Pakistan’daki
toplumsal ve ekonomik sefalet karşısında insanın gurur duyacağı bir şey bulması
imkânsız. Ama imtiyazlı bir kişi, kendince gururlanacağı bir şeyleri elbette ki
bulabilir. İmtiyazlı kişi, sefaletin ve açlığın zincirlerinden muaf olma hâli
üzerinden, kimi şeyleri tecrübe edip bunların keyfini de çıkartabilir. Ancak
Pakistan halkının büyük bir çoğunluğu, gerçekte bu tarz imtiyazlardan tümüyle
mahrumdur. Halkın çok büyük bir bölümünün hiçbir şeyi yoktur, önemli bir kısmı
kıt kanaat geçinmektedir, iflasın eşiğinde durmaktadır ve paryalaşıp
zincirlenmiştir. Bu ülkede kimse, halkın o fakir ruhlarını nasıl idame
ettirdiğini sormaz bile. Mevcut fizikî mahrumiyet, bu halkın fukaralığının
delilidir. İşte Laal [“Kızıl”] müzik grubunun şarkılarında dil bulan halk, bu
halktır.
Laal’ın
son rock müzik videosu, İnqılab, borçlarını emekleri karşılığında ödemek
zorunda olan köle işçilerin hâlini anlatır. Bu şarkı, var olan sömürünün bir
gün elbet sona ereceğine ilişkin bir umudu içerir. Pakistan’da başka hiçbir
müzisyen, bu mevzua parmak basmaya cüret edememiştir. Ama Laal, bu taşın altına
elini koyar ve meseleye eğilir. Şarkıyı birlikte söyleyen Teymur Rahman ve
Ammar Aziz öyle zekâ pırıltıları ile de yaklaşmaz mevzua. Mesele, tümüyle
hakikî, anlatılanlar, gerçek insanlar ve gerçek insan hikâyeleridir. Bu,
elbette şirketlerin beslemesi olan ana akım medyanın ortalığa saçtığı
hayâllerden ve hülyalardan azade, saf bir hakikattir. Şarkı, Pakistan’ın bizim
pek görmek istemediğimiz yüzünü haykırır bizlere. Şarkının Youtube’da
yayınlanan videosunda şu sözlere yer verilir: “On üç yıl sonra Yüksek Mahkeme
köle emeğinin anayasaya aykırı olduğunu söyledi ve Köle Emeğinin Özgürleşmesi
yasasını Millet Meclisi ancak on yıl sonra geçirebildi, ama bugün hâlâ tuğla
ocaklarında 1 milyon köle işçi çalışıyor. Pakistan İnsan Hakları Komisyonu’nun
tahminlerine göre, toplamda ülke genelinde çalışan köle işçi sayısı 20 milyon.”
Videonun
en çarpıcı yönü de ekrana yansıyan müzisyenlerle emekçiler arasındaki
karşıtlık. Her iki tarafın ortak yanı ne olabilir ki? Ortak bir arka plana
sahip değiller; müzisyenler özgür ve tuzu kuru iken emekçiler fakir ve köle.
Teymur Rahman, Lahore Üniversitesi Yönetimi Bilimi’nde hocalık yapıyor, Ammar
Aziz de Ulusal Güzel Sanatlar Koleji mezunu. Emekçilerse tuğla ocaklarında
çalışıyorlar. Laal müzik grubundaki müzisyenler, şirketlerin desteğine muhtaç
değil, şöhretli olmak istemiyorlar, servet biriktirmek gibi bir dertleri de
yok. Açıktan sosyalizmi benimseyip bu tarz konularla ilgileniyorlar. Sosyalizm,
dünya genelinde birçok devrimcinin ekonomik krizler ve halk gösterileri içinde
ölüme gittiği ama gene de her dönülen köşede yakalanılan bir hayalet. Bu,
müzisyenlerin sahip oldukları toplumsal statülerini aşmalarını sağlayan ve
onları inkâr edilenlere dikkat çekmeye, insanlıklarına ait boşlukları şarkı
söyleyerek doldurmaya iten güç. Laal’ın videoda ortaya koyduğu anlatıda
emekçiler, ilkin işlerinin tutsakları, ardından da birleşip örgütlenmiş özgür
insanlar olarak takdim ediliyor ve kaderlerini tayin eden bir konuma
geliyorlar. Şarkının (İngilizceye de çevrilmiş) sözleri meseleyi daha açık hâle
getiriyor:
“Söküp
atacağız bu karanlığı,
Boyun eğdireceğiz muktediri.
Mesul kılmalıyız hepsini.
Hakikat asla gizli kalamaz.
Şiarım devrim benim.”
Pakistan’ın
politika karşıtı olan gençliğine Laal, gayet açık olan şu mesajı iletiyor:
örgütlen ve politikleş.
Kısa
süre önce yaptığım tartışmada Hintli bir dostum, Pakistan menşeli müzik
videoları ile alay etmiş, bu çalışmaları yaratıcılıktan uzak ve genel anlamda
vasatın altında bulduğunu belirtmişti. Ben de ona Laal’ın bir videosunu
izlettirmiştim [Meray
Dil Meray Musafir –“Benim Kalbim, Misafirim”]. Videoyu
izlediğinde, hafifçe başını salladı ve videonun eşsiz bir çalışma olduğunu
kabul etmek zorunda kaldı. İşte bu da benim gurur ânımdı. Çünkü ben biliyorum
ki uluslararası düzeyde bile, Laal kadar ilerici politik duruşunu bu denli
açıktan ifade eden başka bir grup yoktu. Bu da ancak kıyametin içine doğmuş,
dünya müziğinin boğucu sisini dağıtan, o yalçın dağlara ilk önce tırmanmayı
bilen Pakistanlı bir gruba mahsus bir özellikti.
İmran Barlas
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder