Kristof Kolomb tarafından Amerika’nın 1492’de işgal
edilmesinin bugün intikamının alınması gerçekten şaşılası bir durum. 12 Ekim’de
Kolomb’un ve adamlarının kıtaya ayak basması, yerli milletlerin kırımına ve
soykırıma uğramasına, milyonlarca insanın sömürgeleştirilmesine neden olmuştu.
Bu 12 Ekim’de ise, beş yüz küsur yıl sonra, yarımkürede en büyük yerli halk
nüfusu oranına sahip ülkesi tarihteki haklı yerini aldı.
Venezüella Başkanı Hugo Chávez’in 2005’te resmî olarak
kurumsallaştırdığı bu Yerli Direnişi Günü’nde, çok milletli Bolivya devletinin
ilk yerli cumhurbaşkanı olan Evo Morales, üst üste üçünce kez, devletin üst
makamı için yapılan seçimi kazandı.
Tüm gün boyunca ülkede festival havası vardı. Ambulanslar
dışında trafik seçim günü kapalıydı, caddelerde aileler toplaşmış, müzik
dinliyor, yemek yiyor, gençler de futbol oynuyordu.
Halk, erken saatlerde La Paz şehrindeki Plaza
Murillo’da toplanmaya başladı ve müzik, şarkılar ve havai fişeklerle kutlama
yapıp cumhurbaşkanlığı sarayının önünde bekledi. Halk, Seçim Kurulu’nun resmî
duyurusundan bile önce, zaferin kesin olduğunu biliyordu. Tahminler, Morales’in
seçimi en yakın rakibi Demokratik Birlik Partisi’nin adayı sağcı, neoliberal
Samuel Doria Molina’nın 40 puan önünde kazanacağını gösteriyordu.
Doria Molina, 1991-1993 arası dönemde Cumhurbaşkanı
Jaime Paz Zamora emri altında, Ekonomi Bürosu’nun başındaki isimdi. Her ikisi
de ülkede felâketlere yol açan özelleştirme politikalarının uygulanmasından
sorumluydu.
Oyların çoğu sayıldıktan sonra, Seçim Kurulu, saat
20.00’dan sonra sonuçları ilân etti ve halkın kullandığı isimle, “Evo”nun
oyların yüzde 60’ını kazandığını, ikinci turun gereksiz olduğunu duyurdu.
Duyurudan hemen sonra Evo balkona çıktı ve belagatini
konuşturarak, kalabalığa kısa bir konuşma yaptı. Evo, Bolivya İşçi Merkezi
(COB) dâhil tüm sosyal hareketlere ve halka “halkın zaferi” için teşekkür etti,
elde edilen zaferi Fidel Castro’ya, Hugo Chávez’e, kapitalizme ve emperyalizme
karşı mücadele eden tüm halklara ve hükümetlere ithaf etti.
Morales ve Cumhurbaşkanı Álvaro Linera’nın partisi
olan Sosyalizme Doğru Hareket (MAS) Bolivya’daki dokuz bölgenin sekizini
kazandı. Sadece Beni bölgesinde, sağ muhalefetin kalesi olan ve “Yarım Ay”
olarak bilinen yerde muhalif parti oyların yüzde 49’unu alırken, MAS yüzde 43
aldı.
MAS, Santa Cruz bölgesinde ilk kez kazandı, burası
geçmişte sağcı muhalefetle birçok çatışmanın yaşandığı yerdi.
Morales, halka liderlik için iki rakip programın
yarıştığını hatırlattı. Kendi partisine ait millîleştirme programının
Molina’nın özelleştirme planını mağlup ettiğini söyledi. Morales ayrıca, ABD
Adalet Bakanlığı Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi ve ABD Uluslararası Kalkınma
Ajansı ile işbirliğine son vermeye ve Bolivya’nın iç işlerine karıştığı için
ABD elçisini kovmak suretiyle, bu ülkenin Bolivya’ya yönelik müdahalesini
durdurmaya dönük, egemenlik hakkıyla ilgili karar üzerinden, ABD
emperyalizminden kurtulmanın yol açtığı his üzerinde durdu. Konuşması “Evo!
Evo! Evo!” sesleriyle birçok kez kesildi.
Halk Yönetiyor
Bu basit bağırış, Morales hükümetinin doğru yolda
olduğunu doğruladı. Zira o da konuşmasının sonuna doğru şunu söyledi: “Biz
halka itaat ederek yönetiyoruz.” Ne kadar da doğru. Bugün Bolivya, halk
hareketlerinin hükümetle bütünleştirilmesinin en iyi örneği, bu sayede halk
hareketleri, ülkeyi ileriye doğru götürecek kararlara iştirak edebiliyorlar.
Morales hükümeti, yerli halk, köylüler, işçiler ve
diğer halk hareketlerinden oluşan bir blok. Yerli halk, Bolivya nüfusunun yüzde
62’sini teşkil ediyor. Onlar, ilk kez ülkenin nasıl yönetileceği hususunda
kararlar alıyorlar. Yerliler, sadece temsil edilmiş olmakla kalmıyorlar.
Afrikalı-Bolivyalılar da ilk kez temsiliyet ve
seslerini çıkarma hakkı elde ettiler. Kadınlar ve gençlik, iktidar pratiğine
dâhil oldular. Süreci destekleyen ve onu ileri doğru itmek isteyen gençlerce
kurulmuş “Evo Nesli” isimli yeni bir gençlik oluşumu bile mevcut ülkede.
Evo idaresinde birçok sektör kabul gördü. Mahkûmlar,
hapishanelerde oy kullanma hakkına sahip oldular, hatta prosedürün
örgütlenmesine katkı sundular. 33 farklı ülkede yaşayan gurbetçi Bolivyalılar
da cumhurbaşkanlığı ve cumhurbaşkanlığı yardımcılığı için ilk kez oy
kullandılar.
Evo Döneminde Yaşanan İlerlemeler
Birçok sosyal programa bağlı olarak, hayat
standartları yükseldi. Morales, “Demokratik ve Kültürel Devrimle İyi Yaşamak
Amacıyla, Haysiyetli ve Egemenlik Sahibi Bir Bolivya İçin Ulusal Kalkınma
Planı”nı devreye soktu (Telesur, 13 Ekim).
On yıllık Morales iktidarında Bolivya, Güney
Amerika’daki en fakir ülke olmaktan çıktı, hatta Dünya Bankası Latin
Amerika’daki birinci ya da ikinci en büyük ekonomi büyümenin bu ülkede
yaşandığını teyit etti. Son sekiz yıl içinde gayrı safi millî hasılada yıllık
ortalama yüzde 5’lik bir artış gerçekleşti. Bu arada uluslararası rezervler,
Eylül 2014’te 1,7 milyar dolardan 15,4 milyar dolara çıktı (Telesur).
Yoksulluk ise 2005-2010 arası dönemde 13 puan azaldı.
Bunların önemli bir bölümü, Bolivya’daki özellikle gaz
ve petrol gibi kaynakların 1 Mayıs 2006’ta millîleştirilmesinin bir sonucu.
Kârların yüzde 80’i önceden ülke dışına çıkarken, bugün devlet mülkiyeti ile
birlikte, gelir, sosyal programlar üzerinden, gerisin geri halka aktarılıyor.
Servet, artık tüm halka yeniden dağıtılıyor.
Bu gelişmeler sayesinde, devlet destekli konutlar ve
huzurevlerine yönelik programlar geliştirildi; son yedi yıl içerisinde, okul
çağındaki çocuklara yönelik okul programları sayesinde okulu bırakan
öğrencilerin oranı yüzde 7’den 1,4’e düştü. Okuryazarlık bugün yüzde 96,2
düzeyinde, annelik bakımı hayli gelişmiş durumda.
Sosyal programların ötesinde, Bolivya, Morales’in
“Büyük Düş Kurma Cesareti” dediği yaklaşımla birlikte, ilerleme kaydediyor.
Hükümet teknolojiye ve kalkınmaya özel bir önem veriyor, eğitimin ilerlemesi
için programlar geliştiriyor, özgür yazılımı yaygınlaştırıyor ve öğrencilerin
iyi donanımlı dizüstü bilgisayarlar temin etmesini kolaylaştırıyor.
Aralık 2013’te, Çin Halk Cumhuriyeti’nin yardımıyla,
Bolivya, Túpac Katari isimli haberleşme uydusunu uzaya fırlattı. Bu uydu
sayesinde telefon ve haberleşme ücretleri düştü. Hükümetin amacı, bu eğilimi
daha da güçlendirmek.
Berta Joubert-Ceci
14 Ekim 2014
Kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder