Pages

23 Mart 2020

Salgın Günlerinde Halk Sağlığı İçin Mücadele


Halkların Uluslararası Mücadele Birliği (ILPS) üyelerine, koronavirüsün sebep olduğu sağlık krizi konusunda harekete geçme çağrısı yaptı. 16 Mart 2020 tarihi itibarıyla 150 ülkede 167.000 üzerinde vaka var ve bunların altı binden fazlası ölümle sonuçlandı.

Küresel salgın, kapitalizmin halklara hizmet etme becerisine sahip olmadığını ortaya koymuştur.

Virüse en fazla sağlık hizmetlerine ve hastanelere erişme ihtimali zayıf olan, düşük ücretler alan veya az gelire sahip işçiler maruz kalıyor. Öte yandan neoliberal rejim, Avrupa’da ulusal sağlık sistemlerini paramparça etti ve özelleştirdi. Bu da sağlık krizinin daha da fazla derinleşmesine neden oldu.

Büyük ulusötesi ilâç şirketlerinin tekeline teslim olmuş, özelleştirme sürecinin kurbanı sağlık sistemleri, test, takip, kontrol ve tedavi çalışmaları türünden geniş ölçekli önleyici faaliyetleri yürütemeyecek durumda. Halkın mevcut sağlık sistemlerine dönük güveni hızla azalıyor.

Birçok kapitalist ülkede devlet makamları, koronavirüs krizi ve ekonomik kriz karşısında kendi ekonomilerini canlandırmak için çırpınıp duruyor, bu amaçla felâketi önlemek için ülke ekonomilerine milyarlarca dolar pompalamak için uğraşıyor.

Devasa meblağlara ulaşmış borçlar ve bütçe açıkları yanında faizin ekonominin krize sürüklendiğinin delili olarak, kapitalist ülkelerin işleri tarihteki en düşük düzeye geriledi, koşullar giderek ağırlaştı.

Küresel salgın ve ekonomik kriz ilk gününden beri kötü yönetildi, bunun sebebi, birçok ülkede kapitalist kurumların üzerlerine geçirdikleri neoliberalizm denilen dar ideolojik ceketti. Neoliberalizm, son kırk yıldır kemer sıkma politikaları uyguladı, mevcut sağlık krizinin çözüme kavuşturulması için gerekli olan sağlık hizmetlerine ve halkla alakalı diğer hizmetlere ayrılan bütçeyi kıstı.

Bu süreçte tek tek kişilerin ellerini yıkaması ve sosyal mesafe yükümlülüğünü yerine getirmesi işe yarasa da toplamda geniş ölçekli tehditlerin ortadan kaldırılmasına bu tür tekil adımlar katkı sunmayacak.

ABD gibi birçok ülke, birincil değil, ancak ikincil veya üçüncül önleyici sağlık tedbirlerine başvurabiliyor. Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Teşkilâtı, salgının baş gösterdiği günden meseleyi iki ay sonra uluslararası gündeme taşıdı, şimdi ise iki kurum da dayanışmacı müdahale fonu için para toplamakla meşgul. Dünyadaki tekelci kapitalist sistem krizde olduğu için kaynaklar da giderek daralıyor. İşçiler, işlerini ve geçim imkânlarını yitiriyor.

O ümitsiz hâlleriyle virüsü kontrol altına alamayan kimi hükümetler, tıbbi çalışmalar yerine tecrit yöntemine, hatta askerî müdahaleye başvurdu. Cumhurbaşkanı Duterte’nin liderliğinde hareket eden Filipin hükümetinin aldığı bir aylık tecrit, sıkıyönetime evrildi. Esnek çalışma ile ilgili düzenlemeler devreye sokuldu, toplantılar, mitingler ve her türden insan hakları çalışmalarına yasak geldi.

ILPS, süreçten etkilenen işçilerin gelirlerinin ve test-tedavi imkânlarına ücretsiz erişiminin güvence altına alınmasını istiyor. Hükümetler, virüsün bulaşma ihtimali bulunan kesimleri öncelikli hâle getirmeli. Muktedirler, bu süreçte sağlık krizi konusunda hesap vermeliler. Sosyal mesafelenme, salgını yönetmek için başvurulacak bir yol olsa da toplumsal dayanışmayı, politik örgütlenme pratiğini ve politik eylemliliği yok etmek için kullanılmamalı.

Halk, birlik olup sağlık hizmetleri konusunda kendi kolektif çalışmalarını devreye sokmalı. Şirketlerin açgözlülüğü ve emperyalist politikaların karşısına halk sağlığı ile çıkılmalı.

Kapitalizmin sebep olduğu bu ve buna benzer sorunlar, ancak işçilerin üretim ve zenginlik üzerinde sosyalist mülkiyet ilişkisini tesis etmesiyle, sağlığın ve halkı ilgilendiren diğer hizmetlerin toplumun kontrolüne girmesiyle, kâr amaçlı üretimin ve hizmet sunumunun ortadan kaldırılmasıyla çözüme kavuşturulabilir.

ILPS
17 Mart 2020
Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder