerek ölenlerin şehid olduğuna olan inançla teselli bulur.
Şarkı, evladının boş yere ölmediğine dair o inancı
izah ederek sürer. Dökülen kanı uğruna dövüştüğü toprağa karışmıştır. O toprak
için dövüşmekten başka bir çare, başka bir seçenek yoktur. Şarkı, tüm o ağır
çileler karşısında hayatta kalma ve sebat fikrini yineleyerek sona erer.
Doğu kültürünün diğer unsurlarında görüldüğü gibi bu
şarkıda da şeref ve onur ile ilgili kültürel kavramlara başvurulur. Ölüm bazen
kıymetlidir, ne kadar üzüntü verici olursa olsun, hayatın tek alternatifidir.
Bu şarkı, Filistin halkı düşünülerek bestelenmiştir.
Yaşanan çatışmaya değil, geride kalanlara, direniş içinde yer alan gençlerin
analarına odaklanır. Geleneksel manada kadınlar sevdikleri biri öldüğünde,
bilhassa beklenmedik veya ani bir ölümün ardından karalar bağlarlar.
Şehid düşen evladın tüfeği “solmuş” bir çiçek olarak
tarif edilir. Elleri masumiyetin elleridir, zira ölüm masumiyete açılan
kapıdır. Ölen kişi bu durumdan şikâyet etmese de şarkı, bitmek bilmeyen,
giderek büyüyen mücadelenin sürdürülmesine dair canlı bir hisle sona erer.
Yaşananda ne neşeli bir yan ne de zafere dair bir şey mevcuttur, sadece
başkaldırı ve keder hâkimdir.
Şarkıyı dinleyen Batılılar, “ellerimizde parıldayan
dehşet” ifadesinden rahatsız olabilirler. Medya, “Dehşet” veya “Terör” türünden
kelimelerin anlamlarını kendince değiştirmektedir. Burada bizi ileriye
taşıyacak güç manasında intikam mı yoksa mümkün olan her şekilde hatırasını
geleceğe aktardıkça, ölen bu genç şehidin ellerine bulaşan kan mı
kastedilmektedir, burası açık değildir.
*
* *
Anaların En Güzeli
Anaların en güzeli
Oğlunu bekleyendir.
Ve işte
Şehidimiz evine döndü.
Ananın gözlerinden bir çift yaş
Bir pare gül döküldü.
Ana
Oğlu öldü diye
Karalar bağlamadı.
Savaş henüz bitmedi.
Ama o geri döndü.
Soldu tüfeği
Elleri masum.
Anaların en güzeli
Oğlunu bekleyendir.
Ve işte
Şehidimiz evine döndü.
Ananın gözlerinde
Bir damla uyku yok.
Bakıp duruyor gökteki yıldıza.
Yıldız karanlığın ortasında
Asılı bir ceset.
İzin vermeyeceğiz
Evladımızın kanını emmesine toprağın.
O kızılcık şerbetinin döküldüğü dağlara sevdamız
Bitmeyecek.
Yazları her yanı ağaçla kaplı o dağlar
Bu sebeptendir bu denli yeşil
Bu sebeptendir
Bizim direnebilmemiz, bizdeki sebat.
O muazzam yıkıma doğru
Ellerimizde parıldıyor dehşet.
Yüreğimizde saf sadakatin
Vefanın ağacı.
O son sura dek
Direnişimizi daim kılan odur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder