Kolombiya hükümeti kimi kanunlar çıkarttı ve Birleşmiş
Milletler, Amerikalı Devletler Örgütü ve Uluslararası İşçi Örgütü gibi
uluslararası kurumların anlaşmalarına imza attı.
Hükümetin bu çoktaraflı kurumlara verdiği taahhütlerle
ülkemizde devletin insan haklarını koruduğu, işçilerin sendikada örgütlenme
hakkını güvence altına aldığı düşünülebilir ama gerçek çok farklı.
Binlerce sendika liderinin suikasta kurban gitmesi,
binlercesinin sürgün edilmesi veya hapse atılması devletin kendi politikalarına
karşı çıkmaya cüret edenlere sistematik baskı uyguladığının birer kanıtı.
Ben, 25 Ağustos 2013’te, sendika hareketine yönelik
baskıların yoğunlaştığı bir dönemde tutuklandım. O gün Bogota’daydım ve 19
Ağustos’tan beri ülke genelinde grevde olan tarım örgütlerinin taleplerini
içeren bir listeyi sunmak için hükümet binasına gidiyordum.
O güne dek ülke genelinde grev sürecinde faal olan
birçok yoldaşım suikasta kurban gitmişti ya da hapse atılmıştı.
O günden beri Vatansever Yürüyüş’ün yaklaşık yüz üyesi
suikasta uğradı, 300 civarı insan hapse atıldı.
Bu durumun Kolombiya halkının barış talebiyle ve
Havana’daki müzakere masasında Kolombiya hükümeti ile FARC-EP arasında kabul
edilen anlaşmayla çeliştiği açık.
Toprak meselesi, yasadışı uyuşturuculara çözüm bulma
ve politik katılım konusunda ön anlaşmalara varıldı.
Havana’da köylülerin yüzleştiği sorunlara çözümler
sunulurken ve geçici anlaşmalar imza edilirken Kolombiya’da aynı köylülerin
aynı sorunlarına yönelik olarak kendi taleplerini geliştirmeleri ardından
katledilmelerini ve hapse atılmalarını uluslararası topluma nasıl izah
edecekler?
Kolombiya hükümeti politik muhalefet üyelerine ve
sendika liderlerine zulmedip onları katletmeye devam edecekse, Havana’daki
anlaşmaları nasıl tatbik edecek?
Kolombiya rejiminin sürdürülebilir bir barışa
ulaşılması için gerekli ekonomik ve politik değişiklikleri tatbik etmeyi
reddedecek olması bizi endişelendiriyor.
Barışa dönük bir hamle yapılmış olsa bile, savaş
dönemlerinde kullanılan “adalet” ile ilgili ifadelerin altının boş olması bizi
hiç şaşırtmıyor.
Engizisyona has bu adalet, güçlülerin çıkarlarına
hizmet etme noktasında bir tür baskı aracı olarak kullanılıyor.
Elbette bu, barış süreci konusunda iyimser olmadığımız
anlamına gelmiyor, aksine, yaşanan ilerleme bize cesaret veriyor ama gene de
sürecin yüzleştiği tehlikelerin de farkındayız.
Benim davam dâhilinde savcı beni “isyan” ve “finansal
terörizm” suçlarıyla suçladı. Davada kendileri için çalışan, parayla satın
alınmış kişilerin tanıklıklarına başvuruldu ve askerî istihbarat ile polisin
askerî operasyonlar esnasında güya gerilla liderlerinin üzerinden çıkan
bilgisayarlara yerleştirdiği “deliller” kullanıldı.
Savcının benimle ilgili olarak hâkime sunduğu suçlara
dönük göstermelik soruşturmayı da içeren tüm hukukî süreç her türden
usulsüzlükle maluldü.
Yürütme her şeyi açık biçimde planlayıp yönetti, yargı
sistemi ise sendika faaliyetlerimin ve muhalefete açıktan iştirak etmemin
cezalandırılması noktasında bir araç olarak kullanıldı.
Korkarız hâkim, köylülerin direnişini ve protestosunu
akamete uğratma amacı güden bu yavan hukukî kurguyu yansıtan tüm delilleri
dikkate alacak.
Karşımızda tümüyle politikleşmiş ve toplumsal
gösterileri kriminalize etmeye dönük devlet politikasını dayatmaya çalışan bir
hukuk sistemi var.
Politik bir tutsak olarak benim ve diğerleri için
adalet talep ediyorum, ayrıca ulusal ve uluslararası standartlara bağlı bir
hukukî sürecin ancak ulusal ve uluslararası düzeyde yürüyen sendikal ve
toplumsal hareketin desteği ve dayanışması ile mümkün olduğunu düşünüyorum.
Umarız Havana’daki müzakere masasında adalet
meselesiyle ilgili bir anlaşmaya varılır ve bu anlaşma toplum liderleri ile
sendikacıların isyancı olmadıklarını, toplumsal mücadele ve eleştirel
düşüncenin kendisini dünyaya demokrasi olarak takdim eden bir devlette suç
olmadığını kabul eder.
Huber Ballesteros
La Picota Erkekler Hapishanesi
Bogota, Eylül 2015
[Huber Ballesteros, politik bir tutsaktır ve Kolombiya
Sendikalar Kongresi yürütme komitesi, Tarım İşçileri Birliği FENSUAGRO’nun
yürütme komitesi ve Vatansever Yürüyüş (muhalefet hareketi) liderliği
üyesidir.]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder