Kitle çizgisinin yürütülmesine dair iki yöntem
arasında kavramsal bir ayrıma gitmek mümkün.
Elimizde iki formül var:
1. İleri kesimi birleştir, ara kesimi kazan, geri
kesimi tecrit et.
2. İleri kesimi birleştir, ara kesimi yetiştir, geri
kesimi kazan.
Kanaatimce bu ayrım önemli ve incelenmeyi hakkediyor.
Bu noktada ikinci formülün oportünist olarak yaftalanıp terk edildiğini
belirtmek gerek.
Deja vu: Kimdir Kitleler?
Eğer kitle çizgisinden bahsediyorsak, bizim öncelikle
kitleler hakkında konuşmamız gerekir. Kitleler, egemen sınıfsal yapının hükmü
altında olan ve dışarıda tutulan, belirli bir toplumdaki insanları ifade eder.
O, baskı ve üretim araçları, kültür üretimi, bilgi araçları vb. üzerinden,
finans kapitalin çok yönlü egemenliğinin altında yaşayan insanlardır. Bir
açıdan kitlelerin, emperyalist devletin baskıcı ve ideolojik aygıtları
dâhilinde faaliyet yürütmeyen herkesi içerdiğini söylemek mümkündür.
Kitlenin sırf işçilerden müteşekkil olduğunu söyleyen
bir eğilim mevcuttur ve bu yaklaşım sınıfı onu devrimci yapan şeyle belirleme
hatasından kaynaklanır. Gerçekte işçi sınıfı herhangi bir devrimci “öz”e sahip
değildir, o, ancak mücadele aracılığıyla devrimci olur. Bu tespit, kitleler
içindeki diğer kesimler için de geçerlidir. O hâlde kitleler içindeki kesimler
arasında belirli bir ayrıma gitmek faydalı olacaktır: maoistler, sınıflı toplum
bağlamında sahip oldukları stratejik yönelimleri uyarınca, kitleleri bölmeyi
daha faydalı bulurlar.
Kavramsal Ayrımlar: İleri, Ara, Geri
Kitleler dağınık olduklarından, onların devrimci
faaliyetle kurdukları ilişki temelinde ayrıştırılması gerekir. İnsanların denk
düştükleri yer, onların toplam politik bilinç düzeyi ile birlikte değişir. Bu
aşamada ileri, ara ve geri arasında ayrım yapmak, genel manada faydalı
olacaktır.
İleri kesim, mücadeleye aktif biçimde katılan
insanları, kitle mücadelelerinin liderlerini, devrimci örgütlerdeki örgütçüleri
vb.’yi ifade eder. İleri kesim, öncülük vasfı olan, eldeki somut malzemedir,
bunların öncü örgütler ve bu örgütlerin teşkil ettikleri şebekeler
oluşturmaları için birleşmeleri gerekir.
Ara kesim, çelişkili fikirlere ve pratiklere sahip
kararsız kesimdir. Bu kesimin davaya kazanılması ve ileri kesimin politik
liderliği altında mücadeleye sevk edilmesi gerekir.
Geri kesim, devrimci ve kurtuluşçu bir tutuma,
dolayısıyla devrimci örgütlere karşı olan kesimdir. İhtilafın doğrudan konusu
olan da işte bu kesimdir. Geri kesim davaya kazanılmalı mıdır yoksa tecrit mi
edilmelidir?
Mao, geri kesimin kazanılmasına dair ikinci yaklaşımı
şu şekilde ele alır:
“Kitleler
genel manada üç kısımdan oluşurlar: görece aktif kesimler, ara kesimler ve
görece geri kesimler. Dolayısıyla liderlerin liderlik etrafında küçük sayıda
aktif unsuru birleştirme becerisine sahip olmaları, onlara dayanarak ara
kesimin düzeyini yükseltmeleri ve geri unsurları kazanmaları gerekir.” [Mao
Zedung, “Liderlik Yöntemleri İle İlgili Kimi Sorular”]
Diğer yandan, Filipinler Komünist Partisi ilk formülü
tercih ediyor görünmektedir:
“Devrimci
sınıf çizgisi, devrimin gerçek dostlarını gerçek düşmanlarından ayrıştırır. O,
en temel sınıflara ve güçlere dönük güveni tesis ederek, iflah olmaz
düşmanlarını tecrit etmek maksadıyla orta kademe güçleri ikna edip birleştirir.
Bu ilke, partinin kitle çizgisi ve politik çizgisi ile uyum içerisindedir.”
[Filipinler Komünist Partisi, “Kitle Çalışması”]
İlk formül, devrimci durumlar için daha uygun
görünmektedir: genel manada devrimlere aktif ve militan bir azınlık (ileri
kesim) liderlik eder; bu ileri kesimin, seferber edilmiş veya tarafsız kalmış
halk (ara kesim) ile tarafsız ya da dostane bir ilişkisi mevcuttur, ancak bu
aşamada liderliğin (kitle içindeki kesimi değil) devleti ezmesi için gerici
kısımların (geri kesim) tarafsızlaştırılması/tasfiye edilmesi gerekir. İkinci
formül ise düşmanların varlığına dair vuzuhtan bizi mahrum eden bir yaklaşım olsa
da gerici kesimlerin kazanılmasına dair bir tartışma yürütmektedir.
Ara ve Geri Kesimler: Aralarındaki Fark Ne?
İkinci formül, bizim geri kesim ile ara kesim arasında
faydalı bir ayrım yapmamıza imkân vermez: eğer her iki kesim de
kazanılabiliyorsa, o vakit bu kesimlerin arasındaki fark nedir? Geri kesimi
görece daha az iyi insanlardan oluşan bir ara kesim olarak mı görmek gerekir?
Bunun yetersiz olduğunu ifade etmek lâzım.
Diğer yandan, ilk formül anlamlı bir ayrıma izin
vermektedir: geri kesim kazanılamaz çünkü bu kesim hâlihazırda düşman
tarafından kazanılmış durumdadır; ara kesimse hâlâ kararsız olduğu için
kazanılabilir niteliktedir. Eğer her ikisinin de kazanılması mümkünse, ayrımın
da bir anlamı kalmaz.
Geri kesimdeki insanların ara ya da ileri kesime
sıçramaları imkânsız değildir; aynı şekilde, ileri kesimdeki bir insan da
gerici olabilir. Bunlar akışkan kategorilerdir. Ancak stratejiden dem
vuruyorsak eğer, istisnaların kural hâline gelmesine asla izin verilemez.
Ara kesimle ilgili formüller arasındaki farklılık, ara
kesimin yetiştirilmesi ile kazanılması arasındaki farka dairdir. Ara kesimlerin
yetiştirilmesi, bu kesimlerin politik eğitim aracılığıyla ileri kesime dâhil
edilmesini anlatır. Herhangi bir devrimci durumda bu, hiçbir zaman genel bir
eğilim hâline gelmemiştir. Halkın büyük bir kısmı ara kesim dâhilinde
kalmıştır. O hâlde uzun vadede görev, ara kesimi ileriye taşımak için onu
yetiştirmek değil, onu tarafsız kılarak veya dostane bir konuma taşıyarak kazanmaktır.
Mikropolitika (kampanya yöntemi) ve makropolitika (tüm
kampanyaların birleştiği düzeyde yürütülen kitle çizgisi) ile ilişkilenildiği
durumlarda kitle çizgisi dâhilinde belirli bir ayrıma gitmek faydalı olabilir.
Her bir kampanyada, mikropolitika yürütülürken, stratejik yönelim, ileri
kesimin nüfusunu çoğaltmak amacıyla, ara kesimin yetiştirilmesi olmalıdır. Tüm
kampanyaların birleştirildiği momentlerde ise hedef, mümkün olan en çok sayıda
insanı seferber etmek ve politik hedeflere ulaşmak için kampanyaların uzun
ömürlü kılınmasını sağlamak gerekir. Bu aşamada ara kesimlerin ileri kesime
kazandırılması talileşir, öte yandan daha çok sayıda insanı mücadeleye kazanmak
başatlaşır.
Tecrit Nedir?
Geri kesim, örgütlenme ve seferberlikle ilgili
gayretleri bloke etmeye çalışacağından, bu kesimin kampanyaların ve örgütlerin
güvenliği için tecrit edilmesi zorunludur. Geri kesimin faaliyeti, bir
konferansın sabote edilmesi, birleşik cephe faaliyetinin dağıtılması gibi
hususları içerir; söz konusu girişimlerin buna göre ele alınması zorunludur.
Tecrit işlemi iki uçludur: geri unsurların örgüt
içerisinde ve örgüt dışında tecrit edilmesi. Örgüt içindeki unsurlar, resmî ya
da gayriresmî yoldan ihraç edilmek suretiyle tecrit edilebilir. Örgüt dışında
ise gerici tavır ile gerici politik hat ifşa edilmeli, birleşik cephe o unsuru
gerici olarak tanımalıdır.
Tecrit işlemi, hem pasif hem de aktif olabilir: pasif
tecrit, büyük ölçüde politik eğitimle ilgilidir. İleri unsurlar arasındaki
politik eğitim, bu unsurların geri unsurları tanımalarını ve yanlış politik
çizgiyi ve örgütsel yöntemleri terk etmelerini sağlarken, aktif tecrit, gerici
unsurların ihracını, ifşasını, onlarla yüzleşilmesini vb. içerir.
Komünist politik çalışmada gerici unsurların tecridi
ve ifşası, komünist hattın sürdürülmesi için mutlak bir zorunluluktur. İlk
formül (ileri kesimi birleştir, ara kesimi kazan, geri kesimi tecrit et)
komünist politik çalışmanın somut ihtiyaçlarına denk düşerken, ikinci formül
ise az çok uzlaşmaz olan karşıtlıkları uzlaşmaz değilmiş gibi sunması
sebebiyle, oportünist bir formüldür.
Klaas Velija
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder