Pages

19 Mayıs 2024

Siyonizmin Mantığı

Bugün Filistin’i işgal eden Siyonizmin orduları, eski çağlarda Yahudi peygamberlerinin “bu dünyanın son günlerinde” kendi Tanrı’larının bir “Mesih” göndereceğini ve Yahudileri bu Mesih’in vaat edilmiş topraklara götüreceği, yeni ele geçirdikleri ülkede kendilerine ait “kutsal” hükümeti kurup “demir çubuk”la diğer tüm milletleri yöneteceği kehanetinde bulunduğunu iddia ediyorlar.

Madem İsrailli Siyonistler, bugün Arap Filistini’ni işgal etmiş olmalarının Yahudi peygamberlerinin kehanetlerinin gerçekleşmesinin bir sonucu olduğuna inanıyorlar, o vakit bu Siyonistler, eskinin Avrupalı sömürgeci güçlerinin idaresinden daha sağlam köklere sahip, farklı bir demirden idareyi ifade eden demir çubukla diğer tüm milletleri yönetmekle ilgili “kutsal” görevi bir şekilde ifa etmeliler.

Bu İsrailli Siyonistler, dini açıdan Yahudi Tanrı’larının kendilerini artık demode olan Avrupa sömürgeciliğinin yerine yeni bir sömürgecilik biçimini geçirmeleri için seçtiğine inanıyorlar. Bu Siyonistler, yeni bir kılıf ardına sakladıkları sömürgeciliğin Afrikalı halk kitlelerini aldatacağını, onların kendi “kutsal” otoritelerine ve rehberliğine kendi iradeleriyle teslim olacağını, böylelikle, Afrikalıların hâlen daha sömürge olduklarını fark bile etmeyeceklerini düşünüyorlar.

Kamuflaj

İsrailli Siyonistler, yeni sömürgecilik türünü başarıyla kamufle ettiklerini düşünüyorlar. Onların sömürgeciliği, karşımıza daha “cömert”, daha “hayırsever” bir şeymiş gibi çıkıyor. Bunların sistemi, kurbanlarının kendilerine dostça sunulan ekonomik yardımları kabullenmelerini sağlıyor. Ekonomileri büyük güçlüklerle yüzleşen, yeni bağımsız olmuş Afrika uluslarına başka cazip hediyeler sunuluyor.

Afrika’daki halk kitlelerinin önemli bir bölümünün okuma-yazma bilmediği on dokuzuncu yüzyıl boyunca Avrupalı emperyalistler, bu kitleleri “korku ve güç”le kolayca yönetmeyi bildiler. Ama Afrikalı halk kitlelerinin aydınlandığı mevcut dönemde on dokuzuncu yüzyıla ait eskimiş yöntemlerle onları kontrol altında tutmak artık imkânsız.

Bu sebeple emperyalistler, yeni yöntemler geliştirmek zorunda kaldılar. Kitleleri artık teslimiyete zorlayamadıkları veya korkutamadıklarından, emperyalistler, Afrikalı halk kitlelerinin kendi iradeleriyle teslim olmalarını sağlayacak yeni yöntemler geliştirmeye mecburlar.

Yeni emperyalizmin yirminci yüzyılda başvurduğu en yeni yöntemse “dolarizm”. Siyonistler, dolarizm ilminde ustalaştılar. Kendilerini birer dost ve hayırsevermiş gibi satabiliyorlar, sağa sola hediyeler ve başka türde ekonomik yardımlar gönderiyorlar, teknik yardım sunuyorlar. Bu sebeple, yeni “bağımsız” olmuş birçok Afrika ulusunda Siyonist İsrail’in sahip olduğu güç ve nüfuz, on sekizinci yüzyılda Avrupalı sömürgecilerin sahip olduğu güçten ve nüfuzdan daha sağlam bir niteliğe sahip. Yeni bir sömürgecilik türü olarak Siyonist sömürgecilik, harekete geçiren saikler veya hedefler açısından değilse bile biçim ve yöntem açısından farklı bir sömürgecilik.

On dokuzuncu yüzyılın sonlarında, uyanmakta olan Afrikalı halk kitlelerinin, zor ve korku gibi, onları yönetmek için başvurulan eski yöntemlere teslim olmayacağını öngören Avrupalı sömürgeciler, yeni bir plan yaptılar ve bu plan uyarınca yeni bir silâh imal ettiler. Devamında da o silâh için yeni bir üs inşa etmek için yer aramaya başladılar.

Dolarizm

Yirminci yüzyıl emperyalizminin kullandığı bir numaralı silah Siyonist dolarizm, bu silahın konuşlandırıldığı ana üslerden biri de Siyonist İsrail’dir. Her daim plan yapmakla meşgul olan Avrupalı emperyalistler, zekice bir hamleyle, İsrail’i Arap dünyasını coğrafi açıdan böleceği, Afrikalı liderler arasına girip niza sokacağı, ayrıca, Afrikalıları Asyalılardan ayıracağı bir yere yerleştirdiler.

Siyonist İsrail’in Arap Filistini’ni işgali, Arap dünyasını milyonlarca doları silaha harcamaya mecbur etti, böylelikle, bu yeni bağımsız olan Arap uluslarının kendi ülkelerinin ekonomilerini güçlendirme ve halklarının yaşam standartlarını yukarı çekme meselesine yoğunlaşmalarını imkânsızlaştırdı.

Siyonist propagandacılar, Arap dünyasındaki düşük yaşam standardını başarıyla istismar ettiler. Afrikalıların karşına çıkan Siyonistler, Arap liderlerinin kendi halklarının yaşam standardını yukarı çekecek vasfa zekâ veya teknik bilgi düzleminde sahip olmadıklarını söylediler. Böylelikle, Afrikalıların Araplara sırt dönmesini, yüzlerini öğretmenler ve teknik yardım konusunda İsrail’e çevirmelerini dolaylı olarak sağladılar.

“Kuşun kanadını kırıyorlar, sonra da kuşu kendileri kadar hızlı uçamadığı için eleştiriyorlar.”

Emperyalistler, her zaman iyi görünmek için çabalıyorlar, oysa aslında ekonomileri Siyonist-kapitalist komplo eliyle sakatlanmış olan yeni bağımsız olmuş ülkelerle rekabet ediyorlar. Adil rekabete hiçbir şekilde tahammül edemeyen emperyalistler, tam da bu sebeple, Cemal Abdünnasır’ın Afrika ve Arap ülkelerinin sosyalizm bayrağı altında birleşmeleri çağrısı karşısında tir tir titriyorlar.

Mesih mi?

Madem Siyonistlerin, Mesih’lerinin kendilerini vaat edilmiş topraklara götüreceğine ve İsrail’in bugün Arap Filistini’ni işgalinin bu kehanetinin doğrulanması olduğuna dair “dini” iddiaları doğru, o vakit peygamberlerinin övünerek bahsini ettikleri o Mesih nerede?

Bu Mesih, Siyonistlerle işgal altındaki Filistin’e ait mülkler konusunda “müzakere” yürüten Birleşmiş Milletler arabulucusu Ralph Bunche olabilir mi?! Bu Ralph Bunche, Siyonizmin Mesih’i mi yoksa? Madem Ralph Bunche Mesih değil ve Mesihleri henüz gelmedi, o vakit bu Siyonistler, Mesihleri henüz daha gelmemiş olmasına rağmen, bugün Filistin’de ne yapıyorlar?

Siyonistlere, Arap Filistin’ini işgal etme, oradaki Arap yurttaşları evlerinden söküp atma, Araplara ait tüm mallara el koyma ile ilgili hukuki veya ahlaki hakkı, binlerce yıl önce yaşamış ecdadının “dini” iddiaları mı veriyor?

Bin yıl kadar önce İspanya’da Faslılar yaşıyordu. Bu, bugünkü Faslılara İber Yarımadası’nı işgal etme, oradaki İspanyol yurttaşlarını kovma, ardından da Avrupalı Siyonistlerin Filistin’deki Arap kardeşlerimize yaptığı gibi, eskiden İspanya’nın bulunduğu yerde yeni bir Fas ulusu inşa etme konusunda hukuki ve ahlaki bir hak bahşeder mi?

Hâsılı kelâm; Siyonistlerin İsrail’in Arap Filistin’ini işgal etmelerini meşrulaştırmak için dillendirdikleri argüman, tarihte hiçbir akli veya hukuki temele sahip değil. Bu temeli kendi dinleri bile sunmuyor. Bu arada, Yahudilerin Mesih’i nerede?

Malcolm X
17 Eylül 1964
Egyptian Gazette
Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder