Logoyu
1969’da Filistinli sanatçı Vladimir Tamari geliştirdi. Tamari 2017’de aramızdan
ayrıldı.
İlk
taslak “Fetih” kelimesinin Arapça hâlinin yorumlanmasından ibaretti. Bir yandan
da fetih hareketine işaret eden bu kelimenin yazımında sola doğru hafif
kıvrılmış bir ok çıkartılmıştı.
İkinci
taslakta ف harfi sol tarafı gösteren bir ok
şeklinde yorumlanmıştı. Burada esasen logonun FHKC değil, Fetih tarafından kullanılması
öngörülmüştü.
Karalamalardan,
beyin fırtınasına dayalı çizimlerden beslenen üçüncü taslakta ilk kez Filistin
haritası kullanıldı ve logonun altına “Zafere kadar devrim”, üstüne de “Filistin
Kurtuluş Hareketi” yazıldı.
Son
taslaklar da Fetih’in kullanımına yönelikti. Tasarım geliştikçe logonun genel planı
da ortaya çıktı.
Birleşmiş
Milletler Yakındoğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın
(UNRWA) Beyrut’taki bürosunda çalıştığı dönemde logoyu tasarlayan Vladimir
Tamari Ürdünlü heykeltraş ve şair Mona Saudi ile tanıştı. Tamari, o günlerde
Saudi’nin yazmakta olduğu kitabı dizmekteydi. Saudi, FHKC içerisinde temasları
olan bir isimdi.
Vladimir, logoda yer alan ف harfini “Cephe”yi ifade edecek
olan ج harfiyle
değiştirmeyi düşündü. Mona bu fikri beğendi ve taslak hâlini Filistinli şair ve
FHKC sözcüsü Gassan Kenefani’ye iletti. Kenefani bu fikre bayıldı.
Vladimir’in
Mona üzerinden Kenefani’ye ilettiği ilk FHKC logosu bu. Kendisi de bu işlere
hevesli olan, amatörce grafik tasarım işleriyle uğraşan Kenefani, son
dokunuşları gerçekleştirdi. Yaptığı en çarpıcı değişiklikse logonun kare
şeklindeki genel planını yuvarlak yapmasıydı.
Bu
da FHKC’nin 1970’ten beri kullandığı logo. Vladimir’in aylarca süren
çalışmaları ve Kenefani’nin son dokunuşları ardından ortaya Filistin’in en
çarpıcı politik logosu çıktı.
FHKC
logosu, kamuoyuna ilk sunulduğu vakit herkes onun zamanının ötesinde olduğunu
düşündü. Logo gayet basit, ama bir yandan da epey çarpıcıydı, çok uzaktan bile kime
ait olduğu, neyi ifade ettiği kolaylıkla anlaşılabilen bir logoydu. Üstelik FHKC
logosu, minimalist hareket dünyayı kasıp kavurmazdan önce kabul edilmişti.
FHKC’nin
yeni logosunu benimsemesi üzerinden iki yıl geçtikten sonra, 1972 yılında ABD
hükümeti “Federal Tasarım Geliştirme Programı”nı devreye soktu. Bu program
üzerinden, yetmişler boyunca hükümete ve çeşitli organizasyonlara yeni logolar
ve görseller hazırlandı.
@Aldanmarki
21 Mayıs 2023
Kaynak
FHKC Logosunun Doğuşu
Yıl
1969, Beyrut-Lübnan.
Arapların
Haziran 1967’deki Arap-İsrail Savaşı’nda yüzleştikleri o ağır yenilginin ve Kudüs’ü
de içerecek biçimde Filistin’in tümden işgal edilmesinin ardından Filistinliler
“Direniş” gerçeğiyle, gerilla savaşıyla yüzleştiler. O dönemde ben ailemden ve
yurdumdan kopmuş biri olarak Beyrut’ta yaşıyor, Filistinli mültecilere yardım
etmek amacıyla UNRWA’in ses ve görsel çalışmaları bölümünde çalışıyordum.
İçinde bulunduğum sinema grubu savaştan kaçan Filistinli mültecileri çekmek
amacıyla Ürdün Nehri’ne gitmişti. Filistin’e girmeye çalıştım. Köprüde tek
başına duran İsrail askerine “Selam” dedim. “Şalom” diyerek bana cevap veren
asker, silâhını doğrultup Kudüs’e, doğduğum şehre ve vatanım Ramallah’a girmeme
mani oldu. Sonrasında Beyrut’ta UNRWA-UNESCO
eğitim
enstitüsünde ressam olarak çalıştım.
1969
yılının başlarında bir gün (ismini gizlemeyi tercih ettiğim) X isimli arkadaşımla
birlikte oturup Direniş’in neden etkili bir logoya veya simgeye sahip olmadığını
tartışmaya başladık. Bu tartışmanın ardından oturup bir tane logo tasarladık. O
dönemde ikimiz de sevgili vatanımızı işgal etmiş olan İsrail’e karşı mücadele
yürüten herhangi bir örgüte üye değildik. Geliştirdiğimiz farklı fikirlerle bir
dizi taslak hazırladık. “Falastin” (Filistin) kelimesindeki Arapça Fe harfini
kullandık, Yaser Arafat’ın örgütü Fetih üzerine bir iki çalışma yaptık. Kelimeye
bir ok ekledik. En son da logo çalışmasına Filistin haritasını dâhil ettik. Fe + Ok + Filistin
Haritasından oluşan simge gayet basit ve dinamikti. Bu logoyu bitirip FKÖ’ye
öneri olarak sunmayı düşündük. Logo tasarımları ile birlikte gönderdiğimiz
açıklayıcı mektubun FKÖ sözcüsü, aynı zamanda şair olan Kemal Nasır’a ulaşıp ulaşmadığını
da bir komitenin “zaten bir logo var, değiştirmeyelim” deyip demediğini de hâlen
daha bilmiyorum. (O dönemde FKÖ bürokratik bir havası olan bir logoyu kullanıyordu.
Logoyu Filistinli ressam, aynı zamanda dostum olan İsmail Şammut çizmişti. FKÖ’nün
askeri kanadının başka bir simgesi vardı, o da Suriyeli ressam Nazır Nebaa’nın
elinden çıkmıştı.)
O
sıralarda Ürdün’deki Bekaa Kampı’ndaki Filistinli çocukların hikâyelerinden ve
çizimlerinden oluşan Savaş Zamanında Çocukların Tanıklığı isimli kitabını
hazırlayan Ürdünlü heykeltraş ve şair Mona Saudi’ye grafik tasarım ve dizgi işlerinde
yardımcı oluyordum. Kitabı 1970’te Suriyeli şair Adonis’in çıkarttığı, Mona’nın
da yayın kurulunda yer aldığı Mevakif dergisi ve FHKC tarafından Beyrut’ta
yayımlandı. Kitabın dizgisini kendi geliştirdiğim Kudüs fontunun ilk
versiyonunu kullanarak gerçekleştirdim. Mona FHKC içerisinde bağlantıları olan
bir isimdi. O günlerde aklımda hazırladığım logodaki Fe harfini Cephe’yi ifade
etmek amacıyla Cim harfiyle değiştirmek vardı. Bu amaç doğrultusunda Kudüs
fontunda yer alan Cim harfini ayrıştırıp biraz da kıvırarak kullandım. Mona, logo
önerisini FHKC sözcüsü, aynı zamanda ünlü Filistinli romancı ve amatör olarak
resim ve grafikle uğraşan Gassan Kenefani’ye götürdü. İlk gördüğü anda simgenin
etkisini idrak eden Kenefani örgütün logoyu benimsemesini sağladı. Sadece kare
şeklinde sunduğum logonun formatını değiştirip yuvarlak yaptı. Harekete mensup
insanlar logoyu beğendiler. Logo, o günden beri onlarca yıl boyunca Filistin’de
ve başka ülkelerde kullanılan afişlerde, bayraklarda, duvar resimlerinde ve
yazılarında kendisine yer buldu.
Yapılan
kimi yanlışlar karşısında duyduğum hayal kırıklığı neticesinde Beyrut’tan
temelli ayrılıp Japonya’ya göç ettim. Burada Filistin için yürüttüğüm
faaliyetler, afiş hazırlama, konuşmalar yapma ve sanat gibi alanlarda yeniliklerde
bulunma gibi alanlarla sınırlı kaldı. Hem bacanağımın kuzeni Kemal Nasır’la hem
de Gassan Kenefani’yle tanıştım. Bir keresinde Ramallah’ta iken Kemal o yüce ve
muhteşem ruhuyla bana dönüp “ne pahasına olursa olsun hayallerinin peşinden git”
demişti. Kemal 1972’de, Gassan ise 1973’te Beyrut’ta İsrail ajanlarınca
katledildi. Politik faaliyetleri sona erdi ama geride bıraktıkları o büyük
romanlar ve şiirler Filistin’in kültürel mirasının kıymetli parçaları olarak
yaşamaya devam ettiler.
1976’da
babam benim ve ailemin İsrail işgali altındaki Ramallah’ta bulunan annemi ve kız
kardeşlerimi ziyaret etmemi sağlayacak izni almayı başardı. Ürdün Nehri üzerindeki
köprüde İsrailliler beni gözaltına aldılar ve üç gün boyunca beni Kudüs’te bir
yerde tuttular. Burada bahsini ettiğim faaliyetlerimle ilgili olarak
sorguladılar, sonra serbest bıraktılar. Üç ay geçtikten sonra izni yenileme
imkânı verilmedi ve ben vatan toprağına ayak basma imkânı bulamadan Tokyo’ya
geri dönmek zorunda kaldım.
Filistin
Kurtuluş Hareketi Fetih’i ifade eden Arapça “Fetih” kelimesi ve ona eşlik eden,
benim tasarladığım ok. Şubat 1969
Logoyu
birlikte tasarladığım arkadaşım Fetih kelimesini “F” olarak kısalttı ve ona bir
ok ekledi, altına da “Her Daim Zafere Doğru -Yaşasın Filistin!” yazdı.
Fe + ok çizimim. Mart 1969
Arkadaşımla
yaptığım beyin fırtınası sonrası logoya harita eklendi. Şubat 1969
Fetih
logosunun taslağı. Nisan-Mayıs 1969
FHKC
simgesinin ilk taslağı. Mayıs 1969
FHKC
logosunun son hâli. Mayıs 1969.
Logonun
prova baskısı. Kasım 1969
1970
civarı FHKC sözcüsü Gassan Kenefani Beyrut’taki ofisinde. Büroya Savaş
Zamanında Çocukların Tanıklığı isimli, içinde mülteci kampındaki Filistinli çocukların
çizimlerinin bulunduğu kitapla ilgili olarak gitmiştim. FHKC logosunun son hâli
Filistin haritasının üzerine raptiyelenmişti. Fotoğrafın sol tarafında, duvarda
asılı bulunan yuvarlak hâli resmileşti.
1970
yılında benden 36 mm çapında, anahtarlık olarak kullanılabilecek bir madalyon
tasarlamam istendi.
Gassan
Kenefani’nin çıkarttığı FHKC gazetesi Hedef’te şu haber çıktı: “Halk Cephesi
için yeni bir simge belirlendi. FHKC’nin yeni simgesi son günlerde birçok yerde
karşımıza çıkıyor. Simge, Filistin’i gösteren bir okla biten “C” harfinden
oluşuyor.”
Yaklaşık
Elli Yıl Sonra Filistin’de
FHKC
simgesini tasarlamamız üzerinden 47 yıl geçti (2016). O günlerdeki coşkumuz ve öfkemiz
hatıralarımıza kazındı. Simge bugün hâlâ çok kullanılıyor. Logo, kurtuluş
ruhunu ve umudunu canlı tutuyor, vatanımızı yeniden kazanmamızın zorunlu
olduğunu bize hatırlatıyor. Logo bugün hâlâ binlerin katıldığı yürüyüşlerde
kullanılıyor, İsrail hapishanelerinde gördükleri kötü muameleler veya girdikleri
açlık grevleri neticesinde davaya canlarını feda edenlerin, sevgili Filistin’imizi
tüketip duran duvar yüzünden aramızdan ayrılanların cenazelerinde dalgalanıyor.
Bu
resimde 2015’te Gazze’de FHKC’nin düzenlediği yürüyüşe katılmış Filistinli genç
kızlar görülüyor. Logoya Şabiyye kelimesini ifade eden Şin harfinin karşılığı
olarak “^” işaretini eklemişler. Bu artık örgütün internet sitesinde takdim
edilen resmi simge. Benim hazırladığım ilk hâli biraz değiştirilmiş, örneğin
yatay çizgideki hafif eğiklik gitmiş.
2014’te
Ramallah yakınlarında askerlere atılan taşlar neticesinde askerin açtığı ateş
sonucu şehit edilen üniversite öğrencisi Saci Derviş’in şehadetini duyuran afiş.
Savi’nin
cenaze töreni.
Vladimir Tamari
Ağustos 2016
Kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder