I
Avrupa Hristiyanları Avrupa Yahudilerini
eziyorlar. Onlar da buna karşılık Filistinlilerin kendilerini ezmeleri için
Avrupa Yahudilerine izin vermesini ve bir yandan Filistinlilerin kendi
ezilmişliklerini kutsamalarını bile göz ardı etmelerini, diğer yandan ise
Avrupa Yahudilerini ezdiği için Avrupa Hristiyanlarını kınamalarını istiyorlar.
II
Avrupalı Yahudi Siyonistler, Filistinlilerden
ayrıca kendileri üzerindeki Avrupa Yahudilerinin (ve Siyonizm tarafından
harekete geçirilen Avrupalı olmayan Yahudilerin) kendi üzerlerindeki baskısını
kutlamalarını talep ediyorlar ve Avrupalı Yahudiler, Yahudiler olarak Avrupalı
Hristiyanların gadrine uğradıkları için, Filistinlileri ezmek konusunda
istisnaî haklarının olduğu anlayışına Filistinlilerin neden direniş gösterdiklerine
şaşırıyorlar.
III
Avrupalı Yahudi Siyonistler, Avrupalı
Hristiyanların kendilerine gösterdikleri zulmün takdir edilmesi fikri
karşısında dehşete düşüyorlar. Ama Filistinlilerin Avrupalı (ve Avrupalı
olmayan) Yahudiler elinde gördükleri zulmün takdir edilmeyeceği fikri de onları
aynı şekilde dehşete düşürüyor.
IV
Avrupalı ve Avro-Amerikalı Hristiyan Siyonistler
ve Avrupalı Yahudi Siyonistler Avrupalıların istisnailiğinde ısrar ediyorlar.
Avrupalı Yahudi Siyonistler, Avrupalı ve Avro-Amerikalı Hristiyanların,
Yahudiler hariç istedikleri herkese baskı yapma hakkına sahip olması
gerektiğini düşünürlerken; Avrupalı ve Avro-Amerikalı Hristiyan Siyonistler,
Avrupalı (ve Avrupalı olmayan) Yahudilerin sadece Filistinlilere, yani diğer
Araplar ve Müslümanların karmakarışık bu birleşimine, baskı yapma hakkı
olduğunu teslim ediyorlar.
V
Avrupalı ve Avro-Amerikalı Siyonistler,
Hristiyanlar ve Yahudiler gibi, modern Mısırlıların antik Mısırlıların ve
Firavunların soyundan gelmesini; modern Iraklıların Babillilerin, Lübnanlıların
Finikelilerin ya da Ürdünlülerin Nebatilerin soyundan gelmesini
garipsemiyorlar. İhtilaflı buldukları tek konu, Filistinlilerin antik
İbranilerin soyundan geldikleri iddiası.[1].
Aynı zamanda, Filistin coğrafyasına dün olduğu
gibi bugün de yabancı ve Judaizmi kabul etmiş Avrupalıların çocukları olan
modern Avrupalı Yahudilerin, yerli Filistinlilerin değil de kendilerinin antik
İbranilerin soyundan geldiklerini iddia etmeleri ise tastamam tartışmasız bir
gerçekmiş gibi kabul ediliyor.
VI
Siyonistler, Filistin’de işledikleri tehcir,
katliam, Filistin şehirlerinin yıkılması, toprak ve mülklere el konulması gibi
savaş suçlarını ikrar ettiğinde, kendilerinin pek az seçeneklerinin olduğunu,
zira Avrupa’da zulme uğradıklarını ve bu, Filistinliler yerlerinden edilmesi
pahasına da olsa, sığınacak bir yere ihtiyaç duyduklarını belirtiyorlar.
Filistinliler, Siyonistlerin suçlarına ve iddialarına karşı direnmekte ısrar
ettiğinde ise, yine aynı Siyonistler Filistinlileri kendilerine zulmedenlere
anlayış göstermemekle ve anti-semitist olmakla itham ediyorlar.
VII
Siyonizm kendisini üç sav üzerinde
temellendiriyor: (1) antik Filistin antik İbranilerindir ve burada başka kimse
yaşamamıştır; (2) Judaizmi kabul etmiş Avrupalıların modern zamanlardaki
evlâtları İbranilerin doğrudan torunlarıdır ve (3) bu iki sav uyarınca, modern
Avrupalı Yahudilerin Filistin’i Filistinlerin elinden alma hakkı vardır.
İlk iki sav, yığınla tarihsel bulgunun gösterdiği
gibi, tarihsel bir temelden mahrumken, iki savın doğru olduğunu kabul etsek
bile bu, üçüncü önermeyi kabul etmemizi gerektirmez. Aksi halde bütün Avrupalı
beyaz Arî ırk mensupları (köklerini buraya dayandırdıkları için) Kuzey
Hindistan üzerinde hak iddia ederlerdi ve bugün burada yaşayan bütün Hintleri
(kara Arîleri) yerinden edip, topraklarını ellerinden almaya çalışırlardı.
VIII
Dindar ve seküler Siyonistler, Tanrı’nın antik
İbranilere Filistin topraklarını vaat ettiğini ve İbranilerin buraya gelip
Kenanîleri öldürerek, ülkelerini ele geçirdiği iddia etmek için Yahudilerin
kutsal metinlerinden istifade ederler. Üstelik bu durumun, modern Avrupalı
Yahudilerin aynı cirmi bugün de tekrarlayıp, kendilerine yerli Filistinlileri
öldürerek ve ülkelerini elinden alarak işlemek hakkını verdiğini eklerler.
IX
İsrail, Asya-İbranîsi olduğunu iddia eder ama
Avrupa’nın ve Batı’nın bir parçası olduğunda da ısrarcıdır.
X
Siyonizm, (diasporada Yahudilerin asimile olması
endişesi karşısında) Yahudi kültürünün kaybolması ve diasporadaki Yahudilerin
varlığını tehdit eden anti-semitizm tehlikesine karşı bir cevap olduğunu ileri
sürer.
Gelin görün ki (Yidiş, Ladino ve Arapça dâhil)
diasporadaki Yahudi dillerinin ve kültürünün kaybolmasında ve Yahudi kültürünü,
asimilasyona uğramış Avrupalı Yahudi olmayan ama İbranîce konuşulan bir kültür
ile ikame etme noktasında, İsrail önemli bir rol oynamıştır. Yahudilerin
hayatlarını koruma meselesine gelince İsrail, hem bugün hem de geçtiğimiz 65
yıl boyunca, Yahudiler için en güvenli yer olmak şöyle dursun, en tehlikeli yer
haline gelmiştir.
XI
Siyonizm Karşıtları, Siyonist projeyi yorumlamakla
yetinmişlerdir, oysa asıl mesele onu ortadan
kaldırmaktır.
Siyonizme direnin! Boykot
– Tecrit – Yaptırım[2].
Joseph Massad
9 Aralık 2013
Kaynak
9 Aralık 2013
Kaynak
Dipnotlar
[1] “Truths, facts and facts on the ground”,
Joseph Massad, www.aljazeera.com, 18
Kasım 2011.
[2] BDS (Boycott
– Divestment – Sanctions Movement), İsrail üzerindeki ekonomik ve siyasi
baskıyı arttırmayı hedefleyen küresel bir harekettir ve İsrail’in Filistin
topraklarındaki işgalini ve sömürgeci varlığını sonlandırmayı; İsrail’in Arap
ve Yahudi yurttaşları arasında kayıtsız eşitliği ve Filistinli mültecilerin
geri dönüş hakkına saygı duymasını hedefler. –çn.
Joseph Massad, Columbia Üniversitesi’nde Modern
Arap Siyaseti ve Entelektüel Tarihi Profesörüdür. Kitaplarından bazıları
şunlardır: Colonial effects: the making
of national identity in Jordan, New York, NY: Columbia University Press
(2001); The Persistence of the
Palestinian Question: Essays on Zionism and the Palestinians, London:
Routledge (2006); Desiring Arabs, Chicago,
IL: University of Chicago Press (2007).
0 Yorum:
Yorum Gönder