TKP’nin 1922’de “Her şuurlu işçi nasıl tanınır?” başlığıyla
dağıtmış olduğu bildiri:
1.
Kadın
erkek her şuurlu ve namuslu işçi, bugünkü menhus sermaye ve sermayedar
sisteminin kabil-i tahammül olmadığını icab ederse hayatını bile feda etmeği
bilir.
2.
Her
yüksek şuurlu işçi, bugünün soyan ve ezen, sefalete atan, öldüren soygun
sisteminin en gizli derin iğrençliklerine nüfuz etmek için bütün kuvvetlerini
toplayarak boş vakitlerini israf etmemeyi ve bütün bunları öğrenmeğe tahsis
eylemeği en büyük bir borç ve zevk bilir.
3.
Karanlıklardan
ve zincirden kurtulmuş her işçi, burjuvazinin kanlı tırnakları altında derin
uykuya dalmış, gasb edilen bütün haklarından habersiz yaşayan zavallı ve
bahtsız kardeşlerini de kendisi gibi uyandırmağı, zulmetlerden ve
uyuşukluklardan kurtararak işçi sınıfının kurtarıcı kızıl bayrağı altında
toplamağı en büyük vazife bilir.
4.
Hakikatin
parlak nuruna ulaşmış her işçi, kuvvetin ittihaddan doğduğunu hiçbir zaman göz
önünden uzak bulundurmaz.
5.
Her
işçi, yalnız sermayedarlara ve patronlara karşı mücadele etmeğe imtina etmez.
Sermayedar ve patrona karşı yapılacak mücadelede muzaffer olmak, bunların
yardakçıları bulunan yalancı sosyalistlerle, işçiyi her mücadelesinde aldatarak
düşmanlarına yardıma koşan yalancı işçi rehberleriyle çarpışır ve onları
işçilerin başından atar.
6.
Şuurlu
işçi, kendi hakkını alakadar eden her meselede işçinin haklarını gasb edenlere
karşı yapılan her mücadelede en önde, daima ilk saf da bulunur.
7.
Her
şuurlu işçi, gaye uğrunda her sahada en fedakâr insandır. İşçinin hakiki
kurtuluşunu temin edecek varlıklarını, her şeyinin hatta hayatının fevkinde
mukaddes ve aziz tanır.
8.
İşçi,
kendisini, gösterilecek vazifeyi yapmağa mecbur bilir ve bu vadide
verildiğinden fazla izahat istemenin doğru olmadığını takdir eder: İşçi
ketumdur.
9.
Her
işçi, vazifelerini yaparken, en tehlikeli dakikalarda bile soğukkanlılığını
muhafaza etmeği bilir.
10.
Her
işçi, vazifelerini, işçinin hakkını hakiki surette müdâfaa eden ve kurtuluş
yollarını gösteren gazete ve mecmua ve kitapları kendi ailesi gibi sever,
muntazam alır, okur ve başkalarını da almağa, okumağa teşvîk ve davet eder.
11.
Kurtuluş
yolunda her işçi aylık kazancının yüzde birini, muayyen kazancı olmayanlar da
yirmi kuruştan aşağı olmayan bir miktarı vermeği borç bilir.
[İstanbul
Komünist Grubu’ndan (Aydınlık Çevresi) Türkiye Komünist Partisi’ne 1919-1926,
“Her Şuurlu İşçi Nasıl Tanınır” Başlıklı Bildiri, Sosyal Tarih Yayınları]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder