Pages

11 Temmuz 2020

FBI’ın Kara Panter Partisi Güney Kaliforniya Şubesi’ne Karşı Savaşı

1960’ların Kara Panter Partisi (KPP), hem dostları tarafından hem de düşmanları tarafından net bir şekilde hatırlanmaktadır. Her iki taraf da KPP’yi sosyalizm ve silahlı devrim fikirlerini Kuzey Amerika’da, özellikle de Siyah halk arasında yaygınlaştıran bir örgüt olarak hatırlıyor. Dostları KPP’yi aynı zamanda polis şiddetine, açlığa, hastalığa, cehalete ve genel olarak Siyah halka edilen zulme karşı duruşundan dolayı da hatırlıyor.[1] Fakat bu makalenin konusu, bu başarılar değildir. Bu makale, devrimci konumunu terk ederek reformist konuma geçen Batı Yakası’ndaki KPP’nin yozlaşmasını ya da daha sonraları Siyah Kurtuluş Ordusu hâline gelen Doğu Yakası’ndaki KPP’nin aşırı-sol dönemecini de konu edinmemektedir. Onun yerine bu yazı, biraz arka plan da sağlandıktan sonra, devletin KPP’nin Güney Kaliforniya Şubesi üzerine baskısına odaklanmaktadır. Okuyucu, KPP’nin Güney Kaliforniya’da karşılaştığı baskının, tüm Parti üzerindeki baskının ancak bir parçası olduğunu aklında bulundurmalıdır.[2] Gerçek şu ki ABD devleti, politik muhaliflerini yok etmek ya da onları susturmak için aldatma, sabotaj ve cinayet yollarını izlemektedir. Bunu anlamak önemlidir çünkü bu anlayış, ABD devletinin kendisi hakkında uydurduğu konuşma özgürlüğü, insan hakları, özgürlük ve adalet gibi mitlerin doğrudan kalbine saldırmaktadır.

KPP’nin “ülkenin en büyük iç güvenlik tehdidi” konumundan düşüşü, 1980’lerin başındaki resmî çözülüşünden önce gelir.[3] KPP’nin önceki [devrimci] konumunu tam olarak ne zaman terk ettiği saptanamayacak olsa bile, böyle bir yozlaşmanın olduğu açıktır. Örneğin, KPP kurucusu ve lideri Huey Newton bir defasında liberal politikacılar hakkında konuşurken gayet açık ifadelere başvurmaktadır:

“Mevcut nizamda, kapitalizmde; barınma, işsizlik, self-determinasyon, adalet ve emperyalizm gibi sorunların çözülebileceğine inanmıyorum. Siyah halkın bu nizamın tuzakları tarafından aldatılması gerektiğini düşünmüyorum, çünkü makam koltuğuna oturan herkes aynı şeyleri vaat ediyor. Büyük Toplum ya da Yeni Sınır gibi programlarla tam istihdam ve düzgün barınma vaat ediyorlar. Tüm bunlar laftır, faydasızdır. Siyah halk, aldatılmaktan yorulmuştur. Üretim araçlarının tümü halkın kontrolünde olmalıdır.”[4]

Fakat Kasım 1974’te Jerry Brown, KPP’nin de verdiği destekle Kaliforniya valiliğine seçilmiştir.[5] Newton’ın eski yoldaşı Geronimo Pratt, Brown’ın valiliği süresince, düzmece davalarla tıkıldığı bir Kaliforniya hapishane hücresinde çürüyordu.[6] Her şeye rağmen Elaine Brown liderliğindeki KPP, 1976 yılında Jerry Brown’ı ABD başkanlığı için destekledi.[7] 1976 yılında KPP Başkanı Bobby Seale, 1968 yılında Şikago’daki Demokratik Ulusal Kongre’ye karşı gösterilere katıldığı için elleri kolları bağlanmış şekilde mahkemeye çıkartılırken, Elaine Brown Demokratik Ulusal Kongre’de delegelik ediyordu.[8] Eski Panterler Kit Kim Holder ve Safiye Buhari, 1970-71’de KPP’nin Newton liderliğindeki Oakland fraksiyonu ve Eldridge Cleaver liderliğindeki New York fraksiyonu olarak bölünmesini KPP’nin yozlaşması olarak görüyorlar. Holder’a göre “her iki fraksiyon da mücadelenin ya kitle örgütü tarafını ya da askerî tarafını abartıyordu”.[9] Tek faktör olmasa bile devlet baskısı da KPP’nin yıkımını getirmede etken bir roldü.

Kökenler ve Muhbirler

Kara Panter Partisi, Ekim 1966’da Kaliforniya’nın Oakland kentinde Huey Newton ve Bobby Seale tarafından, asıl olaraksa Huey Newton tarafından kuruldu. Newton, 28 Ekim 1967’de nefsi müdafaa olarak bir polis memurunu öldürme iddiasıyla tutuklandığında, kendisi ve partisi çoktan bir isim yapmıştı. Bu tutuklamaya cevap olarak, KPP Merkez Komitesi’nden Earl Anthony, Huey Newton’ın Yasal Savunma Fonu’na destek olmak için Kasım 1967’de Los Angeles’a geçti.[10] Bu eylem, Güney Kaliforniya’daki Panter faaliyetinin başlangıcına işaret ediyordu. Aynı zamanda Güney Kaliforniya’da Panter karşıtı faaliyetlerin başlangıcına da bir işaretti bu. Kendi ifadesine göre Anthony, bundan dört ay önce “Kara Panter Partisi içinde FBI muhbiri ve ajan-provokatörü” olmayı kabul etmişti.[11]

Dahası, 1967 yılında FBI’dan Richard Wallace Held, “Büro’nun Los Angeles saha ofisine ‘siyah aşırıcılık’ meselelerinde uzman ve yerel COINTELPRO’nun başı olarak atanmıştı.”[12] Açılımı “karşı-istihbarat programı” olan FBI programı COINTELPRO, ilk olarak ABD Komünist Partisi’ne (ABDKP) karşı 1956 yılında başlatılmıştı. Siyah milliyetçilerine karşı COINTELPRO 1967 uygulanmaya başlandı ve ana hedef KPP idi.[13] 25 Ağustos 1967’de FBI başkanı John Edgard Hoover, bütün FBI ofislerine yönelik bir FBI içi bildiri yazmıştı:

“Bu yeni karşı-istihbarat çalışmasının amacı; Siyah milliyetçi nefreti temsil eden örgütlerin ve grupların, bunların liderlerinin, sözcülerinin, üyelerinin ve destekçilerinin teşhir edilmesi, parçalanması, yanlış yönlendirilmesi, kötülenmesi ya da faaliyetlerinin etkisiz hâle getirilmesidir.”[14]

COINTELPRO esasen, 8 Mart 1971’de Yurttaşların FBI’ı Soruşturma Komisyonu isimli bir grubun FBI’ın Pensilvanya’daki medya bürosuna girmesiyle ve binlerce gizli sayfayı yayınlamasıyla açıktan bilinir hâle geldi.[15] Teşhir edildikten sonra devlet, COINTELPRO’ya resmî olarak son verdi. Fakat gerçekte kod isim değişti ama operasyonlar devam etti.[16] Örneğin Richard Held, özel ajan olarak San Francisco ofisinin başına getirildi ve burada Önce Dünya! gibi radikal çevreci hareketlere karşı operasyonların yönetiminden sorumlu oldu. Bu operasyonların içinde başarısız bir suikast girişimi ve buna müteakip iki Önce Dünya! aktivistinin 24 Mayıs 1990’da tutuklanması da vardı.[17]

KPP’nin Güney Kaliforniya şubesi 1968’de Alprentice ‘’Bunchy’’ Carter tarafından kurulmuştu. Carter, 5.000 kişilik Slauson sokak çetesinin ve “Slauson Haydutları”nın sağlam bir üyesiydi ve bundan dolayı da “Getto’nun Belediye Başkanı” olarak biliniyordu. Silahlı soygundan dolayı dört yılını Soledad Cezaevi’nde geçirirken müslüman olarak Malcolm X’in bir takipçisi oldu. 1967’de Carter, KPP’nin Savunma Bakanı Huey Newton ile tanışarak bir Panter oldu. Daha sonra Carter, Güney Kaliforniya şubesini kurdu ve buna liderlik etti, 1968’in başlarında ise, duyurulduğu üzere Savunma Bakanı Yardımcılığı’na getirildi.[18]

Güney Kaliforniya şubesinde Carter dışında en çok bilinen üyeler Elaine Brown, Raymond “Masai” Hewitt, Vietnam gazisi Elmer “Geronimo” Pratt, Ericka Huggins, Angela Davis ve Yüzbaşı (daha sonra başkan) John Huggins’di. Vietnam’da askerlik yapmış olan Huggins, şubenin iki numaralı üyesi olmuştu. Davis ise kısa bir süre sonra ABDKP’ye katılacaktı. [19] Partinin gereklilikleri üzerine şube üyelerinin politik eğitim derslerine düzenli olarak katılmalarını, içinde Marx’ın, Che’nin, Kızıl Kitap’ın da olduğu kitapları okumalarını ve disiplin kurallarını ezberleyip takip etmelerini, KPP program ve platformunu ezberlemelerini, silah kullanmasını öğrenmelerini (eğitim Mojave Çölü’nde gerçekleştiriliyordu) ve ilkyardım tekniklerini öğrenmelerini gerektiriyordu.[20] Nisan 1968 itibarıyla Güney Kaliforniya şubesine her hafta 50-100 üye kazanıyordu, fakat bunların hepsi kalmıyordu.[21]

Partiye Karşı Saldırılar

Parti şubesi büyüdükçe, şubeye karşı saldırılar da büyüyordu. Bu saldırılar, ilk başta parti ofislerine ve evlerine yapılan rastgele baskınlar ve Parti üyelerinin rastgele tutuklanması olarak gerçekleşiyordu. 5 Nisan 1968’de, Martin Luther King suikastından sonraki gün San Diego polisi, San Diego’da Barış ve Özgürlük Partisi [Peace and Freedom Party] ve Panter örgütleyicisi olan Ken Denman’ın kapısını, hakkında bir arama kararı olmadan kırdı.[22] 5 Ağustos 1968’de polis, Los Angeles’ın Watts semtinde KPP yüzbaşıları olan Little Tommy Lewis, Steve Bartholomew ve Robert Lawrence’ı öldürdü.[23] 1 Ocak 1969’da, KPP’nin yeraltı aygıtının tanınmış lideri Yüzbaşı Franco (Frank Diggs), Long Beach’teki bir geçitte vurularak öldürüldü.[24] 1969 yılında Los Angeles Polis Departmanı’ndaki ahlak polisi birimi, “metro mangası”na dönüşmüştü. Metro mangası, LAPD’nin Panter birimiydi ve “kentsel kontrgerilla özel timi” olarak görev görüyordu.[25]

Nisan 1969’da yüzlerce Panter, KPP’nin Güney Kaliforniya şubesinin karargâhının ikinci katında toplantı yapıyordu. LAPD’nin Newton Street şubesinden yüzlerce polis, binanın etrafını sarmıştı. O zamanki KPP şube lideri Geronimo Pratt, ışıkları söndürdü ve Panterleri savunma amacıyla silahlandırıp örgütledi. Panterlerden Joan Kelley ve Elaine Brown, basına ulaşarak LAPD’yi geri çekilmesi konusunda ihtar etti.[26] 1 Mayıs 1969’da LAPD, KPP’nin Los Angeles ofisine baskın düzenledi. Yapılan baskında dokuz Panter tutuklandı, aynı gün içinde Los Angeles’ta iki Panter daha tutuklandı.[27] İki haftalık bir süreç içinde LAPD, 42 Panteri 56 defa tutukladı.[28] 16 Haziran 1969’da San Diego Polis Departmanı, San Diego Panterlerinin ofisine baskın düzenledi.[29]

8 Eylül 1969’da silahlı polisler, Watts kahvaltı programını bastılar.[30] Bu baskın, FBI’ın 1969’un başlarında verdiği “KPP’nin halka hizmet programlarının kökünü kurutmak” direktifi uyarınca gerçekleştirilmişti.[31] 15 Mayıs 1969’da yine bir iç bildiride FBI başkanı Edgar Hoover şöyle yazıyordu:

“Çocuklar için Kahvaltı Programı, KPP’nin en iyi ve en etkili faaliyeti olduğu için, otoritelerin KPP’yi etkisiz hâle getirmede ve yolundan saptırmadaki çabalarına karşı potansiyel olarak en büyük tehdittir.”[32]

1969 yılında Eylül’den Aralık’a kadar, Güney Kaliforniya Panterleri her gün tutuklanıyordu ve haklarındaki suçlamalar bir hafta içinde düşüyordu.[33] 10 Ekim 1969’da LAPD, bazı Panterlerle silahlı çatışmaya girdi. Panterlerden Bruce Richards yaralı ele geçmiş ve cinayete teşebbüsle suçlanmıştı, Walter Toure ise öldürülmüştü.[34] 18 Ekim’de KPP’nin Los Angeles ofisi bir kez daha baskına uğradı.[35] 22 Kasım’da San Diego’daki KPP ofisi baskına uğradı. Orada bulunan yedi Panter tutuklandı.[36]

En önemlisi ise 8 Aralık’ta gerçekleşmişti. LAPD, içinde Central Avenue adresindeki karargâh da olan Los Angeles’taki üç KPP mekânını basmak için 8 Aralık’ta yeni birimi SWAT (Özel Silahlar ve Taktikler Birimi) timlerini, bir koçbaşıyı, helikopterleri, bir tankı, kamyonları ve 400 polis memurunu sahaya sürmüştü.[37] Bu baskın, bundan dört gün önce FBI ve Şikago polisi tarafından KPP’nin bu şehirdeki uzantısına yapılan baskına çok benziyordu.[38] Örneğin devletin planı, polisin şube lideri Geronimo Pratt’ın yatağını kurşunlamasıydı; fakat Pratt, o an yerde uyuyordu.[39] Fakat Şikago’daki baskında Panterlerden Fred Hampton ve Mark Clark katledilmişken, Geronimo Pratt liderliğindeki Los Angeles Panterleri ayaklarının üstünde durabilmişti. Panterler ancak polisle beş saat boyunca çatıştıktan sonra canlı teslim oldular.[40]

Los Angeles şubesinin güvenlik memuru olan Melvin Cotton Smith, daha sonra devlet ajanı Louis Tackwood tarafından polis muhbiri olarak teşhir edildi.[41] Louis Tackwood da KPP’nin Güney Kaliforniya şubesindeki devlet muhbirlerinden biriydi.[42]  Cotton, LAPD’ye ve FBI’ya baskından önce parti mekânlarının taslaklarını temin etmişti.[43] LAPD’nin çıkardığı yakalama kararı, FBI’ın verdiği, çalıntı askerî silahlar üzerine asılsız bir bilgiyi temel alıyordu. Baskından bir gün sonra Angela Davis ve diğerleri, KPP’nin Güney Kaliforniya karargâhı önünde gece nöbeti tuttular. LAPD, bu nöbete saldırdı ve kitleyi dağıttı.[44]

Partiye saldırılar devam etti. 4 Kasım 1970’te LAPD, KPP’nin Los Angeles’taki çocuk bakım merkezini bastı, çocukları bir araya topladı ve onlara silah doğrulttular, bu arada polis memurları yetişkin bir Panteri de dövüyorlardı. Polis, bir ev sahibinin binadaki çocuklar üzerine yaptığı şikâyete yanıt verdiğini iddia ediyordu.[45]

COINTELPRO sadece KPP’nin alt kademe üyelerini hedef almıyordu. KPP liderliğine de özel bir ilgi gösteriyordu. Güney Kaliforniya’da FBI’ın KPP’yi “etkisiz hâle getirme”deki başarısı, büyük ölçüde yerel liderlikleri etkisiz kılmasından kaynaklanıyordu: ilk önce Bunchy Carter ve John Huggins öldürüldü, daha sonra Geronimo Pratt, hakkındaki düzmece davalarla hapse atıldı.

Hoover’ın Gündemi

1968’in sonlarında Hoover, KPP hakkındaki görüşünü ilan etmişti. Ona göre KPP “ülkenin iç güvenliğine yönelik en büyük tehdit” idi.[46] COINTELPRO, devasa bir şekilde genişletilmişti. Kasım 1968’de Hoover, FBI ofislerine “KPP saflarında açılabilecek olan bütün muhalefet kanallarını açmalarını” söylüyor ve ajanları “KPP’yi çökertmeye yönelik yaratıcı ve sarsıcı karşı-istihbarat önlemleri almaya” teşvik ediyordu.[47]

Bu bağlamda FBI’ın Los Angeles ofisi, 17 Ocak 1969’da sahneyi aldı ve KPP’nin Los Angeles’taki önde gelen iki lideri olan Bunchy Carter ile John Huggins’i UCLA [Kaliforniya Üniversitesi Los Angels Kampüsü] Campbell Salonu’nda katlederek “etkisiz hâle” getirdi. COINTELPRO’nun yerel şefi Richard Held, bu cinayetlerden kendine pay çıkardığı için, bunda FBI’ın parmağı olup olmadığına dair bir soru işareti yoktu. Carter ve Huggins’in katledilmesinden dolayı George ve Larry Stiner tutuklanmış olsalar da, görünürdeki katil Claude Hubert’tı. Bu üç şahıs da, Ron Karenga tarafından liderlik edilen Birleşik Köleler isimli kültürel milliyetçi örgütün üyeleriydi. Hubert ile Stinerların FBI-COINTELPRO ajanı mı, yoksa tesadüfî ajanlar olduğu mu ya da her ikisinin bir karışımı olup olmadıkları meçhul.

COINTELPRO’nun Kongre’den gelen müfettişleri, en muhafazakâr makul argümanı ileri sürmüşlerdi. Huey Newton bu argümanı şu şekilde özetlemekteydi: “Resmi soruşturmadan verilen izlenime FBI, iki örgüt arasında var olan bir ‘çete savaşı’ndan yararlandı. Bu eylem, bir örgütün adıyla diğer örgüte ölüm tehditleri ya da aşağılayıcı çizimler gönderilerek yapılmıştı.”[48] COINTELPRO’nun yerel şefi Richard Held’in “rakip grupların birbirlerini şiddetle ve alenen küçük düşürdüğü çizimleri tasarladığı, yaydığı ve altında Birleşik Köleler ya da Panterler imzası attığı” doğrudur.[49] Bu iki grup arasında hakikaten de farklılıklar vardı. Panterler Marksist-Leninist iken, Birleşik Köleler kültürel milliyetçiydi.[50] BK ileri derecede ataerkilken, Los Angeles Panterleri cinsel ayrım karşıtıydı (gerçi diğer bazı KPP şubeleri bu konuda BK ile aynı tavrı sergiliyordu.)[51] Somut olarak, her iki örgüt de yeni üyeler için rekabet hâlindeydi. Bu rekabet, her iki örgüt aynı sahada, UCLA’de buluştuğunda kızışmıştı.

Eylül 1968’de Bunchy Carter, John Huggins, Geronimo Pratt ve Elaine Brown, UCLA’in Yüksek Potansiyel Programı’na kayıt olmuşlardı.[52] Huggins’in eline öğrenci örgütleyicisi olma fırsatı geçti.[53] 25 Kasım 1968’de Edgar Hoover, 14 FBI saha ofisine KPP ile BK arasında “karşılıklı tehditler ve misillemelerle yüklü bir çete savaşı havasının” hâkim olduğunu ve bundan istifade etmeleri gerektiğini söyledi.[54]

UCLA Cinayetleri

Bu dönemde Birleşik Köleler lideri Ron Karenga, Dr. Charles Thomas’a UCLA’deki Siyah Çalışmaları programının başkanlığını önerdi. UCLA rektörü Charles Young Karenga’nın programına fon sağlanması konusunda gerekli yetkiyi verdi. Siyah Öğrenciler Birliği üyeleri bu karar alma sürecine dâhil edilmedikleri için bir miktar kızdılar. Toplantı çağrısı yaptılar. Birleşik Köleler örgütünden çekinen SÖB Kara Panter Partisi’nin toplantının güvenliğini almasını istedi. KPP taraf tutmak istemese de birliğin programla ilgili kararına destek sundu. 15 Ocak’ta SÖB Karenga’nın programı aleyhine oy kullandı.[55] İki gün sonra yapılan toplantıda Carter ve Huggins vurularak öldürüldü.[56]

“[Şehirdeki COINTELPRO başkanı Richard] Held, Carter ve Huggins cinayetlerinden kendine pay çıkarttı ve sağa sola daha fazla karikatürün gönderilmesi önerisinde bulundu. Herkesten onay alan bu önerinin sonucunda birçok Panter yaralandı, Sylvester Bell isminde bir genç katledildi. Sonrasında kurum kendi içinde yayınladığı bildiriler üzerinden, elde ettiği ‘başarı’dan ötürü Held’in sırtı sıvazlandı.”[57]

1969’da Kara Panter üyesi Ronald Freeman örgütün gazetesini satarken Birleşik Köleler örgütü üyelerince vuruldu.[58] KPP üyesi John Savage 23 Mayıs günü San Diego’da aynı örgüt tarafından katledildi. KPP Savage’ın Carter ve Huggins cinayetlerine şahit olduğunu, BK üyelerinin yargılandığı mahkemede şahitlik yapmasına mani olmak öldürüldüğünü iddia etti.[59] 1969’da yaşanan tüm bu olaylarda BK, dört Panteri vurdu, bir kişiyi yaraladı.[60]

İki örgüt arasındaki husumetin ateşine benzini esas olarak FBI taşıdı ve savaşın patlak vermesine sebep oldu. Bazı teorilere göre ise Birleşik Köleler örgütü esasen Siyah güç hareketinin bir parçası değildi ve FBI’ı finanse ettiği Panterlerle mücadele etmek için kurulmuş bir ölüm mangası idi. Elaine Brown bu teoriye inanıyor ve teorinin en azından Campbell Salonu cinayetleri sonrası sürecinin izah ettiğini söylüyor.[61] Eski FBI casusu ve ajan-provokatörü Earl Anthony bu teorinin doğru olduğu iddiasında:

“FBI ajanları Robert O'Connor ve Ron Kizenski ile belirlenen tarihte [6 Ağustos 1968] buluştuğumda bana Panter denilen ‘pislik’ten bıkıp usandıklarını, FBI’ın Karenga ile anlaşma sağlama konusunda çalışma yürüttüğünü, bu anlaşma gereğince Birleşik Köleler örgütüne silâh sağlanacağını ve Los Angeles’te Kara Panter Partisi Şubesi’nin imha edilmesini öngören bir plan hazırlandığını söylediler. Tek umutları, New York’ta ulaşan sonuca benzer bir sonuca ulaşmaktı.”[62]

Anthony'nin sözlerinin süreç içerisinde güvenilmez ve temelsiz olduğu görüldüğünden bu iddiaya kıymet vermemek lazım. Muhtemelen Anthony FBI’yı karalamaya dönük dezenformasyon yayan bir isim.

Brown ve Anthony’nin teorisini ispatlamasa da ona inanılmasını sağlayan asıl husus, FBI’ın bir örgütü başka bir örgüte karşı kullandığına ilişkin teori. Oysa KPP, Birleşik Köleler örgütünden gördüğü baskıdan daha ağır bir baskıyı devletten görüyor. Yukarıda bahsi edilen cinayetler dizisi sürecin sadece bir parçası. FBI bir yandan da Panter üyesi Geronimo Pratt’e, Birleşik Köleler örgütü üyelerinin gerçekleştirdiği bir banka soygunu üzerinden soruşturma açıyor.[63]

Polisin Birleşik Köleler örgütünü kayırdığı durumlara dair diğer bir örnek de Carter ve Huggins cinayetlerine polisin gösterdiği tepki. Bu süreçte BK örgütünün üzerine gidilmiyor, cinayet şüphesiyle kimse gözaltına alınmıyor, bunun yerine 150 civarında polis bir Panter binasını basıp 75 örgüt üyesini gözaltına alıyor. Panter liderlerinin de aralarında bulunduğu bu isimlere intikam amacıyla BK örgütüne saldırı hazırlığı yapma suçlamasında bulunuluyor![64] Sonrasında polis BK’nin başındaki, Stiner Kardeşler de denilen Larry ve George’u gözaltına alıyor. Stiner Kardeşler’e müebbet veriliyor ve San Quentin Hapishanesi’ne gönderiliyor ama BK üyelerine kasten iyi muamele ediliyor ve bu kişiler “30 Mart 1974 günü asgari güvenlik bölgesinden ellerini kollarını sallayarak” çıkıyorlar.[65] Larry Stiner 5 Şubat 1994’te teslim olurken George Stiner kaçak hayatına devam ediyor.[66]

Katiller FBI Üyesi mi?

Bir başka teoriye göre ise, Birleşik Köleler örgütünün rolü ne olursa olsun, Carter ile Huggins’i vuranlar FBI ajanlarıydı. Huey Newton tarafından ileri sürülen bu teori, D’Arthard Perry ya da Ed Riggs olarak bilinen, siyahi eski bir muhbirin tanıklığına dayanıyor. Yine aynı kişiye göre, kendisinin FBI içindeki adı “Othello” idi.[67] Perry, FBI’ın Los Angeles’taki Brandon Cleary, Will Heaton ve Michael Quinn’e doğrudan rapor verdiğini iddia ediyor.[68] Perry’nin tanıklığı, Anthony’ninkine göre daha makul (her ikisinin doğru olma ihtimali de var tabii) ve bunu buraya uzunca almaya değerdir:

“Otoparka vardıktan kısa süre sonra, Campbell Salonu tarafından silah sesleri duydum. Birkaç dakika içinde George Stiner, Larry Stiner ve Chuchessa olarak da bilinen Claude Hubert’ın 1967 ya da 68 model, açık ten rengi ya da beyaz renkteki, dört kapılı, FBI’dan Brandon Cleary’nin direksiyonunda olduğu bir Chevrolet’ye bindiğini gördüm. Bu arabayı Campbell Salonu otoparkından çıkarken gördüm. Hemen kampüsten ayrılıp bir otobüsle FBI karargâhına gittim. O sırada Brandon Cleary’nin nerede olduğunu sordum, bana müsait olmadığını söylediler. Yukarıda bahsi geçen dört kapılı Chevrolet'nin, Birleşik Köleler örgütünün bilinen bir üyesi olan 'Jomo' adlı bir adamın üstüne olduğuna ve artık öldüğüne inanıyorum.

George Stiner, Larry Stiner ve Claude Hubert’ı bu tarihten önce birkaç karşılaşmada FBI binasının 14. katında, onların bulunduğu arabayı sürerek Campbell Salonu’ndan uzaklaştıran Brandon Cleary’nin eşliğinde görmüştüm.

Bana benden sorumlu ajana, FBI’ın Wilshire Bulvarı’ndaki binasının 14. katında bulunan Will Heaton’a, hadiseler hakkında 24 saatte bir rapor vermem söylenmişti.

Birkaç saat sonra binaya giderek idaresinde olduğum ajanla, Will Heaton ile buluştum. Onun yanındayken, George Stiner, Larry Stiner ve Claude Hubert’ı FBI binasının 14. katında Brandon Cleary’nin yanında gördüm. Cleary’e ne olduğunu sordum. Cleary ise işlerin karıştığını, hiç kimsenin ‘bizim’ halkımız, yani siyahlar tarafından öldürülmeyeceğini söyledi. Cleary’nin sürdüğü arabanın Jomo Shambulia’nın park ettiği mekândan alındığını ve olaydan sonra yine aynı yere geri götürüldüğünü de öğrendim. Jerome Huggins’i öldürenin Claude Hubert olduğunu, yine aynı Claude Hubert’ın Bunchy Carter’ı da vurarak öldürdüğünü öğrendim. Öldürenler, George ve Larry Stiner değillerdi.

Öğrendiğime ve inandığıma göre George Stiner ve Larry Stiner, FBI için istihbarat topluyordu, bu iki kardeş, Huggins ve Carter’ın öldürüldükleri gün esasen Brandon Cleary ve diğerlerine çalışıyordu. Claude Hubert’ın 17 Ocak 1969’da, yani Huggins ile Carter’ı öldürdüğü sırada FBI’ın Los Angeles ofisinin hizmetinde olduğu bilgisine ulaştım ve buna inanıyorum. Yine Claude Hubert’ın daha sonra doğu yakasındaki bir FBI ofisine, özel olarak söylemek gerekirse New York kentine gönderildiği bilgisine ulaştım ve buna inanıyorum.”[69]

Eski FBI Ajanı Wesley Swearingen’in Benzer İfadeleri

“Los Angeles ırk birimine atandıktan kısa bir süre sonra, birimdeki bir ajanın BK’deki muhbirlerinin Alprentice Carter ile John Huggins’i öldürmelerini tertiplediğini bir başka ajandan duydum. Bu ajanın talimatları doğrultusunda George Stiner ile Larry Stiner ismindeki muhbirler, bu iki kişiyi UCLA kampüsünde 17 Ocak 1969’da öldürdüler.

Daha sonra Los Angeles dosyalarını gözden geçirdim ve Stiner Kardeşler’in FBI muhbirleri olduğunu teyit ettim. D’Arthard Perry’nin FBI muhbiri olduğunu ve FBI hakkında doğruyu söylediğini biliyorum.”[70]

Detaylar tartışmalı olsa bile, esas gerçek öyle değil. FBI’ın cinayetlerdeki doğrudan ya da dolaylı rolü ne olursa olsun, FBI’ın, cinayetlerle sonuçlanan hasımlığı körüklediği ve daha sonra bundan kendine pay biçtiği açıktır.

Hedef: Geronimo Pratt

Bu cinayetleri müteakip, Carter’ın eski koruması Elmer “Geronimo” Pratt, yükselerek şehirdeki liderlik boşluğunu doldurdu ve COINTELPRO’nun şehirde yürüttüğü “etkisizleştirme” faaliyetlerinin yeni hedefi hâline geldi.[71] Yukarıda söylediğimiz gibi, Aralık 1969’da FBI’ın planladığı Los Angeles Panter karargâhı baskınında LAPD polisleri, Pratt’in yatağına ateş açtılar.[72] FBI aynı zamanda Pratt’i devlet saldırılarına karşı güçsüz bırakmak için onu Parti’nin geri kalanından tecrit etmek üzere hareket etti.[73] Eylül 1970’te LAPD’nin Kriminal Komplo Bölümü, Pratt’in üzerine asılsız cinayet suçlarını yıkmak istiyordu. “[Eski muhbirler olan] Tackwood ve Cotton Smith’e göre, KKB ile FBI’ın arasında, Pratt’e karşı dava dosyası oluşturulurken tam olarak nasıl bir cinayet yıkılacağı hususunda önemli bir ihtilaf vardı.”[74]

Pratt’i 4 Aralık 1970’te tutukladılar.[75] Pratt, 1972 baharında Los Angeles Yüksek Mahkemesi’nde, beyaz bir öğretmen olan Caroline Olsen’i Santa Monica tenis kortunda 18 Aralık 1968 tarihinde katletme suçuyla duruşmaya çıktı.[76] Dava, ağırlıkla LAPD ve FBI muhbiri olan Julius Carl Butler’ın tanıklığı üzerinde duruyordu. Butler, mahkemede muhbir olduğunu reddetti.[77] Butler, hâlen daha muhbirlik iddialarını reddetmektedir. Bu, elbette ki anlaşılır bir tutumdur, zira bunu kabul etmesi demek, Los Angeles’ın en eski ve en önde gelen siyah kilisesi olan İlk Afrika Metodist Piskopos Kilisesi’nin mütevelli heyetindeki başkanlığını tehlikeye atmak demektir.[78] Pratt, cinayet gecesinde Santa Monica’dan 640 kilometre uzakta, Oakland’deki KPP mitinginde olduğuna ilişkin bir savunma verdi ve hâlen daha bu iddiasının arkasında.[79] FBI’ın Pratt’i KPP’den tecrit etmedeki başarısı, Kathleen Cleaver dışındaki Parti üyelerinin onun lehinde tanıklık etmelerinin ve onun ifadesini doğrulamalarının önüne geçti.[80] İlgili dönemin FBI ajanı Wesley Swearingen şöyle diyor:

“Irk birimindeki amirim ve diğer birkaç ajan, Pratt’in masum olduğunu biliyorlardı çünkü FBI’da Pratt’in Caroline Olsen cinayetinden saatler önce ve cinayetten sonraki gün San Fransisko bölgesinde olduğuna dair telefon dinleme kayıtları vardı.

Los Angeles ofisinde, Panterlerin Los Angeles karargâhının, 18 Aralık 1968 tarihini de içine alacak şekilde iki haftalık bir süreçteki telefon dinleme kayıtları vardı. Bu kayıtlar, Caroline Olsen’in öldürüldüğü gün Elmer Pratt’in San Fransisko bölgesinde olduğunu kanıtlıyor.

Los Angeles FBI ofisinin 15 Kasım 1968’den 20 Aralık 1968’e kadar Panter ofisinin telefonlarını dinlediğini gösteren Kara Panter Partisi dosyasını inceledim. 1952’den beri telefon dinleme enformasyonunda çalışıyorum ve yirmi beş yıllık kariyerimde ilk defa 15 Kasım’dan 20 Aralık’a kadar Panterlerin telefon dinleme kayıtlarını bulamamıştım. Elmer Pratt’in 18 Aralık 1968’de San Fransisko bölgesinde olduğuna dair bir kanıt olduğu için, birileri bu kayıtları yok etmişti.

San Fransisko’daki FBI ofisi tarafından gerçekleştirilen telefon dinlemesine göre Pratt, cinayetten saatler önce Körfez Bölgesi’ndeydi. Oakland’deki yasadışı bir telefon dinlemesine göre Pratt, cinayetten sonraki gün Oakland’deydi.

Pratt’ın Caroline Olsen cinayetinden önce, cinayeti sırasında ve cinayetinden sonra San Fransisko bölgesinde olduğunu teyit eden ve FBI tarafından bilinen üç telefon dinlemesinin hepsi budur. Fakat FBI, bu bilgiyi mahkemeden ve jüriden esirgemiştir.”[81]

28 Temmuz 1972’de Pratt Birinci Derece Cinayet ile Suçlandı[82]

“Şu an Geronimo Pratt, birinci dereceden cinayette verilen hapis cezasının ortalama dört buçuk yıl olduğu Kaliforniya eyaletinde, yirmi yıldır hapistedir. 1988 yılındaki şartlı tahliye sırasında Los Angeles bölge savcısı yardımcısı Dianne Vianni, Pratt’in salınmaması gerektiğini, çünkü onun ‘hâlen daha bir devrimci’ olduğu söylüyordu.”[83]

COINTELPRO-KPP, sadece KPP liderlerine ya da üyelerine saldırmakla kalmamıştı. Dışarıdaki destekçileri de “etkisizleştirme” faaliyetlerinin hedefindeydiler.

“Held, aynı zamanda Panterlerin beyaz destekçilerini dağıtmada öncü bir konumdaydı. Kendisi, KPP’nin açık bir destekçisi ve bağışçısı olan oyuncu Jean Seberg’in, kocasını aldattığı ve ‘ileri gelen bir Panter lideri’ tarafından hamile bırakıldığı yolunda sahte ithamlarda bulunmuştu. Bu zehirli ok, ‘işbirlikçi gazeteci’ Carol Haber’in tekelci sütununda, 19 Mayıs 1970’de atılmıştı ve Seberg’in evliliğinde ihtilaflara neden olmuştu. FBI’ın çoktan ‘akli dengesi yerinde olmayan’ diye tanımladığı oyuncu, bu dezenformasyondan sonra çok duygusallaştı ve aniden kürtaj yaptırdı. Bu olayın her yıl dönümünde intihara kalkıştı. Birkaç denemeden sonra, Haziran 1970’de intihar etti. Orada bulunan eski ajanlara göre Held, Seberg hakkında yaydığı yalanların ‘etkili’ olması karşısında epey keyifleniyordu.”[84]

Alınacak Dersler

KPP’ye özenenler için, KPP’nin devlet tarafından ezildiğini bilmek yeterli değildir. Bu aktivistler için önemli olan soru, KPP’nin hayatta kalabilmek için farklı ne yapabileceği olmalıdır. Kısacası, KPP’nin ölüm fermanının verilmesine yol açan iç sorunları, devlet baskısıyla yüzleşmek için yeterince hazırlanamamaktan kaynaklanıyordu. Örneğin, yer üstünde olmanın kısa vadeli kazanımları, kamuya açık ofislerin ve kamuya açık üyeliğin olması, 40 şehit verildikten sonra pek de değerli gözükmüyor.[85] Haber kameralarının önünde silah çekmek KPP’yi popüler hâle getirdi ve özsavunma üzerindeki vurguyla politik bir noktaya dikkat çekildi. Fakat bu, aynı zamanda FBI’ın KPP’yi her ne şekilde olursa olsun ezilmesi gereken tehlikeli bir grup olarak lanse etmesinde de kolaylık sağladı. KPP, etüt ve teorik çalışma konularında sıkı bir disiplinden ve politik teorinin önemi üzerine büyük bir vurgu yapmaktan da yararlanabilirdi. Son olarak KPP, saflarında yasadışı uyuşturucuların kullanımına göz yumdu. Özel olarak söylersek, Huey Newton’ın kokain kullanımı, KPP liderliğinin ölümünü hızlandırdı.[86]

Baskı, tek faktör olmasa bile, Kara Panter Partisi’nin ve Güney Kaliforniya Şubesi’nin düşüşünde anahtar bir konumdaydı. ABD devletinin konuşma özgürlüğü, toplanma özgürlüğü, insan hakları, özgürlük, adalet ve demokrasi gibi kavramları desteklediği ya da devletin yenilmezliği fikirlerinin yanılsamasına kapılanlar, çoğu zaman suçlarının ya da suçlu olduklarının farkında bile olmadan, Amerika’nın suç ortaklığını yapmaya meyillidirler. Bundan dolayı da, halkın iç baskı konusundaki farkındalığının arttırılması önemlidir. İç baskıya karşı kamuoyu oluşturmak, onu ortadan kaldırmak için gerekli bir önkoşuldur.

Maoist Enternasyonalist Hareket
30 Ekim 1999
Kaynak

Dipnotlar:
[1] KPP’nin Halk Hizmet programları için, bkz: Elaine Brown, A Taste of Power: A Black Woman's Story, Doubleday, New York, 1992, s. 16; ve The Black Panther: Black Community News Service newspaper, Berkeley, Bahar 1991, s. 20-21.

[2] Ward Churchill ve Jim Vander Wall, Agents of Repression: The FBI's Secret Wars Against the Black Panther Party and the American Indian Movement, South End Press: Boston, 1990, s. 37-99.

[3] Bu söz, Edgar Hoover tarafından 15 Haziran 1969’da kamuya açık bir şekilde telaffuz edildi. Bkz: Reginald Major, A Panther is a Black Cat, 1971, s. 300.

[4] Yayına Hz.: Philip S. Foner, The Black Panthers Speak, Da Capo Press: New York, 1995, s. 64. Bu yorum, Newton tarafından hapiste bulunduğu sırada yapılmıştır (1967-1970).

[5] Brown, A.g.e., s. 360.

[6] Churchill ve Vander Wall, A.g.e., s. 77-94.

[7] Brown, A.g.e., s. 413.

[8] A.g.e., s. 414-415.

[9] Kit Kim Holder, Tez: The History of the Black Panther Party 1966-1972: A Curriculum Tool for Afrikan Amerikan Studies, 1990, s. 62. Amherst College Library, Amherst, Mass.

[10] Brown, A.g.e., s. 113.

[11] Earl Anthony, Spitting in the Wind: The True Story Behind the Violent Legacy of the Black Panther Party Malibu, Cal: Roundtable, 1990, s. 38.

[12] Ward Churchill, Z Magazine, Mart 1989, s. 100.

[13] Huey P. Newton, Tez: War Against the Panthers: A Study of Repression in America, University of California Santa Cruz, Haziran 1980, s. 64, 65.

[14] Brian Glick, War at Home: Covert Action Against U.S. Activists and What We Can Do About It, South End Press: Boston, 1989, s. 77.

[15] Churchill ve Vander Wall, A.g.e., s. 39; Washington Post, 30 Temmuz 1971, s. 6.

[16] Ward Churchill, Z Magazine, Mart 1989, s. 100; Churchill ve Vander Wall, A.g.e., s. 179-381.

[17] Leslie Hemstreet, Z Magazine, Temmuz 1990, s. 19-26.

[18] Brown, A.g.e., s. 118-124.

[19] A.g.e., s. 131-132, 138, 142, 153, 291.

[20] A.g.e., s. 134.

[21] A.g.e., s. 137.

[22] “An Introduction to the Black Panther Party”, kitapçık, John Brown Society, Berkeley. Yeni materyalle birlikte yayına hazırlayan: Radical Education Project, Ann Arbor, Michigan, Mayıs 1969, s. 15.

[23] Brown, A.g.e., s. 151. Anthony, A.g.e., s. 49.

[24] Brown, A.g.e., s. 155.

[25] A.g.e., s. 181.

[26] A.g.e., s. 201-202.

[27] Black Panther gazetesi, 21 Şubat 1970, s. 12.

[28] Major, A.g.e., s. 300.

[29] Black Panther gazetesi, 21 Şubat 1970, s. 19.

[30] Major, A.g.e., s. 301.

[31] Brown, A.g.e., s. 181.

[32] Newton, A.g.e., s. 108-109.

[33] Holder, A.g.e., s. 308.

[34] A.g.e., s. 235.

[35] Major, A.g.e., s. 302.

[36] A.g.e.

[37] Brown, A.g.e., s. 204-205, 211.

[38] Churchill ve Vander Wall, A.g.e., s. 84.

[39] Holder, A.g.e., s. 307.

[40] Brown, A.g.e., s. 204-205, 211.

[41] Holder, A.g.e., s. 52-53.

[42] A.g.e., s. 307.

[43] A.g.e.

[44] A.g.e., s. 306.

[45] A.g.e., s. 243.

[46] Newton, A.g.e., s. 14.

[47] Holder, A.g.e., s. 286.

[48] Newton, A.g.e., s. 102-103.

[49] Churchill, A.g.e., s. 100.

[50] Örnek için bkz: Yayına Hz.: Foner, A.g.e., s. 50; Brown, A.g.e., s. 142.

[51] Brown, A.g.e., s. 109, 189-191.

[52] A.g.e., s. 153.

[53] A.g.e.

[54] Rolling Stone, 9 Eylül 1976, s. 47.

[55] Brown, A.g.e., s. 160-164.

[56] A.g.e., s. 165-167.

[57] Churchill, A.g.e., s. 100.

[58] Brown, A.g.e., s. 184.

[59] Holder, A.g.e., s. 231.

[60] Rolling Stone, A.g.e., s. 47.

[61] Brown, A.g.e., s. 176-177.

[62] Anthony, A.g.e., s. 50-51.

[63] Churchill ve Vander Wall, A.g.e., s. 81, 406-407.

[64] Brown, A.g.e., s. 168-170.

[65] Los Angeles Times, 5 Şubat 1994, s. A25.

[66] A.g.e.

[67] Newton, A.g.e., s. 104.

[68] A.g.e.

[69] A.g.e., s. 105-107.

[70] M. Wesley Swearingen, FBI Secrets: An Agents' Expose, South End Press: Boston, 1995, s. 82-83.

[71] Churchill ve Vander Wall, A.g.e., s. 77-94, bilhassa s. 79.

[72] A.g.e., s. 84.

[73] A.g.e., s. 85-87.

[74] A.g.e., s. 87.

[75] A.g.e.

[76] A.g.e., s. 88.

[77] Swearingen, A.g.e., s. 85-86.

[78] “Past Haunts Ex-Panther in New Life”, Los Angeles Times, 24 Mayıs 1994, s. 1.

[79] Churchill ve Vander Wall, A.g.e., s. 88.

[80] A.g.e.

[81] Swearingen, A.g.e., s. 86-87.

[82] Churchill ve Vander Wall, A.g.e., s. 90.

[83] Ward Churchill, Z Magazine, Haziran 1990, s. 90.

[84] Ward Churchill, Z Magazine, Mart 1989, s. 100.

[85] Kısmen FBI tarafından teşvik edilen KPP içindeki hizipleşmelerden, kısmen de kimin Panter olup olmadığının bilinmemesinden dolayı, KPP’nin verdiği şehit sayısı tartışmalıdır. Earl Anthony bile 338’den daha fazla gibi bir iddiada bulunmuştu, fakat güvenilirliği şüphelidir, onun için de iddiası pek değerli değildir (Anthony, A.g.e., s. 23, 33-34.). Yirmi tanesi şurada verilmiştir: The Black Panther: Black Community News Service newspaper, Berkeley, Bahar 1991, s. 20-21. Bir başka on tanesi ise aynı gazetenin Yaz 1991 sayısı, s. 14-15’te verilmiştir.

[86] Brown, A.g.e., s. 271.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder