1960’ların
Kara Panter Partisi (KPP), hem dostları tarafından hem de düşmanları tarafından
net bir şekilde hatırlanmaktadır. Her iki taraf da KPP’yi sosyalizm ve silahlı
devrim fikirlerini Kuzey Amerika’da, özellikle de Siyah halk arasında
yaygınlaştıran bir örgüt olarak hatırlıyor. Dostları KPP’yi aynı zamanda polis
şiddetine, açlığa, hastalığa, cehalete ve genel olarak Siyah halka edilen zulme
karşı duruşundan dolayı da hatırlıyor.[1] Fakat bu makalenin konusu, bu
başarılar değildir. Bu makale, devrimci konumunu terk ederek reformist konuma
geçen Batı Yakası’ndaki KPP’nin yozlaşmasını ya da daha sonraları Siyah
Kurtuluş Ordusu hâline gelen Doğu Yakası’ndaki KPP’nin aşırı-sol dönemecini de
konu edinmemektedir. Onun yerine bu yazı, biraz arka plan da sağlandıktan
sonra, devletin KPP’nin Güney Kaliforniya Şubesi üzerine baskısına
odaklanmaktadır. Okuyucu, KPP’nin Güney Kaliforniya’da karşılaştığı baskının,
tüm Parti üzerindeki baskının ancak bir parçası olduğunu aklında
bulundurmalıdır.[2] Gerçek şu ki ABD devleti, politik muhaliflerini yok etmek
ya da onları susturmak için aldatma, sabotaj ve cinayet yollarını izlemektedir.
Bunu anlamak önemlidir çünkü bu anlayış, ABD devletinin kendisi hakkında
uydurduğu konuşma özgürlüğü, insan hakları, özgürlük ve adalet gibi mitlerin
doğrudan kalbine saldırmaktadır.
KPP’nin
“ülkenin en büyük iç güvenlik tehdidi” konumundan düşüşü, 1980’lerin başındaki
resmî çözülüşünden önce gelir.[3] KPP’nin önceki [devrimci] konumunu tam olarak
ne zaman terk ettiği saptanamayacak olsa bile, böyle bir yozlaşmanın olduğu
açıktır. Örneğin, KPP kurucusu ve lideri Huey Newton bir defasında liberal
politikacılar hakkında konuşurken gayet açık ifadelere başvurmaktadır:
“Mevcut nizamda,
kapitalizmde; barınma, işsizlik, self-determinasyon, adalet ve emperyalizm gibi
sorunların çözülebileceğine inanmıyorum. Siyah halkın bu nizamın tuzakları
tarafından aldatılması gerektiğini düşünmüyorum, çünkü makam koltuğuna oturan
herkes aynı şeyleri vaat ediyor. Büyük Toplum ya da Yeni Sınır gibi
programlarla tam istihdam ve düzgün barınma vaat ediyorlar. Tüm bunlar laftır,
faydasızdır. Siyah halk, aldatılmaktan yorulmuştur. Üretim araçlarının tümü
halkın kontrolünde olmalıdır.”[4]
Fakat
Kasım 1974’te Jerry Brown, KPP’nin de verdiği destekle Kaliforniya valiliğine
seçilmiştir.[5] Newton’ın eski yoldaşı Geronimo Pratt, Brown’ın valiliği
süresince, düzmece davalarla tıkıldığı bir Kaliforniya hapishane hücresinde
çürüyordu.[6] Her şeye rağmen Elaine Brown liderliğindeki KPP, 1976 yılında
Jerry Brown’ı ABD başkanlığı için destekledi.[7] 1976 yılında KPP Başkanı Bobby
Seale, 1968 yılında Şikago’daki Demokratik Ulusal Kongre’ye karşı gösterilere
katıldığı için elleri kolları bağlanmış şekilde mahkemeye çıkartılırken, Elaine
Brown Demokratik Ulusal Kongre’de delegelik ediyordu.[8] Eski Panterler Kit Kim
Holder ve Safiye Buhari, 1970-71’de KPP’nin Newton liderliğindeki Oakland
fraksiyonu ve Eldridge Cleaver liderliğindeki New York fraksiyonu olarak
bölünmesini KPP’nin yozlaşması olarak görüyorlar. Holder’a göre “her iki
fraksiyon da mücadelenin ya kitle örgütü tarafını ya da askerî tarafını
abartıyordu”.[9] Tek faktör olmasa bile devlet baskısı da KPP’nin yıkımını
getirmede etken bir roldü.
Kökenler
ve Muhbirler
Kara
Panter Partisi, Ekim 1966’da Kaliforniya’nın Oakland kentinde Huey Newton ve
Bobby Seale tarafından, asıl olaraksa Huey Newton tarafından kuruldu. Newton,
28 Ekim 1967’de nefsi müdafaa olarak bir polis memurunu öldürme iddiasıyla
tutuklandığında, kendisi ve partisi çoktan bir isim yapmıştı. Bu tutuklamaya
cevap olarak, KPP Merkez Komitesi’nden Earl Anthony, Huey Newton’ın Yasal
Savunma Fonu’na destek olmak için Kasım 1967’de Los Angeles’a geçti.[10] Bu
eylem, Güney Kaliforniya’daki Panter faaliyetinin başlangıcına işaret ediyordu.
Aynı zamanda Güney Kaliforniya’da Panter karşıtı faaliyetlerin başlangıcına da
bir işaretti bu. Kendi ifadesine göre Anthony, bundan dört ay önce “Kara Panter
Partisi içinde FBI muhbiri ve ajan-provokatörü” olmayı kabul etmişti.[11]
Dahası,
1967 yılında FBI’dan Richard Wallace Held, “Büro’nun Los Angeles saha ofisine
‘siyah aşırıcılık’ meselelerinde uzman ve yerel COINTELPRO’nun başı olarak
atanmıştı.”[12] Açılımı “karşı-istihbarat programı” olan FBI programı
COINTELPRO, ilk olarak ABD Komünist Partisi’ne (ABDKP) karşı 1956 yılında
başlatılmıştı. Siyah milliyetçilerine karşı COINTELPRO 1967 uygulanmaya
başlandı ve ana hedef KPP idi.[13] 25 Ağustos 1967’de FBI başkanı John Edgard
Hoover, bütün FBI ofislerine yönelik bir FBI içi bildiri yazmıştı:
“Bu yeni karşı-istihbarat
çalışmasının amacı; Siyah milliyetçi nefreti temsil eden örgütlerin ve
grupların, bunların liderlerinin, sözcülerinin, üyelerinin ve destekçilerinin
teşhir edilmesi, parçalanması, yanlış yönlendirilmesi, kötülenmesi ya da faaliyetlerinin
etkisiz hâle getirilmesidir.”[14]
COINTELPRO
esasen, 8 Mart 1971’de Yurttaşların FBI’ı Soruşturma Komisyonu isimli bir
grubun FBI’ın Pensilvanya’daki medya bürosuna girmesiyle ve binlerce gizli
sayfayı yayınlamasıyla açıktan bilinir hâle geldi.[15] Teşhir edildikten sonra
devlet, COINTELPRO’ya resmî olarak son verdi. Fakat gerçekte kod isim değişti
ama operasyonlar devam etti.[16] Örneğin Richard Held, özel ajan olarak San
Francisco ofisinin başına getirildi ve burada Önce Dünya! gibi radikal çevreci
hareketlere karşı operasyonların yönetiminden sorumlu oldu. Bu operasyonların
içinde başarısız bir suikast girişimi ve buna müteakip iki Önce Dünya!
aktivistinin 24 Mayıs 1990’da tutuklanması da vardı.[17]
KPP’nin
Güney Kaliforniya şubesi 1968’de Alprentice ‘’Bunchy’’ Carter tarafından
kurulmuştu. Carter, 5.000 kişilik Slauson sokak çetesinin ve “Slauson
Haydutları”nın sağlam bir üyesiydi ve bundan dolayı da “Getto’nun Belediye
Başkanı” olarak biliniyordu. Silahlı soygundan dolayı dört yılını Soledad
Cezaevi’nde geçirirken müslüman olarak Malcolm X’in bir takipçisi oldu. 1967’de
Carter, KPP’nin Savunma Bakanı Huey Newton ile tanışarak bir Panter oldu. Daha
sonra Carter, Güney Kaliforniya şubesini kurdu ve buna liderlik etti, 1968’in
başlarında ise, duyurulduğu üzere Savunma Bakanı Yardımcılığı’na getirildi.[18]
Güney
Kaliforniya şubesinde Carter dışında en çok bilinen üyeler Elaine Brown,
Raymond “Masai” Hewitt, Vietnam gazisi Elmer “Geronimo” Pratt, Ericka Huggins,
Angela Davis ve Yüzbaşı (daha sonra başkan) John Huggins’di. Vietnam’da
askerlik yapmış olan Huggins, şubenin iki numaralı üyesi olmuştu. Davis ise
kısa bir süre sonra ABDKP’ye katılacaktı. [19] Partinin gereklilikleri üzerine
şube üyelerinin politik eğitim derslerine düzenli olarak katılmalarını, içinde
Marx’ın, Che’nin, Kızıl Kitap’ın da olduğu kitapları okumalarını ve disiplin
kurallarını ezberleyip takip etmelerini, KPP program ve platformunu
ezberlemelerini, silah kullanmasını öğrenmelerini (eğitim Mojave Çölü’nde
gerçekleştiriliyordu) ve ilkyardım tekniklerini öğrenmelerini
gerektiriyordu.[20] Nisan 1968 itibarıyla Güney Kaliforniya şubesine her hafta
50-100 üye kazanıyordu, fakat bunların hepsi kalmıyordu.[21]
Partiye
Karşı Saldırılar
Parti
şubesi büyüdükçe, şubeye karşı saldırılar da büyüyordu. Bu saldırılar, ilk
başta parti ofislerine ve evlerine yapılan rastgele baskınlar ve Parti
üyelerinin rastgele tutuklanması olarak gerçekleşiyordu. 5 Nisan 1968’de,
Martin Luther King suikastından sonraki gün San Diego polisi, San Diego’da
Barış ve Özgürlük Partisi [Peace and Freedom Party] ve Panter
örgütleyicisi olan Ken Denman’ın kapısını, hakkında bir arama kararı olmadan
kırdı.[22] 5 Ağustos 1968’de polis, Los Angeles’ın Watts semtinde KPP
yüzbaşıları olan Little Tommy Lewis, Steve Bartholomew ve Robert Lawrence’ı
öldürdü.[23] 1 Ocak 1969’da, KPP’nin yeraltı aygıtının tanınmış lideri Yüzbaşı
Franco (Frank Diggs), Long Beach’teki bir geçitte vurularak öldürüldü.[24] 1969
yılında Los Angeles Polis Departmanı’ndaki ahlak polisi birimi, “metro
mangası”na dönüşmüştü. Metro mangası, LAPD’nin Panter birimiydi ve “kentsel
kontrgerilla özel timi” olarak görev görüyordu.[25]
Nisan
1969’da yüzlerce Panter, KPP’nin Güney Kaliforniya şubesinin karargâhının
ikinci katında toplantı yapıyordu. LAPD’nin Newton Street şubesinden yüzlerce
polis, binanın etrafını sarmıştı. O zamanki KPP şube lideri Geronimo Pratt,
ışıkları söndürdü ve Panterleri savunma amacıyla silahlandırıp örgütledi.
Panterlerden Joan Kelley ve Elaine Brown, basına ulaşarak LAPD’yi geri
çekilmesi konusunda ihtar etti.[26] 1 Mayıs 1969’da LAPD, KPP’nin Los Angeles
ofisine baskın düzenledi. Yapılan baskında dokuz Panter tutuklandı, aynı gün
içinde Los Angeles’ta iki Panter daha tutuklandı.[27] İki haftalık bir süreç
içinde LAPD, 42 Panteri 56 defa tutukladı.[28] 16 Haziran 1969’da San Diego
Polis Departmanı, San Diego Panterlerinin ofisine baskın düzenledi.[29]
8
Eylül 1969’da silahlı polisler, Watts kahvaltı programını bastılar.[30] Bu
baskın, FBI’ın 1969’un başlarında verdiği “KPP’nin halka hizmet programlarının
kökünü kurutmak” direktifi uyarınca gerçekleştirilmişti.[31] 15 Mayıs 1969’da
yine bir iç bildiride FBI başkanı Edgar Hoover şöyle yazıyordu:
“Çocuklar için Kahvaltı
Programı, KPP’nin en iyi ve en etkili faaliyeti olduğu için, otoritelerin
KPP’yi etkisiz hâle getirmede ve yolundan saptırmadaki çabalarına karşı
potansiyel olarak en büyük tehdittir.”[32]
1969
yılında Eylül’den Aralık’a kadar, Güney Kaliforniya Panterleri her gün
tutuklanıyordu ve haklarındaki suçlamalar bir hafta içinde düşüyordu.[33] 10
Ekim 1969’da LAPD, bazı Panterlerle silahlı çatışmaya girdi. Panterlerden Bruce
Richards yaralı ele geçmiş ve cinayete teşebbüsle suçlanmıştı, Walter Toure ise
öldürülmüştü.[34] 18 Ekim’de KPP’nin Los Angeles ofisi bir kez daha baskına
uğradı.[35] 22 Kasım’da San Diego’daki KPP ofisi baskına uğradı. Orada bulunan
yedi Panter tutuklandı.[36]
En
önemlisi ise 8 Aralık’ta gerçekleşmişti. LAPD, içinde Central Avenue
adresindeki karargâh da olan Los Angeles’taki üç KPP mekânını basmak için 8
Aralık’ta yeni birimi SWAT (Özel Silahlar ve Taktikler Birimi) timlerini, bir
koçbaşıyı, helikopterleri, bir tankı, kamyonları ve 400 polis memurunu sahaya
sürmüştü.[37] Bu baskın, bundan dört gün önce FBI ve Şikago polisi tarafından
KPP’nin bu şehirdeki uzantısına yapılan baskına çok benziyordu.[38] Örneğin
devletin planı, polisin şube lideri Geronimo Pratt’ın yatağını kurşunlamasıydı;
fakat Pratt, o an yerde uyuyordu.[39] Fakat Şikago’daki baskında Panterlerden
Fred Hampton ve Mark Clark katledilmişken, Geronimo Pratt liderliğindeki Los
Angeles Panterleri ayaklarının üstünde durabilmişti. Panterler ancak polisle
beş saat boyunca çatıştıktan sonra canlı teslim oldular.[40]
Los
Angeles şubesinin güvenlik memuru olan Melvin Cotton Smith, daha sonra devlet
ajanı Louis Tackwood tarafından polis muhbiri olarak teşhir edildi.[41] Louis
Tackwood da KPP’nin Güney Kaliforniya şubesindeki devlet muhbirlerinden
biriydi.[42] Cotton, LAPD’ye ve FBI’ya baskından önce parti
mekânlarının taslaklarını temin etmişti.[43] LAPD’nin çıkardığı yakalama
kararı, FBI’ın verdiği, çalıntı askerî silahlar üzerine asılsız bir bilgiyi
temel alıyordu. Baskından bir gün sonra Angela Davis ve diğerleri, KPP’nin
Güney Kaliforniya karargâhı önünde gece nöbeti tuttular. LAPD, bu nöbete
saldırdı ve kitleyi dağıttı.[44]
Partiye
saldırılar devam etti. 4 Kasım 1970’te LAPD, KPP’nin Los Angeles’taki çocuk
bakım merkezini bastı, çocukları bir araya topladı ve onlara silah
doğrulttular, bu arada polis memurları yetişkin bir Panteri de dövüyorlardı.
Polis, bir ev sahibinin binadaki çocuklar üzerine yaptığı şikâyete yanıt
verdiğini iddia ediyordu.[45]
COINTELPRO
sadece KPP’nin alt kademe üyelerini hedef almıyordu. KPP liderliğine de özel
bir ilgi gösteriyordu. Güney Kaliforniya’da FBI’ın KPP’yi “etkisiz hâle
getirme”deki başarısı, büyük ölçüde yerel liderlikleri etkisiz kılmasından
kaynaklanıyordu: ilk önce Bunchy Carter ve John Huggins öldürüldü, daha sonra
Geronimo Pratt, hakkındaki düzmece davalarla hapse atıldı.
Hoover’ın
Gündemi
1968’in
sonlarında Hoover, KPP hakkındaki görüşünü ilan etmişti. Ona göre KPP “ülkenin
iç güvenliğine yönelik en büyük tehdit” idi.[46] COINTELPRO, devasa bir şekilde
genişletilmişti. Kasım 1968’de Hoover, FBI ofislerine “KPP saflarında
açılabilecek olan bütün muhalefet kanallarını açmalarını” söylüyor ve ajanları
“KPP’yi çökertmeye yönelik yaratıcı ve sarsıcı karşı-istihbarat önlemleri
almaya” teşvik ediyordu.[47]
Bu
bağlamda FBI’ın Los Angeles ofisi, 17 Ocak 1969’da sahneyi aldı ve KPP’nin Los
Angeles’taki önde gelen iki lideri olan Bunchy Carter ile John Huggins’i UCLA
[Kaliforniya Üniversitesi Los Angels Kampüsü] Campbell Salonu’nda katlederek
“etkisiz hâle” getirdi. COINTELPRO’nun yerel şefi Richard Held, bu
cinayetlerden kendine pay çıkardığı için, bunda FBI’ın parmağı olup olmadığına
dair bir soru işareti yoktu. Carter ve Huggins’in katledilmesinden dolayı
George ve Larry Stiner tutuklanmış olsalar da, görünürdeki katil Claude
Hubert’tı. Bu üç şahıs da, Ron Karenga tarafından liderlik edilen Birleşik
Köleler isimli kültürel milliyetçi örgütün üyeleriydi. Hubert ile Stinerların
FBI-COINTELPRO ajanı mı, yoksa tesadüfî ajanlar olduğu mu ya da her ikisinin
bir karışımı olup olmadıkları meçhul.
COINTELPRO’nun
Kongre’den gelen müfettişleri, en muhafazakâr makul argümanı ileri sürmüşlerdi.
Huey Newton bu argümanı şu şekilde özetlemekteydi: “Resmi soruşturmadan verilen
izlenime FBI, iki örgüt arasında var olan bir ‘çete savaşı’ndan yararlandı. Bu eylem,
bir örgütün adıyla diğer örgüte ölüm tehditleri ya da aşağılayıcı çizimler
gönderilerek yapılmıştı.”[48] COINTELPRO’nun yerel şefi Richard Held’in “rakip
grupların birbirlerini şiddetle ve alenen küçük düşürdüğü çizimleri
tasarladığı, yaydığı ve altında Birleşik Köleler ya da Panterler imzası attığı”
doğrudur.[49] Bu iki grup arasında hakikaten de farklılıklar vardı. Panterler
Marksist-Leninist iken, Birleşik Köleler kültürel milliyetçiydi.[50] BK ileri
derecede ataerkilken, Los Angeles Panterleri cinsel ayrım karşıtıydı (gerçi
diğer bazı KPP şubeleri bu konuda BK ile aynı tavrı sergiliyordu.)[51] Somut
olarak, her iki örgüt de yeni üyeler için rekabet hâlindeydi. Bu rekabet, her
iki örgüt aynı sahada, UCLA’de buluştuğunda kızışmıştı.
Eylül
1968’de Bunchy Carter, John Huggins, Geronimo Pratt ve Elaine Brown, UCLA’in
Yüksek Potansiyel Programı’na kayıt olmuşlardı.[52] Huggins’in eline öğrenci
örgütleyicisi olma fırsatı geçti.[53] 25 Kasım 1968’de Edgar Hoover, 14 FBI
saha ofisine KPP ile BK arasında “karşılıklı tehditler ve misillemelerle yüklü
bir çete savaşı havasının” hâkim olduğunu ve bundan istifade etmeleri
gerektiğini söyledi.[54]
UCLA
Cinayetleri
Bu
dönemde Birleşik Köleler lideri Ron Karenga, Dr. Charles Thomas’a UCLA’deki
Siyah Çalışmaları programının başkanlığını önerdi. UCLA rektörü Charles Young
Karenga’nın programına fon sağlanması konusunda gerekli yetkiyi verdi. Siyah
Öğrenciler Birliği üyeleri bu karar alma sürecine dâhil edilmedikleri için bir
miktar kızdılar. Toplantı çağrısı yaptılar. Birleşik Köleler örgütünden çekinen
SÖB Kara Panter Partisi’nin toplantının güvenliğini almasını istedi. KPP taraf
tutmak istemese de birliğin programla ilgili kararına destek sundu. 15 Ocak’ta
SÖB Karenga’nın programı aleyhine oy kullandı.[55] İki gün sonra yapılan
toplantıda Carter ve Huggins vurularak öldürüldü.[56]
“[Şehirdeki COINTELPRO
başkanı Richard] Held, Carter ve Huggins cinayetlerinden kendine pay çıkarttı
ve sağa sola daha fazla karikatürün gönderilmesi önerisinde bulundu. Herkesten
onay alan bu önerinin sonucunda birçok Panter yaralandı, Sylvester Bell isminde
bir genç katledildi. Sonrasında kurum kendi içinde yayınladığı bildiriler
üzerinden, elde ettiği ‘başarı’dan ötürü Held’in sırtı sıvazlandı.”[57]
1969’da
Kara Panter üyesi Ronald Freeman örgütün gazetesini satarken Birleşik Köleler
örgütü üyelerince vuruldu.[58] KPP üyesi John Savage 23 Mayıs günü San Diego’da
aynı örgüt tarafından katledildi. KPP Savage’ın Carter ve Huggins cinayetlerine
şahit olduğunu, BK üyelerinin yargılandığı mahkemede şahitlik yapmasına mani
olmak öldürüldüğünü iddia etti.[59] 1969’da yaşanan tüm bu olaylarda BK, dört
Panteri vurdu, bir kişiyi yaraladı.[60]
İki
örgüt arasındaki husumetin ateşine benzini esas olarak FBI taşıdı ve savaşın
patlak vermesine sebep oldu. Bazı teorilere göre ise Birleşik Köleler örgütü
esasen Siyah güç hareketinin bir parçası değildi ve FBI’ı finanse ettiği
Panterlerle mücadele etmek için kurulmuş bir ölüm mangası idi. Elaine Brown bu
teoriye inanıyor ve teorinin en azından Campbell Salonu cinayetleri sonrası
sürecinin izah ettiğini söylüyor.[61] Eski FBI casusu ve ajan-provokatörü Earl
Anthony bu teorinin doğru olduğu iddiasında:
“FBI ajanları Robert
O'Connor ve Ron Kizenski ile belirlenen tarihte [6 Ağustos 1968] buluştuğumda
bana Panter denilen ‘pislik’ten bıkıp usandıklarını, FBI’ın Karenga ile anlaşma
sağlama konusunda çalışma yürüttüğünü, bu anlaşma gereğince Birleşik Köleler
örgütüne silâh sağlanacağını ve Los Angeles’te Kara Panter Partisi Şubesi’nin
imha edilmesini öngören bir plan hazırlandığını söylediler. Tek umutları, New
York’ta ulaşan sonuca benzer bir sonuca ulaşmaktı.”[62]
Anthony'nin
sözlerinin süreç içerisinde güvenilmez ve temelsiz olduğu görüldüğünden bu
iddiaya kıymet vermemek lazım. Muhtemelen Anthony FBI’yı karalamaya dönük
dezenformasyon yayan bir isim.
Brown
ve Anthony’nin teorisini ispatlamasa da ona inanılmasını sağlayan asıl husus,
FBI’ın bir örgütü başka bir örgüte karşı kullandığına ilişkin teori. Oysa KPP,
Birleşik Köleler örgütünden gördüğü baskıdan daha ağır bir baskıyı devletten
görüyor. Yukarıda bahsi edilen cinayetler dizisi sürecin sadece bir parçası.
FBI bir yandan da Panter üyesi Geronimo Pratt’e, Birleşik Köleler örgütü
üyelerinin gerçekleştirdiği bir banka soygunu üzerinden soruşturma açıyor.[63]
Polisin
Birleşik Köleler örgütünü kayırdığı durumlara dair diğer bir örnek de Carter ve
Huggins cinayetlerine polisin gösterdiği tepki. Bu süreçte BK örgütünün üzerine
gidilmiyor, cinayet şüphesiyle kimse gözaltına alınmıyor, bunun yerine 150
civarında polis bir Panter binasını basıp 75 örgüt üyesini gözaltına alıyor.
Panter liderlerinin de aralarında bulunduğu bu isimlere intikam amacıyla BK
örgütüne saldırı hazırlığı yapma suçlamasında bulunuluyor![64] Sonrasında polis
BK’nin başındaki, Stiner Kardeşler de denilen Larry ve George’u gözaltına
alıyor. Stiner Kardeşler’e müebbet veriliyor ve San Quentin Hapishanesi’ne
gönderiliyor ama BK üyelerine kasten iyi muamele ediliyor ve bu kişiler “30
Mart 1974 günü asgari güvenlik bölgesinden ellerini kollarını sallayarak”
çıkıyorlar.[65] Larry Stiner 5 Şubat 1994’te teslim olurken George Stiner kaçak
hayatına devam ediyor.[66]
Katiller
FBI Üyesi mi?
Bir
başka teoriye göre ise, Birleşik Köleler örgütünün rolü ne olursa olsun, Carter
ile Huggins’i vuranlar FBI ajanlarıydı. Huey Newton tarafından ileri sürülen bu
teori, D’Arthard Perry ya da Ed Riggs olarak bilinen, siyahi eski bir muhbirin
tanıklığına dayanıyor. Yine aynı kişiye göre, kendisinin FBI içindeki adı
“Othello” idi.[67] Perry, FBI’ın Los Angeles’taki Brandon Cleary, Will Heaton
ve Michael Quinn’e doğrudan rapor verdiğini iddia ediyor.[68] Perry’nin
tanıklığı, Anthony’ninkine göre daha makul (her ikisinin doğru olma ihtimali de
var tabii) ve bunu buraya uzunca almaya değerdir:
“Otoparka vardıktan kısa
süre sonra, Campbell Salonu tarafından silah sesleri duydum. Birkaç dakika
içinde George Stiner, Larry Stiner ve Chuchessa olarak da bilinen Claude
Hubert’ın 1967 ya da 68 model, açık ten rengi ya da beyaz renkteki, dört
kapılı, FBI’dan Brandon Cleary’nin direksiyonunda olduğu bir Chevrolet’ye
bindiğini gördüm. Bu arabayı Campbell Salonu otoparkından çıkarken gördüm.
Hemen kampüsten ayrılıp bir otobüsle FBI karargâhına gittim. O sırada Brandon
Cleary’nin nerede olduğunu sordum, bana müsait olmadığını söylediler. Yukarıda
bahsi geçen dört kapılı Chevrolet'nin, Birleşik Köleler örgütünün bilinen bir
üyesi olan 'Jomo' adlı bir adamın üstüne olduğuna ve artık öldüğüne inanıyorum.
George Stiner, Larry
Stiner ve Claude Hubert’ı bu tarihten önce birkaç karşılaşmada FBI binasının
14. katında, onların bulunduğu arabayı sürerek Campbell Salonu’ndan
uzaklaştıran Brandon Cleary’nin eşliğinde görmüştüm.
Bana benden sorumlu ajana,
FBI’ın Wilshire Bulvarı’ndaki binasının 14. katında bulunan Will Heaton’a,
hadiseler hakkında 24 saatte bir rapor vermem söylenmişti.
Birkaç saat sonra binaya
giderek idaresinde olduğum ajanla, Will Heaton ile buluştum. Onun yanındayken,
George Stiner, Larry Stiner ve Claude Hubert’ı FBI binasının 14. katında
Brandon Cleary’nin yanında gördüm. Cleary’e ne olduğunu sordum. Cleary ise işlerin
karıştığını, hiç kimsenin ‘bizim’ halkımız, yani siyahlar tarafından
öldürülmeyeceğini söyledi. Cleary’nin sürdüğü arabanın Jomo Shambulia’nın park
ettiği mekândan alındığını ve olaydan sonra yine aynı yere geri götürüldüğünü
de öğrendim. Jerome Huggins’i öldürenin Claude Hubert olduğunu, yine aynı
Claude Hubert’ın Bunchy Carter’ı da vurarak öldürdüğünü öğrendim. Öldürenler,
George ve Larry Stiner değillerdi.
Öğrendiğime ve inandığıma
göre George Stiner ve Larry Stiner, FBI için istihbarat topluyordu, bu iki
kardeş, Huggins ve Carter’ın öldürüldükleri gün esasen Brandon Cleary ve
diğerlerine çalışıyordu. Claude Hubert’ın 17 Ocak 1969’da, yani Huggins ile
Carter’ı öldürdüğü sırada FBI’ın Los Angeles ofisinin hizmetinde olduğu
bilgisine ulaştım ve buna inanıyorum. Yine Claude Hubert’ın daha sonra doğu
yakasındaki bir FBI ofisine, özel olarak söylemek gerekirse New York kentine
gönderildiği bilgisine ulaştım ve buna inanıyorum.”[69]
Eski
FBI Ajanı Wesley Swearingen’in Benzer İfadeleri
“Los Angeles ırk birimine
atandıktan kısa bir süre sonra, birimdeki bir ajanın BK’deki muhbirlerinin
Alprentice Carter ile John Huggins’i öldürmelerini tertiplediğini bir başka
ajandan duydum. Bu ajanın talimatları doğrultusunda George Stiner ile Larry Stiner
ismindeki muhbirler, bu iki kişiyi UCLA kampüsünde 17 Ocak 1969’da öldürdüler.
Daha sonra Los Angeles
dosyalarını gözden geçirdim ve Stiner Kardeşler’in FBI muhbirleri olduğunu
teyit ettim. D’Arthard Perry’nin FBI muhbiri olduğunu ve FBI hakkında doğruyu
söylediğini biliyorum.”[70]
Detaylar
tartışmalı olsa bile, esas gerçek öyle değil. FBI’ın cinayetlerdeki doğrudan ya
da dolaylı rolü ne olursa olsun, FBI’ın, cinayetlerle sonuçlanan hasımlığı
körüklediği ve daha sonra bundan kendine pay biçtiği açıktır.
Hedef:
Geronimo Pratt
Bu
cinayetleri müteakip, Carter’ın eski koruması Elmer “Geronimo” Pratt,
yükselerek şehirdeki liderlik boşluğunu doldurdu ve COINTELPRO’nun şehirde
yürüttüğü “etkisizleştirme” faaliyetlerinin yeni hedefi hâline geldi.[71]
Yukarıda söylediğimiz gibi, Aralık 1969’da FBI’ın planladığı Los Angeles Panter
karargâhı baskınında LAPD polisleri, Pratt’in yatağına ateş açtılar.[72] FBI
aynı zamanda Pratt’i devlet saldırılarına karşı güçsüz bırakmak için onu
Parti’nin geri kalanından tecrit etmek üzere hareket etti.[73] Eylül 1970’te
LAPD’nin Kriminal Komplo Bölümü, Pratt’in üzerine asılsız cinayet suçlarını
yıkmak istiyordu. “[Eski muhbirler olan] Tackwood ve Cotton Smith’e göre, KKB
ile FBI’ın arasında, Pratt’e karşı dava dosyası oluşturulurken tam olarak nasıl
bir cinayet yıkılacağı hususunda önemli bir ihtilaf vardı.”[74]
Pratt’i
4 Aralık 1970’te tutukladılar.[75] Pratt, 1972 baharında Los Angeles Yüksek
Mahkemesi’nde, beyaz bir öğretmen olan Caroline Olsen’i Santa Monica tenis
kortunda 18 Aralık 1968 tarihinde katletme suçuyla duruşmaya çıktı.[76] Dava,
ağırlıkla LAPD ve FBI muhbiri olan Julius Carl Butler’ın tanıklığı üzerinde
duruyordu. Butler, mahkemede muhbir olduğunu reddetti.[77] Butler, hâlen daha
muhbirlik iddialarını reddetmektedir. Bu, elbette ki anlaşılır bir tutumdur,
zira bunu kabul etmesi demek, Los Angeles’ın en eski ve en önde gelen siyah
kilisesi olan İlk Afrika Metodist Piskopos Kilisesi’nin mütevelli heyetindeki
başkanlığını tehlikeye atmak demektir.[78] Pratt, cinayet gecesinde Santa
Monica’dan 640 kilometre uzakta, Oakland’deki KPP mitinginde olduğuna ilişkin
bir savunma verdi ve hâlen daha bu iddiasının arkasında.[79] FBI’ın Pratt’i
KPP’den tecrit etmedeki başarısı, Kathleen Cleaver dışındaki Parti üyelerinin
onun lehinde tanıklık etmelerinin ve onun ifadesini doğrulamalarının önüne
geçti.[80] İlgili dönemin FBI ajanı Wesley Swearingen şöyle diyor:
“Irk birimindeki amirim ve
diğer birkaç ajan, Pratt’in masum olduğunu biliyorlardı çünkü FBI’da Pratt’in
Caroline Olsen cinayetinden saatler önce ve cinayetten sonraki gün San
Fransisko bölgesinde olduğuna dair telefon dinleme kayıtları vardı.
Los Angeles ofisinde,
Panterlerin Los Angeles karargâhının, 18 Aralık 1968 tarihini de içine alacak
şekilde iki haftalık bir süreçteki telefon dinleme kayıtları vardı. Bu
kayıtlar, Caroline Olsen’in öldürüldüğü gün Elmer Pratt’in San Fransisko
bölgesinde olduğunu kanıtlıyor.
Los Angeles FBI ofisinin
15 Kasım 1968’den 20 Aralık 1968’e kadar Panter ofisinin telefonlarını
dinlediğini gösteren Kara Panter Partisi dosyasını inceledim. 1952’den beri
telefon dinleme enformasyonunda çalışıyorum ve yirmi beş yıllık kariyerimde ilk
defa 15 Kasım’dan 20 Aralık’a kadar Panterlerin telefon dinleme kayıtlarını
bulamamıştım. Elmer Pratt’in 18 Aralık 1968’de San Fransisko bölgesinde
olduğuna dair bir kanıt olduğu için, birileri bu kayıtları yok etmişti.
San Fransisko’daki FBI
ofisi tarafından gerçekleştirilen telefon dinlemesine göre Pratt, cinayetten
saatler önce Körfez Bölgesi’ndeydi. Oakland’deki yasadışı bir telefon
dinlemesine göre Pratt, cinayetten sonraki gün Oakland’deydi.
Pratt’ın Caroline Olsen
cinayetinden önce, cinayeti sırasında ve cinayetinden sonra San Fransisko
bölgesinde olduğunu teyit eden ve FBI tarafından bilinen üç telefon
dinlemesinin hepsi budur. Fakat FBI, bu bilgiyi mahkemeden ve jüriden
esirgemiştir.”[81]
28
Temmuz 1972’de Pratt Birinci Derece Cinayet ile Suçlandı[82]
“Şu an Geronimo Pratt,
birinci dereceden cinayette verilen hapis cezasının ortalama dört buçuk yıl
olduğu Kaliforniya eyaletinde, yirmi yıldır hapistedir. 1988 yılındaki şartlı
tahliye sırasında Los Angeles bölge savcısı yardımcısı Dianne Vianni, Pratt’in
salınmaması gerektiğini, çünkü onun ‘hâlen daha bir devrimci’ olduğu
söylüyordu.”[83]
COINTELPRO-KPP,
sadece KPP liderlerine ya da üyelerine saldırmakla kalmamıştı. Dışarıdaki
destekçileri de “etkisizleştirme” faaliyetlerinin hedefindeydiler.
“Held, aynı zamanda
Panterlerin beyaz destekçilerini dağıtmada öncü bir konumdaydı. Kendisi,
KPP’nin açık bir destekçisi ve bağışçısı olan oyuncu Jean Seberg’in, kocasını
aldattığı ve ‘ileri gelen bir Panter lideri’ tarafından hamile bırakıldığı
yolunda sahte ithamlarda bulunmuştu. Bu zehirli ok, ‘işbirlikçi gazeteci’ Carol
Haber’in tekelci sütununda, 19 Mayıs 1970’de atılmıştı ve Seberg’in evliliğinde
ihtilaflara neden olmuştu. FBI’ın çoktan ‘akli dengesi yerinde olmayan’ diye
tanımladığı oyuncu, bu dezenformasyondan sonra çok duygusallaştı ve aniden
kürtaj yaptırdı. Bu olayın her yıl dönümünde intihara kalkıştı. Birkaç
denemeden sonra, Haziran 1970’de intihar etti. Orada bulunan eski ajanlara göre
Held, Seberg hakkında yaydığı yalanların ‘etkili’ olması karşısında epey
keyifleniyordu.”[84]
Alınacak
Dersler
KPP’ye
özenenler için, KPP’nin devlet tarafından ezildiğini bilmek yeterli değildir.
Bu aktivistler için önemli olan soru, KPP’nin hayatta kalabilmek için farklı ne
yapabileceği olmalıdır. Kısacası, KPP’nin ölüm fermanının verilmesine yol açan
iç sorunları, devlet baskısıyla yüzleşmek için yeterince hazırlanamamaktan
kaynaklanıyordu. Örneğin, yer üstünde olmanın kısa vadeli kazanımları, kamuya
açık ofislerin ve kamuya açık üyeliğin olması, 40 şehit verildikten sonra pek
de değerli gözükmüyor.[85] Haber kameralarının önünde silah çekmek KPP’yi
popüler hâle getirdi ve özsavunma üzerindeki vurguyla politik bir noktaya
dikkat çekildi. Fakat bu, aynı zamanda FBI’ın KPP’yi her ne şekilde olursa
olsun ezilmesi gereken tehlikeli bir grup olarak lanse etmesinde de kolaylık
sağladı. KPP, etüt ve teorik çalışma konularında sıkı bir disiplinden ve
politik teorinin önemi üzerine büyük bir vurgu yapmaktan da yararlanabilirdi.
Son olarak KPP, saflarında yasadışı uyuşturucuların kullanımına göz yumdu. Özel
olarak söylersek, Huey Newton’ın kokain kullanımı, KPP liderliğinin ölümünü
hızlandırdı.[86]
Baskı,
tek faktör olmasa bile, Kara Panter Partisi’nin ve Güney Kaliforniya Şubesi’nin
düşüşünde anahtar bir konumdaydı. ABD devletinin konuşma özgürlüğü, toplanma
özgürlüğü, insan hakları, özgürlük, adalet ve demokrasi gibi kavramları
desteklediği ya da devletin yenilmezliği fikirlerinin yanılsamasına kapılanlar,
çoğu zaman suçlarının ya da suçlu olduklarının farkında bile olmadan,
Amerika’nın suç ortaklığını yapmaya meyillidirler. Bundan dolayı da, halkın iç
baskı konusundaki farkındalığının arttırılması önemlidir. İç baskıya karşı
kamuoyu oluşturmak, onu ortadan kaldırmak için gerekli bir önkoşuldur.
Maoist Enternasyonalist Hareket
30 Ekim 1999
Kaynak
Dipnotlar:
[1] KPP’nin Halk Hizmet programları için, bkz: Elaine Brown, A Taste of
Power: A Black Woman's Story, Doubleday, New York, 1992, s. 16; ve The
Black Panther: Black Community News Service newspaper, Berkeley, Bahar
1991, s. 20-21.
[2]
Ward Churchill ve Jim Vander Wall, Agents of Repression: The FBI's Secret
Wars Against the Black Panther Party and the American Indian Movement,
South End Press: Boston, 1990, s. 37-99.
[3]
Bu söz, Edgar Hoover tarafından 15 Haziran 1969’da kamuya açık bir şekilde
telaffuz edildi. Bkz: Reginald Major, A Panther is a Black Cat, 1971, s.
300.
[4]
Yayına Hz.: Philip S. Foner, The Black Panthers Speak, Da Capo Press:
New York, 1995, s. 64. Bu yorum, Newton tarafından hapiste bulunduğu sırada
yapılmıştır (1967-1970).
[5]
Brown, A.g.e., s. 360.
[6]
Churchill ve Vander Wall, A.g.e., s. 77-94.
[7]
Brown, A.g.e., s. 413.
[8]
A.g.e., s. 414-415.
[9]
Kit Kim Holder, Tez: The History of the Black Panther Party 1966-1972: A
Curriculum Tool for Afrikan Amerikan Studies, 1990, s. 62. Amherst College
Library, Amherst, Mass.
[10]
Brown, A.g.e., s. 113.
[11]
Earl Anthony, Spitting in the Wind: The True Story Behind the Violent Legacy
of the Black Panther Party Malibu, Cal: Roundtable, 1990, s. 38.
[12]
Ward Churchill, Z Magazine, Mart 1989, s. 100.
[13]
Huey P. Newton, Tez: War Against the Panthers: A Study of Repression in
America, University of California Santa Cruz, Haziran 1980, s. 64, 65.
[14]
Brian Glick, War at Home: Covert Action Against U.S. Activists and What We
Can Do About It, South End Press: Boston, 1989, s. 77.
[15]
Churchill ve Vander Wall, A.g.e., s. 39; Washington Post, 30 Temmuz
1971, s. 6.
[16]
Ward Churchill, Z Magazine, Mart 1989, s. 100; Churchill ve Vander Wall,
A.g.e., s. 179-381.
[17]
Leslie Hemstreet, Z Magazine, Temmuz 1990, s. 19-26.
[18]
Brown, A.g.e., s. 118-124.
[19]
A.g.e., s. 131-132, 138, 142, 153, 291.
[20]
A.g.e., s. 134.
[21]
A.g.e., s. 137.
[22]
“An Introduction to the Black Panther Party”, kitapçık, John Brown Society,
Berkeley. Yeni materyalle birlikte yayına hazırlayan: Radical Education
Project, Ann Arbor, Michigan, Mayıs 1969, s. 15.
[23]
Brown, A.g.e., s. 151. Anthony, A.g.e., s. 49.
[24]
Brown, A.g.e., s. 155.
[25]
A.g.e., s. 181.
[26]
A.g.e., s. 201-202.
[27]
Black Panther gazetesi, 21 Şubat 1970, s. 12.
[28]
Major, A.g.e., s. 300.
[29]
Black Panther gazetesi, 21 Şubat 1970, s. 19.
[30]
Major, A.g.e., s. 301.
[31]
Brown, A.g.e., s. 181.
[32]
Newton, A.g.e., s. 108-109.
[33]
Holder, A.g.e., s. 308.
[34]
A.g.e., s. 235.
[35]
Major, A.g.e., s. 302.
[36]
A.g.e.
[37]
Brown, A.g.e., s. 204-205, 211.
[38]
Churchill ve Vander Wall, A.g.e., s. 84.
[39]
Holder, A.g.e., s. 307.
[40]
Brown, A.g.e., s. 204-205, 211.
[41]
Holder, A.g.e., s. 52-53.
[42]
A.g.e., s. 307.
[43]
A.g.e.
[44]
A.g.e., s. 306.
[45]
A.g.e., s. 243.
[46]
Newton, A.g.e., s. 14.
[47]
Holder, A.g.e., s. 286.
[48]
Newton, A.g.e., s. 102-103.
[49]
Churchill, A.g.e., s. 100.
[50]
Örnek için bkz: Yayına Hz.: Foner, A.g.e., s. 50; Brown, A.g.e.,
s. 142.
[51]
Brown, A.g.e., s. 109, 189-191.
[52]
A.g.e., s. 153.
[53]
A.g.e.
[54]
Rolling Stone, 9 Eylül 1976, s. 47.
[55]
Brown, A.g.e., s. 160-164.
[56]
A.g.e., s. 165-167.
[57]
Churchill, A.g.e., s. 100.
[58]
Brown, A.g.e., s. 184.
[59]
Holder, A.g.e., s. 231.
[60]
Rolling Stone, A.g.e., s. 47.
[61]
Brown, A.g.e., s. 176-177.
[62]
Anthony, A.g.e., s. 50-51.
[63]
Churchill ve Vander Wall, A.g.e., s. 81, 406-407.
[64]
Brown, A.g.e., s. 168-170.
[65]
Los Angeles Times, 5 Şubat 1994, s. A25.
[66]
A.g.e.
[67]
Newton, A.g.e., s. 104.
[68]
A.g.e.
[69]
A.g.e., s. 105-107.
[70]
M. Wesley Swearingen, FBI Secrets: An Agents' Expose, South End Press:
Boston, 1995, s. 82-83.
[71]
Churchill ve Vander Wall, A.g.e., s. 77-94, bilhassa s. 79.
[72]
A.g.e., s. 84.
[73]
A.g.e., s. 85-87.
[74]
A.g.e., s. 87.
[75]
A.g.e.
[76]
A.g.e., s. 88.
[77]
Swearingen, A.g.e., s. 85-86.
[78]
“Past Haunts Ex-Panther in New Life”, Los Angeles Times, 24 Mayıs 1994,
s. 1.
[79]
Churchill ve Vander Wall, A.g.e., s. 88.
[80]
A.g.e.
[81]
Swearingen, A.g.e., s. 86-87.
[82]
Churchill ve Vander Wall, A.g.e., s. 90.
[83]
Ward Churchill, Z Magazine, Haziran 1990, s. 90.
[84]
Ward Churchill, Z Magazine, Mart 1989, s. 100.
[85]
Kısmen FBI tarafından teşvik edilen KPP içindeki hizipleşmelerden, kısmen de
kimin Panter olup olmadığının bilinmemesinden dolayı, KPP’nin verdiği şehit
sayısı tartışmalıdır. Earl Anthony bile 338’den daha fazla gibi bir iddiada
bulunmuştu, fakat güvenilirliği şüphelidir, onun için de iddiası pek değerli
değildir (Anthony, A.g.e., s. 23, 33-34.). Yirmi tanesi şurada
verilmiştir: The Black Panther: Black Community News Service newspaper,
Berkeley, Bahar 1991, s. 20-21. Bir başka on tanesi ise aynı gazetenin Yaz 1991
sayısı, s. 14-15’te verilmiştir.
[86] Brown, A.g.e., s. 271.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder