Tahran’ın İsrail için en büyük tehdit olduğuna vurgu
yapan Savunma Bakanı, İran’ın beş kıtada terör altyapısı kurduğunu söylüyor.
Savunma Bakanı Moşe Yalon, Salı günü İran ve IŞİD
arasında bir tercihte bulunması gerekse “IŞİD’i tercih edeceğini” söyledi.
Tel Aviv’deki Ulusal Güvenlik Çalışmaları (INSS)
konferansında konuşan Yalon net, konuştu: “Konuyla ilgili farklı şeyler
işittiğim için burada beyan etmeliyim: Bizim ana düşmanımız İran.”
Bu cümlesinde Savunma Bakanı, muhtemelen Pazartesi
günü düzenlenen bir konferansta konuşan İsrail Savunma Güçleri (IDF) başkanı
Gadi Eisenkot’tan bahsediyor. Eisenkot, o konuşmasında şunu söylemişti: “İran
ile yapılan nükleer anlaşması kimi fırsatlar sunuyor. Hizbullah bizim için en
ciddi tehdit.”
Savunma Bakanı, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Tahran
bölgesel hegemonya konusunda kimi tasarımlara sahip, hileli yollara tevessül
eden bir rejim. Hizbullah İran’ın vekil gücü. Savaş açma becerisini haiz. İran
bugün beş kıtada, Asya, Afrika, Avrupa, Güney ve Kuzey Amerika’da terör
altyapısına sahip.”
İran İslam Cumhuriyeti ile dünya güçleri arasında
imzalanan nükleer anlaşmasıyla ilgili olaraksa bakan şunları söyledi:
“Süreç
birden hızlandı. Eğer İran ekonomik açıdan kendisini güvende hissederse, çıkış
yapma fırsatı bulup bombayı daha da hızlı yapma şansını yakalayabilir.”
Yalon konuşmasında, Rusların IŞİD dâhil tüm cihadî
gruplardan Suriye’yi geri almasıyla ilgili olarak meseleyi pek önemsemeyen kimi
ifadelere başvurdu.
“Ruslar
üç ay içerisinde Fırat Nehri’ne varabileceklerini düşündüler. Oysa Rus ordusu
hedeflerine ulaşamıyor ve Golan Tepeleri’nden daha fazlasını ele geçirme imkânı
bulamıyorlar. ABD’nin başını çektiği, IŞİD’e karşı mücadelede önemli başarılar
elde edildi. IŞİD Irak ve Suriye’de ağır yenilgiler aldı. Biz IŞİD’in elindeki
petrol rezervlerine yönelik saldırıların ve indirilen bu darbelerin ardından
tüm bölgede yenileceğine inanıyoruz.”
Bakan’a göre Suriye’deki strateji, “Kürdlerin yaptığı
gibi sahaya asker çıkartarak yereldeki güçleri güçlendirmek üzerine kurulu
olmalıdır.”
Kendisinden önce aynı konferansta söz alan Eğitim
Bakanı Naftali Bennett ise parçası olduğu hükümetin politikalarını ağır bir
dille eleştirdi.
“Netiv Hasara’ya yol açan 50 komando karşısında tüm o
pahalı F-35’lerin bir hayrı olmayacaktır” diyen Bennett, İsrail’in kendi
kaderini şekillendirmek yerine mevcut gerçekliklere tepki göstermekle
yetindiğini söyledi. Devamında İsrail’in sadece silâhlarını değil, savunmayla
ilgili düşüncesini de modernize etmesi gerektiği üzerinde durdu.
Yalon ise kendisine yöneltilen sorulara şu cevabı
verdi. “Sürekli ‘neden abluka uygulamıyorsunuz?’ sorusunu işitiyorum. Biz
onları teröre yönlendirmek niyetinde değiliz. Hedef gözeterek öldürmemizi
istiyorlar. Hedef gözeterek öldürme işini bizler belirli bir bölgeyi kontrol
edemediğimizde uyguluyoruz.”
Solun ve Sağın Boş Hayalleri
Salı günkü konferansta konuşanların arasında muhalefet
lideri Herzog da bulunuyordu. Herzog “İsrail’in üçüncü intifadaya tanıklık
ettiğini” söyledi.
Muhalefet lideri, solda hâkim olan kimi görüşleri
şiddetle eleştirdi.
“Eğer
hakikati inkâr etmeyi sürdürürseniz, bu, muhtemelen en şiddetli intifada
olacaktır. Ama bazı insanlar hâlâ hayal kurup duruyorlar. Soldaki kimi
çevrelerin yarın sabah barış içinde el uzatacağımıza ve Filistinlilerin de o
eli hemen sıkacaklarına dair o romantik hayalleri boştur. Zira Filistinlilerde
nefretin ve öfkenin düzeyi çok yüksektir.”
Herzog, sağın da hayal gördüğünü söyledi:
“Sağcılar
da yarın tek devletin Ürdün Nehri’nden denize kadar uzanan coğrafyada
kurulacağına ve bunun altı milyon Filistinli ve altı milyon Yahudi’nin ulusal
vatanı olacağına dair mesihçi kimi hayaller kuruyorlar. Oysa bu bir hayal bile
değil, tam bir kâbus. Bu, Başbakan Netanyahu’nun yarattığı bir kâbustur. O
‘çatışmayı yönetebileceğine’ inanmaktadır. Söz konusu yaklaşım bir tokat gibi
yüzümüze inecek ve hepimizi yere serecektir.”
Yoav Zitun
Tova Tzimuki
Moran Azulay
19 Ocak 2016
Kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder