18 Kasım Salı günü, ellerinde silâh ve baltalar
bulunan iki Filistinli, Kudüs’teki bir sinagoga girerek dört İsrailliyi
öldürdü. Son yıllarda şehirde gerçekleşen en ölümcül saldırılardan birini
gerçekleştiren Filistinliler, vurularak katledildiler.
Saldırı, Filistinlilere yönelik saldırıların
gerçekleştiği, şehrin doğusundaki Arap mahallelerinde bir aydır süren çatışma
sürecinin ardından meydana geldi.
Ama bu saldırı en ciddi olanıydı. Şehrin batı
yakasında bulunan ve aşırı ortodoks olan bir mahalledeki sinagogda İsrailliler
sabah duası için toplanmışlardı.
Saldırıda ayrıca, aralarında iki polisin bulunduğu,
altı kişi yaralandı. Polis sözcüsü Luba Samri’ye göre, saldırıyı
gerçekleştirenler Doğu Kudüs’ten.
Gazze’de hâkim olan İslamcı grup Hamas, saldırıyı
memnuniyetle karşıladı ve geçen hafta Doğu Kudüs’te, Filistinli bir otobüs
şoförünün çalıştığı otobüste asılarak öldürülmesine cevap olarak
gerçekleştirildiğini söyledi.
Polis, otobüs şoförü Yusuf Ramuni’nin ölümüyle ilgili
cinayet delili bulamadığını, şahsın intihar ettiğini söylemişti.
Ama meslektaşları ve ailesi ise vücudunda darp
edildiğine dair izler olduğunu, Yusuf’un katledildiğini söylediler.
Ayrıca otopsisine giren Filistinli bir patolog da
Yusuf’a önce ilâç verildiğini, ardından da boğulduğunu söyleyerek intihar
iddialarını reddetti.
Pazartesi günü cenazesine katılan binlerce insan,
Yusuf’un intikamının alınmasını istediler.
Doğu Kudüs’teki Arap bölgesi, Temmuz’un başından beri
çatışmalara sahne oluyor. Bu tarihte üç Yahudi gencin intikamını almak için
Yahudi aşırıcılar 16 yaşındaki Filistinli bir genci katletmişlerdi.
Kudüs’teki saldırı saat sabah yediden hemen önce
gerçekleşti. İsrailliler aşırı Ortodoks Har Nof mahallesinde sabah duası için
toplanmışlardı.
Polis sözcüsüne göre, “dört kişi öldü, altı kişi
yaralandı, bunların ikisi polis.”
Samri’nin dediğine göre, “Doğu Kudüslü olduğu
anlaşılan iki terörist Har Nof’taki bir yeşivaya (Yahudi din okulu) girip
ibadetlerini gerçekleştiren insanlara baltalar ve tabancayla saldırdı.”
“Olay yerine gelen iki polis,
teröristlerle çatışmaya girdi ve onları öldürdü.”
Samri’nin dediği kadarıyla, saldırganlar Cebel Mukabir
mahallesinde oturan iki kuzen.
Bir tanık, olay yerinde panik ve çok fazla kan
olduğunu söyledi.
“Silâh
seslerini duydum, insanların kanlar içerisinde dışarı fırlayıp ‘katliam var’
diye bağırdığını gördüm.”
Netanyahu: “Saldırı Abbas’ın ve Hamas’ın tahrikinin
sonucu”
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, saldırının
Filistin lideri Mahmud Abbas ve Hamas’ın “tahrik”i sonucu gerçekleştiğini
söyledi.
“Bu
saldırı, Hamas ve Ebu Mazen’in (Abbas) tahrikinin doğrudan bir sonucudur,
uluslararası toplum sorumsuz bir üslupla bu gerçeği göz ardı etmektedir.”
Başbakan, ayrıca öğleden sonra güvenlik şefleriyle bir
araya geleceğini söyledi.
Netanyahu, El-Aksa’daki gerilim sonrası Mahmud
Abbas’ın halkı eyleme çağırarak, insanları ölümcül saldırılara geçmeleri
konusunda teşvik etmekle suçladı.
Aylardır süren gerilim süreci Netanyahu, ABD Dışişleri
Bakanı John Kerry ve Ürdün Kralı Abdullah arasında Amman’da gerçekleşen
görüşmeler ardından dinmişti.
Kerry, sinagoga yönelik saldırıyı kınadı ve onu “saf
bir terör eylemi ve duygusuz bir vahşet” olarak tanımladı. Ayrıca Filistin
liderinin de olayı kınamasını istedi.
Gazze’de ise Hamas ve İslamî Cihad, saldırının otobüs
şoförünün ölümünün ve El-Aksa’ya yönelik saldırıların bir sonucu olduğunu
söyledi.
“Kudüs’teki operasyon, şehid Yusuf Ramuni’nin
katledilmesine ve El-Aksa’da işgalci tarafından işlenen bir dizi suça yönelik
bir cevap olarak gerçekleşmiştir.” Hamas sözcüsü Sami Ebu Zuhri, bildirisinde
“bu operasyonların devam etmesi” çağrısında da bulundu.
“Hamas, bu tarz daha operasyonun
gerçekleştirilmesi çağrısında bulunmaktadır.”
Kaleme aldığı ayrı bir bildiride İslamî Cihad da
benzer yorumları paylaştı.
“İslamî
Cihad, işgalcinin işlediği suçlara yönelik doğal bir tepki olan, Kudüs’teki
operasyonu selamlar.”
AFP
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder