Bu ayın başında, 17 Ocak’ta intihar eden Rohith
Vemula’nın “toplumsal bir cinayet”e kurban gitmesi, kimi yönlerden Steve
Biko’nun Güney Afrika rejimi eliyle gerçekleştirilen politik bir cinayete
kurban gitmesine benzer. Biko, Soweto öğrenci ayaklanması sonrasında, 1977
yılında ırk ayrımcılığının uyguladığı zulmün zirvede olduğu bir dönemde
katledildi. Suça iştirak eden kurum ise ırk ayrımcısı devletin polisi idi.
Burada ise Rohith Vemula’yı katleden kendi evinin yakınındaki Hayderabad Merkez
Üniversitesi idi.
Siyah hareketin genç lideri Steve Biko beyaz
üstünlükçülüğünü ve ırk ayrımcılığını eleştiren önemli bir isimdi. Rohith ise
sağcı Hindu örgütü RSS [Ulusal Vatansever Örgütü], ABVP [Tüm Hindistan Öğrenci
Konseyi] ve iktidara bağlı kimi kurumların brahmanların üstünlüğünü savunan
yapılarla ideolojik bir mücadele içerisindeydi.
Steve Biko’nun vefatı gençlerin bir araya gelip ırk
ayrımcılığına karşı yapıların şemsiye örgütü Birleşik Demokratik Cephe’yi [UDF]
örgütlemesini sağladı. UDF bayrağı altında siyah bilinci ideolojisinden ilham
alan yeni liderler seksenlerdeki mücadelede ve doksanların başındaki kurtuluşta
ulusa öncülük ettiler. Eğer Hindistan’da da benzer bir yapı kurulursa ve bu
yapı tüm ülkeye yayılırsa, bugün sistem dâhilinde her Dalit öğrencinin çektiği
çileyi ve toplumsal dışlanmayı azaltmayı başarabilirse, Rohith Vemula’nın anısı
da layıkıyla onurlandırılmış olacaktır.
Rohith’in vefatı son dönemlerde Hindistan toplumunun
yakalandığı hastalığın bir semptomudur. Hindu sağcılarla bağlantılı güçler
devleti ve iktidarı kendi malları olarak görmekte, insanların düşünme,
düşüncelerini ifade etme ve kimi görüşlere katılmama özgürlüğünü ortadan
kaldırmaya çalışmaktadır. Bu sağcıların arkaik, patriarkal, ayrımcı ve
dışlayıcı dünya görüşlerine uymayan herkes “millet karşıtı” ve “gayrimillî”
olarak damgalanmaktadır. Bu terimler boştur, duygusaldır ve her türden yoruma
açıktır, ayrıca tümüyle somut bir halk kütlesinden çok soyut bir varlığa atıfta
bulunmaktadır. Biri çıkıp halk için toplumsal, ekonomik ve politik adaletten
bahsetse derhal gayrimillî ilân edilmektedir.
Steve Biko’nun katilleri ikinci derece kanıtlar ve
fotoğraflara dayalı kanıtlara rağmen hiçbir zaman açığa çıkartılmadı. Irk
ayrımcısı sistem öylesine duygusuz, öylesine kibirli ve adaletten uzaktı ki bu
meseleden bir an önce kurtulmayı düşündü. Böylesi bir olaya karşı hassasiyet
geliştirmenin ve adaleti tesis etmenin korkaklık alameti olduğuna kanaat
getirdi. Bugün aynı şey Rohith vakası için de geçerlidir.
Rohith için eylemler yapan öğrencileri gören başbakan
Rohith’in vefatının yol açtığı acıya cevap olarak hemen bir tür sembolizme
başvurdu ve onun soyut bir yapıyla ile ilişkili, üzerinde durulması
gerekmeyecek biri olarak andı. Genel manada bu olayın bir Dalit meselesi olduğu
iddia edildi. TV kanallarında, gazetelerde ve sosyal medyada Rohith’in
kimliğine karşı saldırılar gerçekleştirildi ve o bir kez daha öldürüldü.
Tüm Hindistan genelinde öfkeli Dalit öğrenciler eğitim
sisteminde Dalit gençlerine karşı kökleri derinde olan yoğun bir ayrımcılığın
tatbik edildiğini söylüyorlar. Bu öğrenciler artık kendilerini Rohith Vemula
ile tanımlıyorlar. Öğrenci eylemleri, hakkını savunan ve mağdur edilmiş
Dalitler arasında yeni bir gençliğin ortaya çıktığının bir göstergesi.
Bugün Dalit öğrenciler devlete yakın öğrenci
örgütlerinin kendi isteklerinin dillendirilmesine imkân vermeyeceklerini,
kendilerine asla alan açmayacaklarını anlıyorlar. Onlar kendi göbeklerini
kendileri kesecekler, kendi yollarını kendileri açacaklar ve liberallerin
merhametine muhtaç kalmayacaklar.
Dalit gerçekliği ile ilgili yeni bir sözlükçe
oluşturmanın ve bu cemaati güçlendirmenin vaktidir. Hindistan’daki zalim
toplumsal sisteme karşı verdikleri mücadelede onların Güney Afrika’da dile
dökülmüş olan siyah bilinç gibi alternatif bir anlatıya ihtiyaçları vardır.
Bu anlatı, Güney Afrika’da olduğu gibi, onların
özgürleşme yolunda ilk adımları atarken birer Dalit olarak tanımlanmasını
sağlayacaktır. Onlar artık kendilerine aşağılık varlık damgası vuran kast
sistemini kullanan tüm güçlere karşı mücadele etmeye başlamışlardır. Bu gençler
birer mağdur olma hâlinin devam etmesini sağlayan zincirlerden kurtulmak için
bir grup olarak örgütlenmek zorundadırlar.
Bugün Dalit gençliğine gereken, kendi aralarında
bilinçli olanların bir dayanışma ilişkisi teşkil etmeleridir. Onlara gereken
(Hinduizm eleştirisinden farklı olarak) tüm Hindistan’a seslenecek bir
ideolojidir. Bu ideoloji tüm o gençleri birbirine bağlamalı, öncelikle
psikolojik olarak onları özgürleştirmeli ve onları kesintisiz bir eylemlilik
süreci içerisine sokabilmelidir.
Bugün Rohith Vemula’nın doğum günü. Bugün bu yürüyüşün
başlangıç noktası olarak iş görmelidir.
Puşkar Rac
30 Ocak 2016
Kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder