Sokaklara Çıkın, Bir Daha, Bir Daha
Marquette Kasabası (Michigan) Cumhuriyetçi Parti
şube başkanının sosyal medyadaki son mesajlarını tanımlayacak en iyi kelime,
belki de “kâbus” olmalı. Adamini, o mesajlarda Trump’ın 8 Kasım 2016’da
yaşadığı seçim zaferi ve başkan olduğu 20 Ocak 2017’den beri süren sokak
gösterilerine yönelik “yegâne çözüm” olarak, silâhsız öğrencilerin ve
göstericilerin üzerine ateş edilmesini öneriyor.
Aşırı sağcıların hükümet görevlerine aday olduğu
koşullarda, ırkçılığa, militarizme, İslamofobi zehrine, iklim değişikliğinin
inkâr edilmesine ve cehalete karşı eşzamanlı gösteriler düzenleniyor.
Adamini, tweet’inde şunu yazıyor: “Bu eşkıyalığı
bir tek kurşun durdurur.” Bu berbat ifade, Facebook’ta şu şekilde merhale
atlıyor: “Bu işlerden bir sonuç elde edemeyeceklerini bildiklerinden yapıyorlar
bu gösterileri.”
4 Mayıs 1970’te Kent Eyalet Üniversitesi
kampüsünde Ohio ulusal muhafızları, dört silâhsız genci katletti, dokuz genç
yaralandı, bunların bir kısmı o vahim olayın yaşandığı gün kampüste dolaşmakta
olan kişiler ve göstericilerdi. Adamini, bugün bu sözleri sarf ettiği için özür
diliyor.
Kampüsteki cinayet anlaşılmak isteniyorsa, o
dönemde yapılan nefret ve şiddet yüklü konuşmalara bakmak gerek. O günlerde
Kaliforniya valisi olan Ronald Reagan, ülkenin daha iyi olması adına öğrenci
gösterilerinin, “kan banyosu”na sebep olsa bile, durdurulması gerektiğini
söylüyordu. Nixon ise öğrencilere “ipi kırıklar” diyordu. Bu sözlerden incinen,
saldırı esnasında katledilen Allison Krause’un babası Arthur Krause, ölen
gençlerin ailelerine ve hayatta kalan öğrencilere yardım edilmesi için kimi
adımların atılmasını sağlamak adına yoğun bir mücadele yürütmüştü. COINTELPRO
denilen, göstericilerle ilgili yasadışı istihbarat programının ardında, o
dönemin FBI direktörü vardı ve bu isim, o günlerde öğrencilerin gösterilerle
ölüme davetiye çıkarttıklarını söyledi. Son olarak dönemin Ohio valisi James
Rhodes, Kent Üniversitesi’nde gösteri düzenleyen öğrencileri tarif ederken,
“kahverengi gömlekliler” ve “çapulcular” gibi ifadeler kullanmıştı.
Üniversitedeki gösterilerin amacı, Nixon’ın orduyu
Kamboçya’ya sokma kararıydı. Bu kararla ABD, Kuzey ve Güney Vietnam’ın
birleştirilmesi için mücadele eden askerî güçlere yönelik cephane akışını
durdurmayı amaçlıyordu. Nixon, 1968’de barış ile ilgili “gizli bir plan”
hazırladı, aslında bu plan savaşın uzatılması amacını güdüyordu.
Vietnam Savaşı protestolarının tarihine düşülen
önemli bir dipnot olan Kent ve Jackson üniversitelerindeki gösterilerde
göstericiler sokaklara döküldüklerinde, hükümetin savaş dâhilinde güttüğü o
korkunç hedeflere ulaşamayacağını biliyorlardı.
Bugün ülkede ve dünya genelinde sokaklarda
karşımıza çıkan mevcut durum da uzun zaman önce yaşanan fırtınalı günler
boyunca canlarını veren, yaralanan büyük kahramanların ve şehitlerin varlığının
önemli bir kanıtı ve tezahürüdür.
Savaş protestoları durdurmayacak, ama
protestocuların savaşı durdurma isteğini artıracak.
Irkçılığın yol açtığı dehşet, hareketin sokağa
çıkması için gerekli ilhamı sağlayacak.
Belirli bir dinin hedef alınması, sokaklarda
kitlelerce mahkûm edilecek.
Kadın düşmanlığı, onun son bulmasını talep eden
milyonları sokağa dökecek.
Engelli insanların duygusuzca ve abartılı biçimde
karikatürize edilmesi tepkilerle karşılanacak.
İyi niyetli insanlar, çevresel yıkıma karşı
koyacaklar. Gezegeni bu gösteriler kurtaracak.
Okullar, tüm öğrencilerin ihtiyaçlarını
karşılayacak. Ekonomi, vergi sistemi baş aşağı edildiği günden beri kasalarını
dolduran bir avuç zenginin değil, tüm işçilerin ihtiyaçlarını giderecek.
15 Ekim 1969’da düzenlenen Vietnam yürüyüşüne
katılmıştım. Long Island’ın temsilciler meclisindeki üyesi Allard Lowenstein
kalabalığa hitap etmiş, Nixon kararını iptal etmezse, daha sert eylemlerin
yapılması çağrısında bulunmuştu. Belki de tarih kendisini tekrar eden bir şey.
Tıpkı Mayıs 1970’te olduğu
gibi, büyük mücadeleler büyük ruhları açığa çıkarıyor. Cahil ve kötü niyetli
insanların tehditleri, yeni bir dünya vizyonuna sahip olanları asla
durduramayacak.
Howard Lisnoff
10 Şubat 2017
10 Şubat 2017
0 Yorum:
Yorum Gönder