T”K”P
ve türevi TİP şeflerinin dillerinden düşürmedikleri çok doğru bir sloganları
vardı: “Halka yalan söylemek suçtur!”
Ama
aynı yüzde 1’lik burjuva partilerinin şeflerinin son dakikaya kadar halka “başa
güreşiyoruz, iktidara yürüyoruz” demeyi meşru, işin doğası gereği, kaçınılmaz bir
yalancılık saymalarında olduğu gibi bu partilerin de halka sürekli yalan
söyledikleri tescillenmiş oldu.
Belediye
sosyalizmi hayallerini yayarak, burjuva şöhretleri aday yaparak veya normalde
düşmanca baktıkları devrimci çevrelerden gelip öne çıkan insanları aday
yaparak, burjuva partilerle ilkesiz kombinasyonlara girerek “seçmen paylaşımı”
yaparak, kolaycı yoldan çok büyük başarılar elde etme hayalleri bir kez daha
suya düştü.
Aynı
kökenden daha küçük (ve en az bunlar kadar sosyal-demokrat ve sosyal-şoven) bir
parti olan T”K”H, abartılı beklentileri pompalamadan, işçi adaylar göstererek
ve kısmen ikiz kardeşlerinin yaptığı belediye sosyalizmi propagandasını
eleştirerek, daha az oy alsa da, sosyalizm düşüncesini tamamen ayağa
düşürmeden, diğerleri gibi tamamen rezil olmadan bir kampanya
yürütülebileceğini gösterdi. Ama o da Dersim’de (muhtemelen Kemalist burjuva “cumhuriyet”
hassasiyetleri temelinde) 160 oy alan Hüseyin Aygün’ü destekleyerek, bu
konumlarının pek de iddia ettikleri gibi ilkesel olmadığını, diğer kardeşleri
gibi burjuva kombinasyonlara girmeye her zaman hazır olduklarını kanıtladı.
TİP,
EMEP ve Sol Parti denilen sosyal-demokrat örgütlerse bu seçimde de CHP
kuyrukçuluğunun sarsılmaz kaleleri olduklarını büyük abileri CHP’ye kanıtlamak
için ellerinden gelen her şeyi yaptılar.
TİP,
Hatay büyükşehirde CHP’ye aday dayatmayı büyük bir politika zannetti ama
(seçtiği adayın herhangi bir CHP’li bir kariyerist Zübük’ten hiçbir farkının
olmaması sonucu onu da başaramadı. EMEP’liler ise hâlâ Gültan Kışanak
karşısında Mansur Yavaş faşistini savunmanın, İstanbul’da tekelci sermayenin
İmamoğlu projesini kitlelere kurtuluş gibi göstermenin doğruluğunu savunmaya
çalışıyor, çalıştıkça daha da batıyorlar ve kendi kendilerini yozlaştırıyorlar.
Sosyal-demokrat
“sosyalist”lerimiz, bu seçimden özeleştirel bir ders çıkarabilirler mi? Bütün
tarihleri kesinlikle çıkaramayacaklarını gösteriyor.
Kızıl Okuyucu
1 Nisan 2024
Kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder