Partai Komunis Indonesia ya da Endonezya Komünist Partisi bir zamanlar Sovyet
Bloğu dışındaki en büyük komünist partiydi. 1965 yılında yüz binlerce, belki de
milyonlarca üyesi General Suharto’nun CIA destekli ordusunun gözetimi altında
ve onayı ile katledildi. Tarihçiler 500.000 ile 2 milyon arasında komünistin
öldürüldüğünü tahmin ediyorlar ki bu tarihteki en büyük komünist kıyımı
anlamına geliyor.
Hasan Raid, partinin üyesiydi ve trajediden mucizevî
bir biçimde sağ çıktı. 2001 yılında, yani ölümünden dokuz yıl önce Pergulatan
Muslim Komunis [“Bir Müslüman Komünistin Mücadelesi”] adındaki
otobiyografisini tamamladı. Aşağıda onun İslam ve komünizm arasındaki ilişkiye
dair görüşünü kısaca özetleyen konuşmalarından birinden yapılan bir alıntı yer
alıyor.
Ahmet Fuat Rahmet
* * *
Eğer bir halk, bir sınıf mücadele etmezse, üzerinde
baskı uygulayanlara direnmezse o baskı altında ezilmeye devam eder. Sınıf
mücadelesinin özü budur.
Böylesi bir mücadele Rad suresinin “Şüphesiz ki, bir
kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez” diyen
11. ayetine de uygundur.
Bu ayet dönemin toplumsal koşullarına işaret eder. O
zamanlar toplum ırka ve kabilelere dayalı olarak bölünmüş haldeydi. Efendilerin
ve hizmetkârların, asillerin ve kölelerin olduğu bir zamandı söz konusu olan.
Ayette Allah toplumun tevhidî bir aşamaya geçememiş
olduğuna, sınıfsal ve kabilevî olarak derin biçimde bölünmüş olduğuna işaret
etmektedir. İslam ümmeti toplumu tevhidî durumuna, Mü’minûn suresinde ifade
edildiği haliyle (“Ve muhakkak ki bu sizin ümmetiniz, tek bir ümmettir”.
-Mü’minûn, 52) birleşik bir ümmet durumuna tekrar eriştirmekle mükelleftir.
Endonezya Komünist Partisi ümmeti tekrar birlemek,
gerçek bir tevhidî toplumu, sınıfsız toplumu yeniden inşa etmek üzere sınıf
mücadelesine çağırıyor. Tevhidî bir toplum ister ırksal olsun ister ailesel,
isterse de zenginlik ve iktidar eliyle dayatılsın, bütün ayrımcılık biçimlerini
reddeden toplumdur. Bütün insanlar bu toplumda eşittir.
Enam suresinin başka bir canlının kanını içmeyi
yasaklayan 145. ayeti bunu anlatır.[1] Böyle yapmak (kan emmek),
kapitalistlerin proleterlere yaptığı gibi bir başkasının emeğini sömürmek
Bakara suresinin 188. ayetinde[2] söylenenlere karşıdır. Hümeze suresinin 1–3
arası ayetleri[3] başkasının akan kanını alarak zenginleşmiş, haksız kazanç
sağlamış kapitalisti lanetler.
Sosyalizm sınıfsız, tevhidî, komünist topluma giden
yolda bir aşamadır. Endonezya Komünist Partisi’nin yolunun Müslüman inancının
yolu ile aynı olduğu açıktır, bu yol kimsenin başka insanların kanı ile
beslenemeyeceği güne kadar adalet ve hakikat kavgası verme yoludur.
Hasan Raid
Dipnotlar:
[1] Bu, ayetin (“De ki: Bana vahyedilenler arasında ölmüş hayvan etinden,
dökülmüş kandan yahut da domuz etinden başka, yiyene harâm edilen bir şey
bulamıyorum”) oldukça yaratıcı bir yorumu olarak okunabilir. Marks’ın Kapital’de
kapitalizmi tarif ederken kullandığı vampir benzetmesi hatırlansın.
[2] “Birbirinizin mallarını haksız yere yiyip
tüketmeyin ve diğer insanların mallarından bir bölümünü bilerek haksızlıkla
tüketmek için hukuki hilelere başvurmayın.”
[3] “1. Arkadan çekiştirmeyi, yüze karşı eğlenmeyi
adet edinenin vay haline! 2. O ki, toplamış ve onu sayıp durmuştur. 3. (O),
malının kendisini ebedi kılacağını zanneder.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder