Pages

23 Eylül 2014

Türkiye IŞİD’le Gizli Anlaşma Yaptı mı?


49 Türk Diplomatının Sürpriz Biçimde
Serbest Bırakılması Üzerindeki Sır Perdesi

 

Üç aydır IŞİD’in elinde bulunan 49 Türk diplomatın ve ailelerinin sürpriz biçimde serbest bırakılması üzerindeki sır perdesi kalkmış değil. Türk hükümeti, rehineleri elinde bulunduran güçle herhangi bir anlaşma yapmadığını söylüyor, ama gaddarlığı ve acımasızlığı ile ün salmış olan IŞİD’in, karşılığında bir şeyler almadan, Türk tutsakları serbest bırakmasının mümkün olmadığı söyleniyor.

10 Haziran’da IŞİD’in Musul’u ele geçirdiği günlerde tutsak aldığı diplomatların serbest bırakılması, Ankara’da, Türkiye’nin elde ettiği bir zafer olarak selamlandı. Ancak bu gelişme, Türk hükümeti ile IŞİD arasındaki ilişkiye dair yeni soruların sorulmasına da neden oldu. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, rehinelerin serbest kalışının Türk istihbaratının gizli kalması gereken bir operasyonunun sonucu olduğunu söyledi.

Pazar günü ise sözlerine şunu ekledi: “Hakkında konuşamayacağımız şeyler var. Devlet idare etmek, manav işletmek gibi bir şey değil. Hassas meselelerimizi muhafaza etmek zorundayız; eğer muhafaza etmezseniz, bunun bir bedeli olur.” Türkiye, IŞİD’e fidye ödendiği ya da kimi vaatler verildiği iddialarını reddediyor.

Rehinelerin serbest bırakılması, tam da Kobani’ye yönelik IŞİD saldırısından kaçmak için Türkiye sınırına 70.000 Suriyeli Kürd’ün kaçışına denk geldi.

Kobani’ye yönelik saldırı, Kürdistan İşçi Partisi’nden (PKK) 3.000 savaşçının bölgeye hareket etmesine neden oldu; Irak’taki Kandil dağlarında konuşlanmış olan savaşçıların Suriye’ye gitmek için Irak’ı geçtikleri ve Kobani’ye doğru ilerledikleri söyleniyor.

Türk güvenlik güçleri, sığınmacılarla yaşanan çatışmalar sonrası, Pazar günü bir süre sınırı kapadı. Güvenlik güçleri, bir değerlendirmeye göre, Kobani’ye yardım götüren Kürdleri durduktan sonra kitleye biber gazı ve suyla saldırdı, bir başka iddiaya göre ise, saldırı kalabalıktan atılan taşlar yüzünden gerçekleşti. Sınırı geçenlerin önemli bir bölümü kadın, çocuk ve yaşlılar; eli silâh tutanlar cephede savaşmaya devam ediyor.

Birçok Kürd, Türk hükümetine karşı öfkeli, onun Türk sınırı boyunca yerleşik olan ve sayıları 2,5 milyonu bulan Suriyeli Kürdlerin bağımsız bölgelerini yok etme noktasında IŞİD’le anlaştığını iddia ediyor. Örneğin bu noktada Kürd hareketine bağlı Amed haber ajansı şu soruyu soruyor: “IŞİD, Ortadoğu’da Türkiye’nin uygulamaya çalıştığı yeni-Osmanlıcılık projesinin paramiliter kanadı mıdır?” Türk hükümeti ise IŞİD ile işbirliği kurduğuna dair her türden iddiayı şiddetle reddediyor.

Gene de 49 Türk’ün tutsak edildiği ve serbest bırakıldığı koşullar, Ankara’nın diğer ülkelere kıyasla, IŞİD’le görece daha farklı ve daha sıkı bir ilişki içinde olduğunu gösteriyor. IŞİD yanlısı Türk web siteleri Türklerin “halife” Ebubekir Bağdadî’nin doğrudan talimatı sonucu serbest bırakıldığını söylüyorlar. Rehinelerin Musul’dan IŞİD’in ana karargâhının bulunduğu Rakka’ya getirildiği, kadın ve erkeklerin iyi giyimli oldukları, hapislik süreci boyunca çok az zarar gördükleri iddia ediliyor. Bu, Suriye’ye yardım götürürken ele geçirilen İngiliz taksi şoförü Alan Henning’e ve IŞİD tarafından öldürülen gazetecilere yönelik muameleye tam bir karşıtlık arz ediyor.

Patrick Cockburn

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder